"Rusya ve İran, Suriye Barış Çabalarına Destek Olmalı"
Haber: Ralph Boulton ve Simon Cameron-Moore
ISTANBUL (Reuters) -Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Perşembe günü (dün) verdiği mülakatta Rusya ve İran’ın Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esed’in devrilmesi yönündeki uluslararası diplomatik çabalara destek vermekten başka seçenekleri olmadığını kısa zamanda fark edeceklerini belirtti.
Gül, bunun yanı sıra Suriye’deki muhalefet grupları arasındaki bölünmenin olduğuna ve iktidarı devralma konusunda hazırlıksız oldukları gerçeğine de dikkat çekerek, muhalefetin toplumun bütün kesimlerini kucaklayacak bir yapı oluşturması gerekliliğinin altını çizdi.
“Bu dönüşüm şüphesiz zaman alacak”
Türkiye, uzun süre müttefiki olduğu Esed ile ülkesindeki protestoları şiddetle bastırma politikası uygulamasından dolayı, ilişkilerini kestiğinden beri, Suriye muhalefetine verdiği destekle gündemde. Muhalif “Suriye Milli Konseyi”, toplantılarını İstanbul’da yapıyor ve “Özgür Suriye Ordusu” operasyonlarını Suriye sınırına yakın Türkiye topraklarından yürütüyor.
Türkiye, Batılı ve Arap müttefikleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Esed iktidarının, geçtiğimiz haftalarda Humus şehrini kuşatmasıyla iyice artan kuvvet kullanımını kınayan kararını veto ettiklerinden dolayı, Rusya ve Çin’e öfkelenmişlerdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Reuters’e verdiği mülakatta, “Rusya’nın bu rejimin yükünü daha ne kadar üstlenebileceğini bekleyip göreceğiz. Şahsi kanaatim, bu sürenin çok da uzun olmayacağıdır.” şeklinde konuştu. “Soğuk Savaş döneminde, bu tip şeyler çok kapalı bir çevrede gerçekleşirdi. Ancak, bugün gelişmeler son derece açık bir ortamda gerçekleşmektedir,” diyen Gül, “Rusya’nın, zamanla kendisine verdiği desteğin Suriye rejimi tarafından suistimal edildiğini göreceğini zannediyorum. Ağır silahların Suriye halkına karşı kullanıldığı gerçeğini gördüklerinde bunu anlayacaklardır. Bu Rusya için dahi tolare edilebilecek bir şey değil” şeklinde konuştu.
Ülkedeki protestolar, isyancı askeri birimlerin oluşmaya başlamasıyla bir iç savaşa doğru giderken, Rusya Suriye iktidarına silah temin etmeye devam ediyor.
26 gün süren bombardımanın ardından, yenik düşen isyancılar Perşembe günü şehirden çıkarıldı. Ancak ne var ki çatışma tüm ülkeye yayılmış durumda. Kaynaklar, silahların Suriye’ye muhalif gruplar için sivil örgütler tarafından sokulduğunu söylüyor.
BİR TUZAK
Rusya ve Çin, Şam yönetiminin BM insani yardım şefi Valeri Amos’un ülkeye girişine izin vermemesi karşısında, diğer Güvenlik Konseyi üyeleriyle birlikte “büyük bir hayal kırıklığı” yaşadıklarını ifade ederek olumlu bir adım attı.
Rusya, BMGK Kararını veto ederken, ülkedeki şiddetten dolayı, sadece Esed rejiminin değil, Suriye sorununun iki tarafının da kınanması gerektiğini ileri sürmüştü.
Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı icracı bir kurum değil, icra büyük oranda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'da. Ne var ki, Gül, büyük bir kişisel etkiye sahip ve dış politikada son derece önemli bir rol oynuyor.
Gül, Ankara’nın, Esed’in yakın müttefiki olan İran yönetimiyle, Esed’i kaçınılmaz olanı kabullenmeye ikna etmesi ve Esed rejimine karşı yürütülen diplomatik girişimleri destek vermesi yönünde konuştuğunu belirtti.
“İran bile suyun yukarı akmasını sağlayacak bir güce sahip değil. Ve eğer daha kötü senaryo gerçekleşirse, İran'ın bunun için sorumluluk hissetmemesi mümkün değildir. İran, bundan sorumlu olacaktır.”
Gül, uluslar arası toplum ve bölge ülkeleri tarafından, Suriye yönetiminin gerçeği kabul etmesi ve uyguladığı baskıları sonlandırması konusunda ikna etmesi için Rusya ve İran’ın ikna edilmesi gerektiğini söyledi ve “Yemen Modeli”nin Esed için en mantıklı çıkış yolu olduğunu belirtti.
Yemen’de, Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih, Körfez ülkelerinin baskısıyla ve yeni bir lider seçimine izin vermesi için korunma garantisiyle görevi bırakmıştı.
Gül, Suriye’deki şiddetin, bütün Müslüman Orta Doğu ülkelerine sıçrayabilme ihtimali olan bir mezhep çatışması tehlikesini başlatacağına daha önce dikkat çekmişti.
“Bu, bölgede bir tuzaktır ve buna benzer hadiseler Orta Çağlarda Avrupa’da meydana gelmişti. Orta Doğu bu tür hataları tekrarlamamalıdır.”
“Orada tehlike olduğunu biliyoruz ama aynı zamanda orada bir uyanış ve bilinçlenme de var,” şeklinde konuştu.
Suriye’de yeni yönetim, Sünni Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Esed iktidarının bel kemiği olan Alevilerin uyum içinde yaşayabileceği bir ortam sağlamalıdır. (Editör: Andrew Heavens)