Lizbon'da, NATO Zirvesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Gül, savunma sistemi konusunda, “Bunlar, ilkesel meselelerdir. Bu konularda arzu ettiğimiz çerçeve içerisinde bir karar çıktı. Bundan da memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Lizbon'da basın mensuplarının soruları üzerine NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı açıklamada, Lizbon'daki NATO Zirvesi’nin ilk oturumlarının dün yapıldığını hatırlatarak, dün gerçekleştirilen oturumların önemine işaret etti ve Soğuk Savaş döneminden sonra NATO'nun Stratejik Konsepti’nin 4. kez yeniden belirlendiğini, bununla ilgili çalışmaların çok eskiden başladığını belirtti.
“SAVUNMA SİSTEMİ KONUSUNDA TÜRKİYE TARAFINDAN İLKESEL BİR TAVIR ALINDI”
Açıklamasında, “Türkiye NATO'nun en önemli sahiplerinden biridir. 1953 yılından beri NATO üyesidir. Yeri geldiğinde de en büyük katkıyı yapmıştır. Dolayısıyla NATO faaliyetlerinde hem siyasi hem askerî konularda söz sahibi olmuştur. Bu çerçevede sorumluluğumuzu çok önceden yerine getirip, stratejik konsept ile ilgili görüşlerimiz, nelerin olması, nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili uzun bir çalışma yapılmıştı. Bu çalışma içerisinde Dışişleri Bakanımız, Millî Savunma Bakanımız, Başbakanımız büyük bir gayret gösterdi. Neticede dün akşam kabul edilen Stratejik Konsept arzu ettiğimiz çerçeve içinde çıktı, bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Gül, zirvede iki önemli konunun bulunduğunu, bunlardan birinin balistik füzelere karşı bir savunma sisteminin kurulması olduğunu, bu konunun aslında uzun süredir konuşulduğunu ve hazırlıklarının yapıldığını belirtti. Burada da yine başından beri Türkiye tarafından çok ilkesel bir tavır alındığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, “Bu savunma sistemi balistik füzelere karşı alınıyor. Şu ülke, bu ülke değil. Kimde varsa, kimde olacaksa ve bu savunma sistemi üye ülkelerin tamamını, herkesi koruyacak şekilde ve bütün bunların masraflarına da herkesin ortak şekilde iştirak edeceği biçimde... Bunlar, ilkesel meselelerdir. Zaten kabul edilen dünkü karar da bu ilkeler. Bunun dışında başka bir şey değil. Dolayısıyla bu konularda arzu ettiğimiz çerçeve içerisinde bir karar çıktı. Bundan da memnuniyet duyuyoruz” dedi.
NATO-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ
Bir başka önemli konunun da NATO-Avrupa Birliği ilişkileri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, birçok problemli konuda AB ile NATO'nun beraber çalıştığına, Türkiye'nin uzun süredir NATO üyesi olduğuna ve AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdürdüğünü belirterek, “Bu ilişkilerde zaman zaman bazı problemler söz konusu oluyordu. NATO'nun üyesi olmayan ama AB'nin üyesi olanlar da var. Bu konularda da bizim bir önemli duruşumuz söz konusuydu” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, stratejik konseptte bu konunun da dikkate alındığını ve buna göre yazımın yapıldığını görmekten de memnuniyet duyduklarını söyledi.
TÜRKİYE'NİN AFGANİSTAN'DAKİ ROLÜ
Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan'da NATO'nun ISAF operasyonlarının yürütüldüğünü belirterek, Türkiye'nin buradaki önemli rolüne dikkat çekti ve Türk askerlerinin bu misyonda, savaşan ülke olarak değil, daha farklı bir şekilde görev yaptığını dile getirdi. Afganistan'da sadece askerî değil, sağlık, eğitim, ekonomi alanlarında, aynı zamanda halkın gelirlerinin çoğaltılması yönünde Türkiye'nin çalışmalarının bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bugün de Afganistan'da bu tip faaliyetleri olan ülkelerle toplantı yapılacağını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin ileri sürdüğü ilkesel bazdaki duruşunun büyük takdir gördüğünü ifade etti.
“HANGİ ÜLKENİN BU KONUDA NE TÜR KATKISININ OLACAĞI İLERİDE GÖRÜLECEK”
Bir basın mensubunun füze savunma sistemi konusundaki detayların daha sonra açıklanacağının belirtildiğini ifade ederek, Türkiye'nin rolünün nasıl olacağını sorması üzerine, Cumhurbaşkanı Gül, “Tabii, böyle bir şey söz konusu değil. Bu anlattığım çerçeve içerisindedir, kabul edilen şeyler. Ama buradan hareket ederek tabii ki birçok teknik çalışmalar yapılınca, hangi ülkenin bu konuda ne tür katkısı olacak, bunlar hep ileride görülecek, konuşulacak konulardır” dedi.
