Değerli Dostum, Cumhurbaşkanı Sayın Margvelashvili,
Kıymetli Misafirler,
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk ziyaretlerimden birini Gürcistan’a yapmıştım. Ama ondan önce Dışişleri Bakanı olarak çok geldim. Bunu hatırlatmak isterim.Yaklaşık yedi yıllık bir aradan sonra, ince bir sanat, mimari ve estetik anlayışını yansıtan Tiflis’e ikinci kez geliyorum.
“Kafkasya’nın incisi” Tiflis’e varışımızdan itibaren bana ve heyetime gösterdikleri sıcak misafirperverlik için Gürcü dostlarımıza teşekkür ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Kadim geleneklere sahip Türk ve Gürcü halkları arasında çok güçlü bağlar mevcuttur.
Türk halkı, dünyanın en çetin coğrafyalarından olan Kafkasya’da, insan odaklı köklü bir medeniyet kuran Gürcistan halkına karşı daima dostane hisler beslemiştir.
Nitekim, 17. yüzyılda bu topraklara gelen ünlü seyyah Evliya Çelebi, Gürcü halkı için “temiz kalpli insanlar” anlamında “kavm-i necip” tabirini kullanmıştır.
Bu ifade, Türk halkının Gürcülere duyduğu itimadın en müşahhas nişanesidir. Gürcüler de Türklere aynı hislerle yaklaşmışlardır. Bu iki dost millet, tarih boyunca dünyaya barış, huzur ve uyum içinde bir arada yaşama dersleri vermişlerdir.
İşte bu sayededir ki; Ruslara karşı mücadele eden Kral İkinci Solomon, Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır. 1815’te vefat eden Gürcistan tarihinin bu önemli isminin naaşı, 1990 yılına kadar Trabzon’da emanetimiz olmuştur.
Keza bu sayede, Osmanlı Devleti’nin 17 sadrazamı, yüzlerce veziri ve binlerce devlet görevlisi, çalışkan Gürcü toplumundan çıkmıştır. Cumhuriyet döneminde de çok sayıda Gürcü kökenli devlet adamı, sanatçı ve bilim adamımız bulunmaktadır.
Halklarımız arasındaki bu köklü beşeri bağlar, bugün de ilişkilerimizin en güçlü dayanağıdır.
Artık ilişkilerimizi, stratejik ortaklık olarak tanımlıyoruz. Çok boyutlu ve çok yönlü bir ortaklığa sahibiz. Yöneticilerimiz kadar, iş adamlarımız ve halklarımız da yoğun etkileşim halindedir.
Bunda, vatandaşlarımıza 2011 yılından bu yana vizesiz ve pasaportsuz seyahat imkanı sağlamamızın rolü büyüktür. Neticede Türkiye Gürcülerin, Gürcistan da Türklerin en çok ziyaret ettiği ülke konumundadır.
Değerli Misafirler,
Böylesine yoğun ilişkilere sahip ülkelerimizi birbirine bağlayan bir diğer önemli unsur, Karadeniz ve Kafkasya Havzasının istikrar ve güvenliği için paylaştığımız müşterek vizyondur.
Bu anlayışla, her biri bölgesel entegrasyon açısından kilometre taşı hükmündeki Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Bakü-Tiflis-Erzurum projelerini Azeri dostlarımızla birlikte hayata geçirdik. TANAP projesini gerçekleştirdiğimizde, Güney Gaz Koridoru’nun çok önemli bir parçasını daha tamamlamış olacağız.
Modern İpek Yolu’nun önemli bir halkası olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattını da en kısa zamanda bitirmek istiyoruz. Böylece Kafkasya’yı enerji ve ulaşım hatlarıyla örerek; bölgesel barış, istikrar ve refahı pekiştirmeyi hedefliyoruz.
Bugün gerçekleştirdiğimiz Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Üçlü Zirvesi de, “kazan-kazan” merkezli bölgesel ortaklık ve işbirliği vizyonumuza önemli katkı sağlayacaktır.
Kıymetli Misafirler,
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve piyasa ekonomisi gibi evrensel değerleri paylaştığımız Gürcistan’ın, Avrupa-Atlantik kurumlarıyla entegrasyon çabalarını destekliyoruz.
İki yıl içinde suhuletle gerçekleştirdiği seçimlerle demokrasi kültürünü güçlendiren Gürcistan, bu yönde hızla yol almaktadır. Önümüzdeki ay Gürcistan’da yerel seçimler düzenlenecektir.
Topraklarının bir bölümü halen işgal altında bulunan komşumuz Gürcistan’ın, ülke bütünlüğünü demokrasi, hukuk düzeni ve ekonomi standartlarını güçlendirerek sağlayacağına inanıyoruz. Türkiye, bu yönde atılan tüm adımlarda Gürcistan’ın yanında yer almaya devam edecektir.
Bu düşüncelerle kadehimi, Zat-ı Devletlerinin sağlık ve mutluluğu; dost Gürcü halkının esenlik ve refahı ile dost ve komşu halklarımız arasındaki dostluğa kaldırıyorum.