Değerli Misafirler,
Kıymetli Öğretim Üyeleri,
Değerli Öğrenciler ve Veliler,
Hepinizi böyle güzel bir yaz akşamında saygı ve sevgiyle selamlıyorum. AGÜ’nün 7. mezuniyet töreninde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. AGÜ, kısa süre içerisinde kendini ispatlamış ve iyi üniversiteler arasında yerini almıştır ve emin adımlarla yoluna devam etmektedir. Üniversitenin bu noktaya gelmesinde herkesin büyük emekleri bulunuyor. Başta kurucu rektörümüz İhsan Bey, rektörümüz Cengiz Bey ve değerli yardımcıları ile AGÜ Destekleme Vakfı olmak üzere, hepsine çok teşekkür ediyorum.
AGÜ sadece bir üniversite veya eğitim kurumu değil, zamanın ruhunu bilen, dünyanın gidişatını anlayan ve buna göre kendini şekillendiren bir kurumdur. Üniversitemiz sadece öğrencilerle ilgilenmiyor, memleketimizle ve dünyada olup bitenlerle de ilgileniyor. Bu çerçevede bu yıl Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü etkinliklerine katıldı ve birçok yerde yapılmayan çok değerli toplantılar burada gerçekleştirildi. AGÜ’deki bu önemli kutlamaya ben de katıldım. Türkiye’den ve dünyadan pek çok değerli akademisyen, konularında uzman isimler. ve diplomatlar bu toplantılarda ufuk açıcı konuşmalar yaptılar. Cumhuriyetimizin 100 yılını değerlendirdiler; ekonomiden kültüre, sanata ve dış politikaya önemli değerlendirmelerde bulundular. Buradan alınacak derslerle gelecek 100 yılın nasıl olması gerektiği ile ilgili güzel bir perspektif sundular. Bundan dolayı bu organizasyonu gerçekleştiren üniversitemize de teşekkür ediyorum. Vakıf olarak, değerli vakıf başkanımız Mustafa Bey’in de söylediği gibi, üniversiteyi ve üniversite hocalarımızı desteklemeye devam edeceğiz, bundan emin olabilirsiniz.
Değerli Mezunlar ve Veliler,
Öncelikle şunu söylemek isterim: Bu üniversite gerçekten Anadolu’nun göbeğinde, Kayseri’de, güzel bir üniversite oldu. Bugün burada mezun olan çocuklarınıza mükemmel derecede bir yabancı dili, İngilizceyi öğretti. Türkiye’deki 3-4 üniversite ancak bu kadar güzel yabancı dil öğretiyor ve bu konuda AGÜ çok iddialı. Biraz önce değerli öğretim üyeleri ile yaptığım toplantılarda, vaktiyle ODTÜ ve Boğaziçi’nde ders vermiş değerli hocalarımızın da dile getirdiği üzere AGÜ Türkiye’nin en iyi İngilizce eğitimi veren okullarından biri şu anda. Bunu bir kez daha. duymaktan çok memnun oldum. Başlangıçta öğrencilerden bazıları bu durumu çok zor buldular. “Burada dil öğrenmek zor,” diyerek şikayet eden ve ayrılanlar oldu. Ancak sabredip mükemmel bir şekilde dili öğrenip, alanlarını başarılı bir şekilde tamamlayıp bugün diploma alanlar, şimdi AGÜ’nün onlara ne büyük değer kattığını fark edecekler. İş başvurularında, görüşmelerde, yaptıkları temaslarda ve mülakatlarda mükemmel derecede bir yabancı dili konuşabiliyor olmak onlara büyük avantaj sağlayacak. Bunun üzerinde ısrarla durduk ve bundan sonra da durmaya devam edeceğiz. Bu nedenle AGÜ, Türk üniversiteleri arasında yerini yükseltmekte ve daha da değerli hale gelmektedir.
Değerli Misafirler,
Üniversite deyince akla akademi gelir. Akademi demek, sadece öğreten yer demek değildir. Üniversite, lise değildir. Lisede her şey öğretilir ve bilgi aktarılır, ancak üniversitede sadece öğretmekten ibaret değildir, araştırmalar yapılır, inovasyon dediğimiz yaratıcılıklar ortaya çıkar. Bütün bunlar, üniversitelerin çok özgür ve serbest fikir ortamı oluşturması gerektiği anlamına gelir. Herkesin korkusuzca düşüncelerini söylemesi, tartışmaların yapılması, fikirlerini ileri sürmesi gerekir. Ancak bu şekilde rekabet, yenilik ve inovasyon ortaya çıkar. Türkiye’deki eğitim ve üniversite konusu hepimizin en önemli gündemidir. Ortaöğretim ayrı bir mesele. Aramızda Eğitim Eski Bakanlarımızdan Prof. Dr. Ömer Dinçer var; vaktiyle milli eğitim sisteminin ortaöğretim bölümünde köklü reformlar yapılması için çok uğraştı. Türkiye’de 7 milyona yakın üniversite öğrencisi ve 200 bine yakın öğretim görevlisi var. Bu büyük bir rakamdır ve bununla övünüyoruz. Ancak nitelik açısından daha dikkatli olmamız gerekiyor. Türkiye’de her 1000 kişiye 95 üniversite öğrencisi düşerken, Avrupa’da her 1000 kişiye 35 üniversite öğrencisi düşüyor. Aradaki farka bakınca, bizim çok daha zengin, müreffeh ve ileri olmamız gerekir. Ancak, maharet sadece rakamlarda ve sayıda değil, nitelikte ve kalitede. Üniversitelerimizin ve eğitim kalitesinin arttırılması birinci derecede önemlidir. Aksi takdirde, üniversitelerde 4 yıl vakit geçirilir ve mezun olduktan sonra iş aramaya başlayıp kapılar kapanınca acı gerçeklerle karşılaşılır.