“TÜM NATO ÜLKELERİNİN TOPRAKLARI, FÜZE SALDIRILARINA KARŞI KORUNACAK”
Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin, “Füze sistemi konusunda ortak karar mı olacak? Ayrıca, 2015 yılına kadar teknik çalışmaların süreceği ifade ediliyor ve genişliği ne kadar olacak? Kuzey Kore'yi de kapsayabileceği, Rusya'nın da bunun içine girebileceği belirtiliyor” değerlendirmesine de, “Şüphesiz tabii ki, yani bütün dünyada, onun için özellikle söylüyorum. Bazıları şöyle görüyorlar, 'İşte Türkiye'nin komşularıyla ilgili bir konuymuş' gibi görüyorlar. Bunu şöyle açıkça ifade etmek isterim. Türkiye aslında bölgesinde komşularıyla istikrara, barışa, güvenliğe çok fazla önem vererek, aslında bir noktada NATO misyonunu kendi başına bile gerçekleştirmektedir. NATO niçin vardır? Güvenliktir, istikrardır. Barış olsun bölgelerde, krizler çıkmasın diye. Bu anlamda Türk dış politikasının, komşularıyla ve bölgesindeki faaliyetlerine bakarsanız, bunların hepsi aslında bu anlayış çerçevesinde takdir edilmesi gereken konulardır. Dünyada birçok ülkede balistik füzeler var. Bunların menzilleri farklı farklı. Kısa, orta, uzun menzilli füzelere sahip olanlar var. Dolayısıyla bu savunma sistemi füzelere karşı. Bugün, 'Şu şu ülkelerde var' denilebilir. Belki bazılarında var bilinmiyor. Belki yarın başka ülkelerde söz konusu olacak. Belki var olan ülkeler vazgeçecek, bu işleri masraflı göreceklerdir. Dolayısıyla bu sistemle bütün NATO üyesi ülkelerin toprakları, halkları ve tabii ki askerî tesisleri füze saldırılarına karşı korunacak” dedi.
STRATEJİK KONSEPT’TEN AB’YE ÇAĞRI: "TÜRKİYE’Yİ ASKERÎ MİSYONA DÂHİL EDİN"
Cumhurbaşkanı Gül, Stratejik Konsept metnine bakıldığında AB'ye, Türkiye'nin en azından AB'nin askerî misyonlarına dâhil edilmesi yönünde çağrıda bulunulduğunun belirtilerek, bu konuda NATO'nun da üyesi olan Fransa, Almanya gibi ülkelerin Türkiye'ye taahhütte bulunup bulunmadığının sorusuna, dünkü görüşmelerde Türkiye'nin çok konu olduğunu, Türkiye'nin ilkesel duruşunun, özellikle batı Avrupa ile ilişkilerinin çok konuşulduğunu bildirdi.
Batı Avrupa Savunma Birliği'nin dağıldığını, Avrupa Savunma Ajansı'nın kurulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, o zaman Türkiye'ye bazı sözler verildiğini, 2004'te NATO genişleyince bazılarının bunu engellemeye çalıştıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, “Memnuniyetle şunu ifade ederim ki, başta Genel Sekreter olmak üzere, AB'nin birçok önemli üyesi bu sorumluluklarını hatırlayarak, hepsi toplantılarda Türkiye'ye karşı bu sorumluklarını yerine getirmek zorunda olduklarını ifade ettiler” dedi.
“AFGANİSTAN'DA SADECE ASKER GÜCÜYLE BİR NETİCEYE VARILAMAZ”
NATO'nun Afganistan'dan çekilmeye başlamasının söz konusu olduğunu hatırlatan ve Türkiye'nin konumunun ve Türk askerlerinin 2011'den itibaren çekilip çekilmeyeceğini soran bir basın mensubuna cevaben de Cumhurbaşkanı Gül, “Bütün bunları konuşmak erken tabii ki, takvimler koymak da öyle tabii ki. Ama bizim özellikle NATO toplantılarında söylediğimiz şey şu: Afganistan'da sadece askerî harcamalarla asker gücüyle orada bir neticeye varılamaz, orada huzur olmaz, istikrar, güvenlik sağlanamaz. Bütün bunlardan önce Afgan halkının gönlünü ve kalbini kazanmak gerekir.
“AFGANİSTAN, AFGANLARINDIR”
Afganistan, Afganlarındır. Bunu önce herkesin anlaması gerekir ve daha sonra da Afgan halkının kültürü, gelenekleri, inançlarına, bütün bunlara saygı duyulacak şekilde hareket etmek gerekir. Yoksa askerî harcamalar herhangi bir şekilde neticeyi garanti etmez. Netice de nedir? Huzur, barış ve istikrardır. O bakımdan Türkiye bunu NATO toplantılarında her platformda güçlü bir şekilde dile getirir.”
NATO İLE RUSYA ARASINDAKİ İŞ BİRLİĞİ
Cumhurbaşkanı Gül, NATO ile Rusya arasındaki iş birliğinin artmasının Türkiye'yi nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine de bunların Türkiye'nin desteklediği konular olduğunu, Rusya'nın birçok Avrupa ülkesinin komşusu olduğunu kaydederek, “Nükleer silahlar, uzun menzilli füzeler, bütün bunlar söz konusu olduğunda ayrıca bir süper ülkedir. Dolayısıyla NATO ve Rusya arasındaki ilişkiler uzun süredir çok önem taşımakta. NATO-Rusya Konseyi toplantıları her NATO zirvesinde yapılmaktadır. Bugün de yine yapılacaktır. Bu noktada karşılıklı istişareler yapılıyor, bu da tabii ki barış ve istikrar için çok önemli.”