Değerli Misafirler,
Kıymetli Bartınlılar,
Başta şehitlerimizin aileleri ve gazilerimiz olmak üzere, Bartın ilimizin temsilcileri olarak gördüğüm buradaki siz değerli misafirlere, herkese sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.
Bugün, Cumhurbaşkanı olarak bölgenizi ziyaret ediyorum. Dün Zonguldak’taydım. Bugün de Bartın’da olmaktan gerçekten büyük bir ayrıca mutluluk duyuyorum. Daha önce Bartın’a çeşitli vesilelerle, gerek hükümette bakan olduğum dönemlerde, gerek milletvekili olarak gelmiştim. Ama bugün Cumhurbaşkanı olarak ilk defa buradayım. Onun için gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Cumhurbaşkanı olarak Türkiyemizin bütün illerini seçildiğim günden itibaren hep ziyaret ediyorum. Bazı illerimiz var ki, çok uzun süre, bazılarına kırk yıl hiçbir cumhurbaşkanı ziyareti gerçekleşmemiş. Tabii ki cumhurbaşkanlarının ziyareti her ilde bir birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirir.
Cumhurbaşkanı, ülkenin birliğini, beraberliğini ve Türk milletini temsil eden bir kişi olarak, gittiği her yerde bunu teşvik eder. Ben de bugün Bartın’da; değerli siyasetçiler, ilin değerli yöneticileri, hepsiyle yaptığım görüşmelerde, bu yönde görüşlerimi herkesle paylaşırken, burada da çok iyi bir dayanışma, huzur ve herkes arasında iyi bir koordinasyon bulunduğunu görmekten gerçekten memnun oldum.
Bartın, zaten huzurlu bir yer, sakin bir yer. Belki bunda bu tabiatın, Cenab-ı Allah’ın verdiği bu güzelliklerin çok büyük etkisi vardır muhakkak ki. Bugün bir mesire yerinde gibiyiz. Bu yemeği yediğimiz bu mekan bile öyle. Başka yerlerde, apartman katlarında, salonlarda, bu tip yemeği veriyorlar bana. Burada işte adeta bir mesire yerinde, bu güzel bahar mevsiminde, tabiatla iç içe, cennet gibi bir bölgede hep beraberiz.
Türkiye’nin her tarafının kendine has özellikleri var tabii ki. Herkesin kendine has övünebileceğimiz değerleri var. Ama bir gerçek ki Bartın, tabiat güzelliğiyle, yeşiliyle, deniziyle, denizle yeşilin buluştuğu bir yer olarak zenginliklerini ortaya seriyor. Ayrıca tabii burası, bir de tarihi bir kent. Nüfusunuz az olabilir, geç il olabilir, 91 yılında vilayet oldunuz, ama bunlar önemli değil. Tarihe baktığımızda, Karadeniz’deki birçok büyük şehirden daha eski bir tarihi var. Ta Milattan Önce’ye giden, bizim vatanımız olmadan önce de buralarda çok güzel tarih bırakılmış, medeniyetler hep kurulmuş. İşte Amasra, sizin en güzel ilçeniz, bölgeniz.
Şimdi bütün bunların da kıymetini bilmek gerekir. Bir taraftan huzur, bir taraftan da ülkemizde refahın artması, gelişmenin sağlanması, ekonomik kalkınmanın sağlanması, ihtiyaçların karşılanması için, kamu özel herkes el ele çalışıyor. Özellikle son on yıl içinde hizmetlerde çok büyük gelişmelerin olduğuna, eminim ki herkes vakıftır. Ayrıca bu istikrar ve güven ortamı içerisinde, özel sektör de Türkiye’nin her tarafına büyük yatırımlar yapmaya başlamaktadır.
Bartın’ın, yer üstü güzelliğini bu kadar saydım, ama yer altının da zenginliğini ve değerini bilmemiz gerekir; madenler, kömür bütün bu. Devletin yanında özel sektörün de şimdi buraya, günü geldiğinde çok büyük yatırımlar yapacağını da görüyoruz. Bütün bunlar şudur: Burada refah çok daha artacak, burada ekonomik şartlar çok daha iyileşecek ve neticede tabii ki çocuklarımızın geleceği çok daha iyi olacaktır. Ama bütün bunlar içinde huzurlu olmak ve hepimizin birbiriyle dayanışma içinde olması çok önemli.
Farklı siyasi partiler, farklı görüşler, farklı akımlar bunlar demokrasinin, çoğulculuğun bir gereği. Ama bu çoğulculuk içerisinde yeri geldiğinde birliği oluşturmamız veya birlik içinde çoğulculuğu gerçekleştiriyor olmamız çok önemli. Çoğulculuğu bir kavga, çekişme, enerjilerimizi boşa harcama olarak anlarsak, o zaman memleket olarak da zarar görürüz, şehirler, beldeler olarak da zarar görürüz. Küçük bir ailede bile bir çekişme başlarsa, bunun sonu nereye gider, bilirsiniz. Onun için birlik, beraberlik içinde olmamız, şehrimizin geleceği söz konusu olduğunda, herkesin el birliği içerisinde çalışıyor olması, bunlar çok önemli. Bu havayı bu iklimi Bartın’da gördüm, bundan büyük bir memnuniyet duydum.
Ayrıca sabah önce Vilayette, sonra Belediye’de, il ile ilgili ve ilin geleceğiyle ilgili tabii genişçe bilgiler aldım. Yapılması gerekenleri, takip edilmesi gerekenleri, bunları bizzat bir kez daha gördüm. Şüphesiz ki döndüğümüzde, bunlarla ilgili hep talimatları vereceğiz. Ve gereken her şey çok daha güzel şekilde yapılacaktır.
Tekrar bu vesileyle hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Ve Türkiye’nin, Bartın’ın geleceğinin, çok daha parlak, çok daha aydınlık olduğundan hiçbir şüphem olmadığını da sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sağolun varolun. Hepinize afiyet olsun.