Değerli Misafirler ve Değerli Öğrenciler,
Üniversite dendiğinde başka bir şeyin de altını çizmek istiyorum. Üniversite aslında kamunun vicdanıdır. Toplumun rahatsızlıkları ve önemli konuları hep üniversitelerde dile getirilmeye başlanır. Bugünlerde dünyanın en önemli konularından biri olan Filistin’deki katliamlar, ekranlarda bazen gözyaşıyla, bazen büyük bir üzüntüyle izlediğimiz olaylardır. Birinci gelen öğrencimizin bundan bahsetmesinden mutlu oldum, çünkü üniversite vicdan demektir. Bugün dünyanın en büyük üniversitelerinden Amerikan üniversiteleri Columbia, Harvard, MIT’de; Oxford’ta ve Sorbonne’da bu konuda öğrenciler seslerini yükselttiler. Yöneticileri, idarecileri, devlet adamları Filistin’deki katliama gözlerini kapatıp çeşitli diplomatik oyunlarla bu işi kamuoyundan saklamaya çalışırken; üniversite gençliği temiz, saf ve iyi niyetli olarak dünyanın vicdanı olur. Öğrenciler üniversitelerde gösterilen düzenleyerek Gazze’deki, Filistin’deki katliamı, insanlık suçunu dile getirirler. Üniversiteler sadece eğitim veren kurumlar değil, serbest düşüncenin ve tartışmanın olduğu, insan hakları meseleleriyle ilgilenen, yanlışlıklar ve adaletsizlikler karşısında duyarlı olan topluluklardır. Bu bakımdan üniversiteleri diğer kurumlardan ayrı tutmalıyız.
Değerli Öğrenciler,
Üniversiteler aynı zamanda öğrenmeyi de öğreten kurumlardır. Burada sizlere sadece bilgi şırınga edilmedi, bilgiye nasıl ulaşacağınız öğretildi. Bu nedenle, hepinizin yolu çok açık. Buradan çok iyi bir formasyon alarak mezun oluyorsunuz. Hocalarınız size sadece bilgi öğretmedi, öğrenmeyi de öğrettiler. Dolayısıyla buradan özgüveni yüksek öğrenciler olarak mezun oluyorsunuz ve inanıyorum ki önünüz çok parlak olacak.
Burada güzel tavsiyelerde bulunuldu, eskiden buna nasihat denirdi. Bu nasihatleri, tavsiyeleri dinleyin. Benim de söyleyeceğim birkaç cümle olacak bu bağlamda: Öncelikle iyi insan olun, ailelerinize değer verin, aile bağlarınız güçlü olsun. Ülkenize bağlı olun, Türkiye’de çalışsanız da yurt dışında olsanız da vatanınıza bağlı kalın ve doğru bir insan olarak çalışkan olun. Çalışkan olun ama ihtiraslı olmayın, disiplinli olun ama acımasız olmayın, şeffaf olun ama kurnaz olmayın. Zeki olun ve bu prensipleri kendinize yol edindiğinizde doğru yerlere gideceksiniz. Üniversiteyi bitirdiğinizde her şeyin bittiğini zannetmeyin. Güzel bir söz var: “Beşikten mezara kadar eğitim.” Kendinizi eğitmeye devam edin.
Dünya o kadar hızlı değişiyor ki teknoloji sürekli gelişiyor, bunları takip etmezseniz hemen eski kalırsınız. Yapay zekâ, kısa sürede büyük mesafe kat etti ve hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Bundan 3-4 sene önce büyük dergilerin yapay zekanın habercesiydiler. Şimdi ise yapay zekanın gelişimi tahayyül edilemeyecek bir boyuta ulaştı. Bu gelişimden kurallar çerçevesinde çok iyi fayda sağlamalıyız. Kendinizi bu yeniliklere açık tutarak sürekli geliştirin. Lisan biliyorsunuz, dünyanın birkaç dergisini takip edin, ciddi gazeteleri okuyun. Kendinizi taze tutmazsanız, çok çabuk eskiyeceğinizi unutmayın.
Sizler yetişmesi kolay olmayan fidanlar gibi büyük bir ihtimamla büyütüldünüz. Aileniz, hocalarınız, büyükleriniz ve çevreniz tarafından desteklendiniz. Bunları hiç unutmayın ve bundan sonraki hayatınızda hepinize başarılar diliyorum.
Değerli Mezunlar,
Son olarak sizden bir ricam daha var: Mezun olduktan sonra üniversite ile, AGÜ ile ilişkinizi kesmeyin. Alumni, yani mezunlar arasındaki irtibatı sağlayan bir topluluk, sizler tarafından oluşturuldu. Bu bağlantıyı eskitmeyin ve ihmal etmeyin. Dünyanın en iyi üniversitelerinin en çok gurur duyduğu şeylerden biri, alumni toplantılarıdır. Bu toplantılarda, mezunlar 5-10 senede bir araya gelirler ve okullarına sahip çıkarlar. Siz de mezun olduktan sonra da okulunuza sahip çıkın.
Bu düşüncelerle, hepinize başarılar diliyorum. Allah hepinizin yolunu açık etsin. Güzel şeylerle karşılaşın, iyiliklerle dolu bir hayatınız olsun ve başarılı olun. Aileniz de bizler de sizlerle gurur duyalım. Hepinize tekrar iyi akşamlar ve güzel bir gelecek diliyorum.