Sevgili Tekirdağlı Vatandaşlarım,
Önce hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Bugün böyle sıcak bir havada gösterdiğiniz bu sevgiden dolayı da, hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Küçüklerin gözlerinden öpüyorum, hanım kardeşlerime de selam ediyorum, sevgilerimi sunuyorum.
Daha önce başka vesilelerle Tekirdağ’a çok geldim, ama Cumhurbaşkanınız olarak bugüne nasip oldu.
Tekirdağ, Türkiye’nin Avrupa’daki, Trakya’daki büyük şehri. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı olarak sizleri ziyaret etmekten, bu tarihi vilayette sizlerle beraber olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Hepinize tekrar sevgiler sunuyorum.
Tekirdağ, Vatan Şairi Namık Kemal’ın doğduğu bir ilimiz. Tekirdağ, tarımın, sanayinin, ticaretin çok geliştiği bir ilimiz, bereketli topraklarımız. Ayçiçeği, buğday, bütün bunlarda sadece bu çevreyi değil, bütün Türkiye’yi besliyorsunuz.
Sanayii, Marmara’nın en ileri gittiği illerden birisi. Sadece Tekirdağ’ın, Trakya’nın değil, Türkiye’nin en büyük sanayi tesisleri hep buralarda kurulmuş vaziyette. Havaalanı, tren yolları, karayolları, her bakımdan bu ilimiz birçok önemleri, birçok değerleri ve Türkiye için birçok kıymetleri bünyesinde barındırıyor.
Değerli Vatandaşlarım,
Türkiyemizin, şehirlerimizin, memleketimizin kıymetini hepimizin bilmesi gerekir. Bakın, ülkelerinin, memleketlerinin kıymetini bilmeyenlerin başına neler geliyor. Televizyonlarda ne kadar üzülerek, ne kadar acı çekerek çevremizde olup bitenleri seyrediyoruz. Bütün Ortadoğu’da, son dönemde Irak’ta olup bitenleri, Suriye’de olup bitenleri büyük bir üzüntü ile hep izliyoruz. Onun için şehrimizin, köylerimizin, ilçelerimizin, ülkemizin, memleketimizin, Türkiye’nin kıymetini hepimiz bilelim ve vatandaşlar olarak hepimiz birbirimizden sevgi, muhabbet ve saygıyı hiçbir zaman eksik etmeyelim.
Tabii ki bir ülkede farklı farklı düşünceler, farklı farklı görüşler, bunların hepsi olacaktır. Ama çoğulculuk içinde birliği sağlayabilmemiz gerekir. Yoksa Allah korusun kargaşa çıkar. Çok şükür bugün ülkemizde huzur, istikrar ve vatandaşlarımın birbirine saygısı olduğu için, çok büyük kalkınma hamleleri gerçekleştiriliyor, çok büyük ekonomik başarılar gerçekleştiriliyor ve devletin halka hizmeti, sizin de gördüğünüz gibi ayaklarınıza geliyor. Tabii ki Türk milleti her türlü hizmete layıktır. Tabii ki sizlerin daha çok büyük beklentileriniz vardır. Bunların hepsini yerine getirmek devletin de, milletin de, hükümetin de, hepimizin görevidir.
Onun için aziz vatandaşlarım her şeyin başı huzurlu, saygılı, mutlu, birbirinize sevgiyi ve muhabbeti koruyarak gelişme ve kalkınmadır. Daha yapılacak çok şey vardır.
Bu vesileyle sizlere şunu da söylemek isterim: Maalesef komşumuz Irak’ta olup bitenler bir iç savaş, bir mezhep savaşı gibi bir görüntü veriyor. Bunlar çok üzücüdür. Müslümanlıkta bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibi yasaklanmıştır. Ama gördüğünüz gibi cehalet, öfke, kin söz konusu olunca, insanlar birbirini nasıl yok ediyorlar. Onun için bir an önce komşularımızda huzurun olması, bir an önce komşu ülkelerde barışın olmasını canı gönülden istiyoruz ve bunun için var gücümüzde çalışıyoruz.
Ayrıca Musul’daki Başkonsolosluğumuzdaki görevlilerimizi ve birçok sivil vatandaşımızı; onları sağ salim Türkiye’ye getirmek için de, emin olun ki devletin bütün ilgili birimleri teyakkuz halinde, gece-gündüz koordine halinde ve büyük bir çalışma içerisinde. İnşallah bu vatandaşlarımızı ve Konsolosluk’taki görevlilerimizi Türkiye’ye sağ salim getireceğiz. Bunun için uğraşıyoruz.
Ayrıca iki ateş arasında kalan Irak’taki Türkmen kardeşlerimizin de Türkiye her zaman yanında olmuştur, yanında olmaya da devam edecektir. Onları, geçmişte de yalnız bırakmadık, bundan sonra da yalnız bırakmayacağız ve gereken her şey yapılmaktadır ve yapılacaktır.
Değerli Vatandaşlarım,
Bütün bu olayların hepimize ders olması gerekir. Tekrar söylüyorum, hepimiz birbirimizin kıymetini bilelim, hepimiz ülkemizin kıymetini bilelim ve elbirliği içerisinde Türkiye’yi gelecek nesillere, çocuklarımıza çok daha iyi hazırlamak için çok daha fazla çalışalım, dayanışma içinde olalım, birbirimize sırt verelim ve farklı düşüncelerimiz varsa bunları da medeni şekilde, kendi aramızda konuşmaya devam edelim.
Ben bugün sizlerle beraber olacağım, bu geceyi de burada geçireceğim, Tekirdağ’da geçireceğim. Biraz sonra Büyükşehir Belediyesi’ni, Namık Kemal Üniversitesi’ni, Garnizonumuzu, hepsini ziyaret edeceğim. İlimizle ilgili tabii ki bilgiler alacağım. Yarın da buradan Kırklareli’ne geçeceğim.
Bu sıcakta beni beklediniz, bu sevgiyi ve sıcaklığı gösterdiniz. Ben tekrar hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sağolun, varolun.