Sarıyer Çayırbaşı Karayolu tünel inşaatında incelemelerde bulunduktan sonra basın mensuplarının sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, “Terör örgütünü yok etmek için bütün imkânlar ortaya konur” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sarıyer Çayırbaşı Karayolu tünel inşaatında incelemelerde bulunduktan sonra basın mensuplarının çeşitli konulara ilişkin sorularını cevapladı.
“TERÖRLE BÜTÜN İMKÂNLAR SEFERBER EDİLEREK MÜCADELE EDİLİR”
Bir basın mensubunun “Özellikle PKK'nin eylemsizlik kararı ve buna bağlı olarak iddialar var. Dolayısıyla Bu konuda gözler devletin başı olarak size çevrildi. Bu konuda neler diyeceksiniz?” şeklindeki sorusuna cevaben, Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin başındaki en büyük belanın terör olduğunu vurguladı. Terörle mücadele için, Türkiye’nin birliği, bütünlüğü ve halkımızın huzuru için canını, en kıymetli varlığını veren binlerce şehit ve gazimiz bulunduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Gül, “Bir devletin görevi terörü ve terör örgütünü bitirmektir. Yani terörü bitirmek ve terör örgütünü bitirmek. Bu tabii ki devletin, devletin bütün kurumlarının görevidir. Başta silahlı kuvvetler, emniyet teşkilatı, istihbarat teşkilatları hepsi, bütün gücüyle terörü bitirmek, yeni şehitler vermemek ve önümüzdeki bu tehdidi yok etmek için görevlidir. Hepimizin görevi budur. Yoksa sürekli şehit vermek, gazi vermek değildir. Amaç bunu bitirmektir. Bu Türkiye’nin birinci önceliğidir, bunu her zaman açıkladım; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığım konuşmalarda da zaman zaman fırsat buldukça bu açıklamaları yaptım. Bu bütün hükümetlerin de aynı zamanda birinci önceliği olmalıdır” dedi.
Terörle, sadece silahlı mücadele edilmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, “Terörle bütün imkânlar seferber edilerek mücadele edilir. Terör örgütünü yok etmek için de bütün imkânlar ortaya konur” şeklinde konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN TERÖRÜN DEVRE DIŞI BIRAKILMASIDIR”
Terörle mücadelede tüm ülkelerin dayanışma içinde olması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, ülkeler arasında nasıl El Kaide ve diğer terör örgütleri konusunda dayanışma varsa Türkiye'nin başındaki bela olan terör örgütüyle mücadele için de dayanışma içinde olunması konusunda komşu ülkeler, müttefik ülkeler ve diğer ülkelerin Türkiye'ye katkı vermesi gerektiğini kaydederek, “Dolayısıyla yeri geldiğinde diplomasi devreye girer, yeri geldiğinde silahlı kuvvetlerimiz ve emniyet güçlerimiz devreye girer. Zaten büyük bir kahramanlıkla ve büyük fedakârlıklar yaparak bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Yeri geldiğinde şüphesiz bu terörle karşı karşıya olan halkımızı kazanmak için başka unsurların hepsi devreye girer. Ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma, kültürel faaliyetler, bütün bunlar, bunun bir parçasıdır. Benim söylediğim sözlerden farklı farklı anlamlar, amaçlar çıkartmak, doğrusu haksızlık olur, yanlışlık olur ve terör örgütüne ve teröristlere fırsat çıkarır. Onun için bütün halkımız, bütün devletimiz tüm imkânlarıyla terörle mücadeleye devam etmesidir. Önemli olan terörün devre dışı bırakılması, terörü Türkiye’ye tehdit olmaktan çıkartmaktır. Bunun için varımızla, yoğumuzla, her şeyimizle mücadele devam edecektir. Bunun bilinen yönleri vardır, bilinmeyen yönleri vardır. Böyle çetin bir mücadele ile ilgili her şey sizin gözünüzün önünde, kameraların önünde, herkesin önünde konuşulacak da değildir. Bir devletin görevi bu amansız mücadelede güçlü olmaktır. Varıyla, gücüyle devam etmektir.”
“SÖYLEDİKLERİMİN DIŞINDA, YORUM YAPIP ANLAM ÇIKARILMASIN”
Cumhurbaşkanı Gül, konuyla ilgili bir başka soruyu ise, “Benim söylediklerim ayrı, sizin söyledikleriniz ayrı. Siz benim söylediklerimin dışında, kendiniz yorum yapıp, kendiniz bunlardan anlam çıkarmayın. Amaç, terörü bitirmek, terörü tehdit olmaktan çıkarmak, Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne, halkın güvenliğine, huzuruna tehdit olan, tehlikeye sokan bütün bu unsuru tehdit olmaktan çıkarmaktır. Bu yeni değil ki, bununla ilgili 20-25 senedir bütün yönetimlerin, devletin başındakilerin birinci görevi olmuştur. Bunun metotları bununla ilgili uzmanlara kalmıştır. Bu nasıl yapılacak, ne olacak? Bunun uzmanları yeri geldiğinde komutanlar, yeri geldiğinde emniyet güçleri, yeri geldiğinde istihbarat elemanları... Yeri geldiğinde ekonomik ve sosyal kültürel faaliyetlerdir. Dolayısıyla sakın ha bu konular eğer polemik konusu yapılırsa, günlük siyasete alet edilirse bu sadece terör örgütünün işine yarar. Bunu açıkça söylüyorum. Bu, hepimizin, partiler arasında ayrım yapmadan, terörle mücadele etmek bütün partilerin birinci önceliğidir. Bütün parti başkanlarıyla yaptığım görüşmelerde de görüyorum hepsinin birinci önceliği de budur. Buralardan kimse ayrı ayrı anlamlar çıkarmasın” şeklinde cevapladı.