Türkmenistan Devlet Başkanı Sayın Gurbangulu Berdimuhamedov Onuruna Verdikleri Resmi Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

03.06.2014
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Kadirli Doğanım, Devlet Başkanı Sayın Berdimuhamedov,

Kıymetli Misafirler,

Zat-ı Devletlerini ve heyetinizin seçkin üyelerini bir kez daha Türkiye’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Birlikte muazzam bir ivme kazandırdığımız üst düzey ziyaretlere bugün yeni bir halka ekliyoruz. Kadirli Doğanım Sayın Berdimuhamedov, son yedi sene içinde çeşitli vesilelerle karşılıklı olarak bu düzeydeki 12. ziyareti gerçekleştiriyor.

Bu durum, hiç şüphesiz dostluk, kardeşlik ve gönüldaşlığımızın ne denli güçlü olduğunun müşahhas bir nişanesidir. Bir bakıma, Türkiye-Türkmenistan ilişkilerindeki “altın çağ”ın tezahürüdür.

Amacımız, bu ivmeyi muhafaza ederek, işbirliğimize yeni boyutlar kazandırmayı sürdürmektir.

Bu vesileyle, atavatan Türkmenistan’dan buralara tatlı esintiler getiren siz kıymetli misafirlerimize en kalbi hislerimle hoşgeldiniz diyorum.

Ayrıca, yüreğimizi dağlayan Soma faciası nedeniyle acımızı paylaşan tüm Türkmen doğanlarımıza teşekkür ediyorum.

Keder ve sevinçte ortak, tek bir millete mensup olduğumuzu bir kez daha gösterdiniz. Kadirli Doğanımın ifadesiyle, “kan kardeşinden de öte, kemik kardeşi” olduğumuzu teyit ettiniz.

Değerli Misafirler,

Dostluk ve kardeşliklerinin temelleri asırlar önce beraber atılan Türkiye ile Türkmenistan, elbirliğiyle parlak yarınlara doğru yol almaktadır.

“Bir millet, iki devlet” şiarından hareketle, ilişkilerimizi her alanda güçlendirmek için var gücümüzle çalışıyoruz.

Bu kapsamda kardeş Türkmenistan’ın son yıllarda hız verdiği büyük kalkınma hamlesine katkı yapmayı sürdürüyoruz. Aramızda ticaretten turizme, taahhüt işlerinden enerjiye, tarımdan petro-kimyaya kadar birçok alanda güçlü bir işbirliği mevcuttur.

Bu sayede, Türk firmalarının yurtdışında en fazla proje üstlendiği ülkelerin başında Türkmenistan gelmektedir.

İkili ilişkilerimizin gelişmesinde anahtar rol oynayan Türk girişimcilerine duydukları güvenle bunu mümkün kılan Kadirli Doğanıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Türkmenistan’ın çehresini değiştiren prestij projelerine ve verimli ortaklıklara başarıyla imza atan siz değerli işadamlarımızı kutluyorum.

Ortak çabalarımızla, sadece ülkelerimiz ve kardeş halklarımızın değil, Orta Asya ve Hazar Havzasının inkişafı ve refahına da katkı sağlamış oluyoruz.

Kadirli Doğanım,

Değerli Misafirler,

İşbirliğimize derinlik katan bir diğer önemli veçhe, eğitim ve kültür alanındaki çalışmalarımızdır. Geleceğimizin teminatı gençlerimizin zamanın ruhunu okuyabilen, bilgili ve milli şuuru yüksek bireyler olarak yetiştirilmesi, ortak istikbalimize yapılan en büyük yatırımdır.

Bu çerçevede, Türkiye ve Türkmenistan’da tahsil gören 8 binden fazla gencimizi fahri gönül elçilerimiz olarak görüyoruz. İlerletilmesi için büyük emek verdiğimiz Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin parlak yarınları, bu gençlerin omuzlarında yükselecektir.

Diğer yandan, geçen yıl düzenlenen “Ankara’da Aşkabat Günleri”, kadim Türk-Türkmen kardeşliğinin en güzel şekilde yaşatılmasına vesile olmuştur.

Bu sene ise Türkmen halk şairi ve mütefekkir Mahtumkulu Firaki’nin doğumunun 290. yıldönümünü idrak ediyoruz. Ortak kültürümüze ait bu müstesna değerin hatırasının ve eserlerinin gelecek nesillere aktarılması için çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

Türkiye ayağının açılışı Şubat ayında Ankara ve Kayseri’de yapılmıştır. Yıl boyunca devam edecek etkinliklerle kardeşlik, yakınlık ve muhabbetimizin daha da pekişeceğine inanıyorum.

Güzel dilimizde “su gider, kum kalır” diye bir atasözü vardır. Şahıslar ve devir değişse de, baki kalan dostluk ve kardeşliğimizi ilelebet yaşatacak olan bu tür müşahhas eserler ve müşterek değerlerimizdir.

Sözlerimi, ortak şairlerimiz Dadaloğlu ve Mahtumkulu’nun bu anlayışı veciz şekilde ortaya koyan dizeleriyle bitirmek istiyorum.

Ünlü Türk şairi Dadaloğlu, dostluk ve kardeşliğe olan ihtiyacın baki kalacağını şu şekilde dile getirmektedir:

“Yalnız taştan duvar olmaz yıkılır.

Koç yiğide emmi, dayı, il gerek.”

Büyük halk ozanı Mahtumkulu ise, şu dörtlüğü ile milletimizin ancak birlik ve beraberlik içinde hareket ederse güçlü kalacağına işaret etmektedir.

“Gönüller, yürekler bir olup başlar,

Ordu çıksa, erir topraklar taşlar.

Bir sofrada hazır kılınsa aşlar,

İkbali yükselir yüce Türkmen’in.”

Bu duygu ve düşüncelerle, Türk halkı ve şahsım adına, Zat-ı Devletlerine sağlık ve mutluluk diliyorum. Birlik, beraberlik, dostluk ve kardeşliğimizin sonsuza kadar süreceği inancıyla; şahsınızda tüm Türkmen doğanlarımıza selamlarımı ve en iyi dileklerimi iletiyorum.

Yaşasın Türk-Türkmen doğanlığı!

Yazdır Paylaş Yukarı