Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya ve Fransa’nın ortak ev sahipliğinde düzenlenecek NATO`nun 60. Yıl Dönümü Zirvesi’ne katılmak için Almanya`ya gitti.
Cumhurbaşkanı Gül, Baden Baden’e hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek zirvenin, tarihî bir nitelik taşıdığını vurgulayarak NATO’nun, kuruluşundan 60 yıl sonra dahi, uluslararası güvenliğin en temel unsurlarından biri olarak önemini koruduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, zirvenin, ittifakın geleceğine dönük bir bakışla, 21’inci yüzyılın tehditleriyle mücadelede yeni rol ve sorumluluklar üstlenmeye hazır olduğu mesajının verilmesi için vesile teşkil ettiğini aktardı.
Türkiye’nin Üyeliğinin Sembolik Önemi
1952’den bu yana, güvenilir bir müttefik olarak Türkiye’nin NATO’ya özveriyle katkıda bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Savunma ve güvenlik politikalarımızın temelini oluşturan NATO üyeliğimiz, ittifakın savunduğu çağdaş ilke ve değerlere bağlılığımız bakımından da sembolik önemi haizdir. Bu nedenlerle, NATO’nun 60. yıl dönümünün ülkemiz açısından ayrıca anlamı büyüktür” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, zirvede güncel konuların görüşülmesi ve önemli kararların alınmasının beklendiğini aktararak, bu bağlamda, NATO’nun 60 yıldır dayandığı temel ilkelerin devamlılığını teyit eden ve 21’inci yüzyıla ilişkin vizyonunu ortaya koyan İttifak Güvenliği Deklarasyonu’nu kamuoyuna açıklayacaklarını ifade etti.
Stratejik Konsept’in Yenilenmesi
NATO’nun mevcut ve ileride üstlenebileceği rol ve sorumluluklar çerçevesinde siyasi yönlendirme sağlayan Stratejik Konsept’in yenilenmesine yönelik çalışmaların başlatılması konusunda da direktif vereceklerini belirten Cumhurbaşkanı Gül, ayrıca Arnavutluk ve Hırvatistan’ın İttifak’a resmen üye olarak katılımlarının da kutlanacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, ittifakın gündeminde yer alan NATO’nun dönüşümü, başta Afganistan ve Kosova’dakiler olmak üzere ittifakın harekâtları, ortaklıkları, NATO-Rusya ilişkileri gibi konuları da ele alarak, bu konularda müttefikler olarak görüş alışverişinde bulunacaklarını belirtti.
Zirvede bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmelerde bulunacak olan Cumhurbaşkanı Gül’e Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ve diğer yetkililer eşlik ediyor.
Danimarka Başbakanı Rasmussen’in Adaylığı
Cumhurbaşkanı Gül açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. NATO Genel Sekreterliği için Danimarka Başbakanı’nın adaylığına Başbakan Erdoğan’ın olumsuz yaklaşması konusu ve “Devlet olarak Türkiye’nin Rasmussen’in adaylığına yaklaşımı” ile ilgili soruya Cumhurbaşkanı Gül, bu konuda Türkiye’nin görüşünün tek olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Gül, önemli olanın isim meselesi değil, Türkiye için NATO’nun güçlü olması ve işlevlerini en iyi şekilde yapabilmesi olduğunu belirtti. Ortak kararların istişare, karşılıklı anlayış, güven ve uzlaşı neticesinde alındığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Bu süreçte en küçüğünden en büyüğüne bütün üyelerin hepsinin fikirleri alınır, gayet açık bir şekilde dinlenir, endişeleri paylaşılır, hassasiyetleri dikkate alınır ve neticede oy birliği ile karara varılır. Bazen bu uzun sürer, sancılı olur; bazen gecikmeli olur. Ama neticede karar, hep kazan kazan ilkesi çerçevesinde NATO en güçlü bir şekilde çıkar. Türkiye’nin yaklaşımı bu çerçeve içerisindedir” dedi.
Afganistan’a Asker Gönderilmesi
Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan’a Türkiye’nin asker göndermesi konusundaki bir soruya da Türkiye’nin Afganistan’a katkısının sadece askerî değil, başka alanlarda da olduğunu ifade ederek, her şeyin birkaç gün önce Wall Street Journal’da yayımlanan makalesinde açık açık yer aldığını belirtti. Sadece savaşan askerle Afganistan’a katkı sağlanmadığını, bazen çok daha önemli katkıların da söz konusu olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, Afganistan’a en çok destek veren ülkelerin başında gelen Türkiye’nin katkılarını artıracağını, yakında da ISAF’ın Kabil’deki komutanlığını yeniden üstleneceğini belirtti.
Irak Devlet Başkanı Talabani’nin Açıklaması
Cumhurbaşkanı Gül, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin Bağdat’taki ortak basın toplantısında “PKK ya silahlarını, ya ülkeyi terk etmeli” demesine karşın, daha sonra “Ben silah terk etmelerini kastetmedim” şeklindeki bir açıklamasının basında yer aldığının hatırlatılması üzerine, “Ben onun benim yanımda söylediklerine inanmak isterim. Ayrıca Irak Anayasası herhangi bir silahlı illegal örgüte, bir terör örgütüne müsaade etmemektedir” cevabını verdi.
Ermenistan ile İlişkiler
Cumhurbaşkanı Gül, yabancı basında yer alan, Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde çok büyük adımlar atıldığı ve 16 Nisan’da sınır kapısının açılacağına ilişkin haberlerle ilgili bir soruya karşılık ise, yazılanların doğru olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin bütün komşuları ile ilişkilerini daha iyi duruma getirmek için, bölgesinde çok geniş bir iyi niyet ve istikrar ortamı oluşturmak için çaba sarf ettiğini, komşuların da arzularının bu yönde olduğunu, Türkiye’nin uzattığı ele karşı iyi niyetli eller uzatıldığını ve bunun bir süreç olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin Kafkaslardaki istikrarın tamamına çok büyük önem verdiğini de vurguladı.