Değerli Misafirler,
Baharın gelişiyle şenlenen, bin bir renge bürünen doğanın, ruhlarımızda yaşama sevinci estirdiği bu güzel günlerde, her mevsimin, ama en çok da baharın, erguvanların şehri olan güzeller güzeli İstanbul’umuzda, sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyuyorum.
Öncelikle, sevgili çocuklarımızın ve bütün milletimizin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, başta değerli sanatçılarımız olmak üzere bugün burada çocuklarımıza ve bizlere bayram neşesini, coşkusunu bir kez daha yaşatan, bu şenlik ortamını hazırlayan herkese teşekkür ediyor; hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
“Başlamak bir işi bitirmenin yarısıdır” derler. Gerçekten bütün başlangıçlar güzeldir, heyecanlıdır, umut doludur. Hedefler belirlenir, bütün enerji o işe verilir. Ancak işi takipte, sonuca ulaştırmada çoğu zaman başlangıçtaki performans sergilenemeyebilir.
Her başlangıç güzeldir ama daha güzel olan başladığınız işi bitirmek ve hedefinize ulaşmaktır.
Ne mutlu bize ki, bu projeyle bütün bu güzellikleri bir arada yaşadık. Bugün burada, başladığımız işi bitirmenin, üstelik hedefimizin de üstünde bitirmenin haklı gurur ve mutluluğunu sizlerle paylaşıyoruz.
Başta Sayın Başbakanımızın eşi Emine Hanım olmak üzere, bakanlarımız, milletvekillerimiz, sanatçılarımız olmak üzere buraya gelerek bizlere destek olan herkese çok teşekkür ediyor; Hoş geldiniz diyorum.
Değerli Misafirler,
İnsanlığın binlerce yıllık birikiminin en önemli kazanımlarından biri olan ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile güvence altına alınan eğitim hakkı, hiçbir fark ve ayrım gözetmeksizin herkesin doğuştan gelen hakkıdır.
Bundan hareketle yapılan yasal düzenlemelerle, ülkemizde son yıllarda engellilerin eğitim hakları konusunda kayda değer bir gelişme sağlanmıştır.
Devletimiz tarafından engelli vatandaşlarımızın yararlanması için sunulan imkânlar kurumsallaştırılmış ve yeniden yapılandırılan sosyal güvenlik sistemi içinde, engelliler için özel kaynaklar oluşturulmuştur.
Hukuki zeminde sağlanan bu gelişmelerin günlük hayata aktarılması için devletin yanında sivil topluma da büyük görev düşüyor.
‘Eğitim Her Engeli Aşar’ Kampanyası'nın hayata geçirilmesinin arkasındaki neden de bu zaten: Devlet ve sivil toplumun işbirliğiyle bir sinerji oluşturmak…
Engellilerin eğitim görebileceği ve sosyal hayatın her alanında başarılı olabileceği konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçlayan bu projeyle, pek çok başarılı çalışmaya imza atıldı.
Projenin başlatıldığı Nisan 2009 tarihinden bu yana ülkemizin dört bir yanında yapılan bilgilendirme toplantıları ile engellilerimizin eğitimi konusunda toplumsal duyarlılığımız arttırıldı.
81 ilimizde engelliler için adeta bir eğitim seferberliği başlatıldı.
Engelli çocuğu olan 63 binden fazla aile ziyaret edildi. Ailelere, devletimizin engellilere sağladığı eğitim hizmetleri anlatıldı.
Ben bu ziyaretlerin projemizin başarısında büyük payı olduğunu düşünüyorum ve başta Sayın Valilerimiz olmak üzere bu işe sahip çıkan, emek veren herkese teşekkür ve takdirlerimi ifade etmek istiyorum.
Değerli Misafirler,
Üç yıl önce Çankaya Köşk’ünde Eğitim Her Engeli Aşar projesinin tanıtım toplantısını yaparken “Türkiye’de 8,5 milyon engelli insanımız var. Bu demektir ki, bugün burada toplanmamız için 8,5 milyon nedenimiz var” demiştik.
O günkü hedefimiz ülkemizde eğitim gören engelli sayısını yüzde 30 arttırmaktı.
Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki, yaptığımız çalışmalarla üç yılın sonunda ülkemizde eğitim gören engelli sayısında yüzde 144 oranında bir artış sağlanmış; 2009 yılında 150 bin olan okuyan engelli sayısı bugün 370 binlere ulaşmıştır.
Büyük bir heyecanla başladığımız, inanç ve kararlılıkla yürüttüğümüz “Eğitim Her Engeli Aşar” Projesi ile yakalanan başarı önemli, ancak yeterli değil elbette.
Bütün engellilerimizi eğitim sistemine dahil etmek ve kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olarak topluma kazandırmak amacıyla çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek.
Bu proje bize gösterdi ki, engelli çocuğunu korumak adına dört duvar arasına hapseden pek çok aile çocuklarının eğitimi konusunda son derece duyarlı ve kendilerine sunulan imkânlardan yararlanmak için çok da istekli.
Yeter ki onlara ve topluma, asıl engelin bedende değil zihinlerde olduğunu; eğitim imkânı verildiği takdirde engelli insanlarımızın çok büyük başarılara imza attığını ve içinde yaşadığı topluma katkı sağladığını doğru şekilde, doğru örneklerle anlatalım.
Bu doğru örneklerden biri de, projemizin mimarı Sayın Lokman Ayva… O bütün engelliler için rol model aslında... Bu ülkeye çok büyük hizmetleri oldu. Bu hizmetlerinin devam etmesi dileğiyle Lokman Bey’e bir kez daha teşekkür ediyorum.
Biraz önce beraber izlediğimiz ya da hikayesini dinlediğimiz, burada isimlerini tek tek sayamadığım pek çok başarı örneği daha var aramızda… Hepsiyle gurur duyuyoruz.
Sözlerime son verirken, Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlıkları ile Beyaz Ay Derneği yönetici ve çalışanlarına, Cumhurbaşkanlığı proje ekibine, bugüne kadar tüm bu çalışmalara emeği geçen, dolayısıyla çorbada tuzu bulunan herkese çok teşekkür ediyorum.
Son olarak da, sesimizi duyan, çağrımıza cevap veren, çocuklarını dört duvar arasından çıkarıp hayata kazandıran, böylece hem kendilerine hem de ülkemize büyük değer katan ailelere teşekkür ediyor ve onlara bir kez daha seslenmek istiyorum:
Unutmayın tek engel eğitimsizlik,
Unutmayalım, eğitim her engeli aşar…