Sayın Cumhurbaşkanı,
Muhterem Hanımefendi,
Kıymetli Misafirler,
Zat-ı Devletlerini, Muhterem Refikalarını ve heyetinizin seçkin üyelerini Eşimle birlikte ülkemizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Türkiye ile Meksika arasında Cumhurbaşkanı seviyesindeki ilk ziyareti gerçekleştiriyorsunuz. Ziyaretiniz, hiç şüphesiz tarihi niteliktedir. Bu anlamlı vesileyle ülkemize gelen siz değerli misafirlerimizi en samimi hislerimle selamlıyor, hepinize “hoşgeldiniz” diyorum.
Kıymetli Misafirler,
Türkiye ile Meksika, coğrafi olarak uzak görünse de, birbirine benzeyen birçok özelliğe sahiptir.
Her iki ülke de, bulundukları coğrafyada kadim medeniyetlere evsahipliği yapmışlardır. Evrensel kültür mirasına eşsiz eserler hediye etmişlerdir. Zengin mutfaklarıyla ve misafirperverlikleriyle tanınmakta; müzik, sanat, edebiyat ve futbola düşkünlükleriyle bilinmektedirler. Dün olduğu gibi, bugün de toplumsal farklılıklarından zenginlik ve uyum çıkartmayı başaran güçlü devletlerdir.
Bu kadar benzeştiğimiz Meksika ile ilişkilerimizin mazisi çok eskiye dayanmaktadır.
Ülkelerimiz arasındaki ilk temaslar, Osmanlı Devleti döneminde başlamıştır. 1864’te İstanbul’a bir temsilcisini gönderen dönemin Meksika İmparatoru, ertesi yıl Orta Elçi atamıştır. 2014’te, bu ilk temasların 150. yıldönümünü idrak edeceğiz. Bu sene ise, Meksika ile 1928 yılında yürürlüğe giren Dostluk Anlaşması çerçevesinde tesis edilen diplomatik ilişkilerimizin 85. yıldönümünü kutluyoruz.
Böylesine köklü bir geçmişe dayanan dostluğumuzun, bugün sapasağlam ayakta duran iki müşahhas nişanesi mevcuttur.
Bunların ilki, başkent Mexico City'de bulunan saat kulesidir. Bu tarihi eser, ülkenize göç eden Osmanlı vatandaşları tarafından, bağımsızlığının 100. yıldönümünü kutlamak üzere 1910 yılında Meksika halkına hediye edilmiştir.
İkincisi ise, keza başkentinizde Meksika’nın milli kahramanı Zapata ile son Aztek İmparatorunun heykellerinin de yeraldığı Reforma Caddesi'nde bulunan ve 2003 yılında açılışı gerçekleştirilen Atatürk Anıtı’dır.
Türkiye ve Meksika, günümüzde de demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlükler, serbest piyasa ve hür teşebbüs gibi evrensel değerlerle birbirine bağlıdır. Küresel barış, güvenlik ve refahın geliştirilmesi için elbirliğiyle çalışmaktadır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Kıymetli Misafirler,
Şimdi yapılması gereken, işbirliğimizin kapsamını, ilişkilerimizin tarihi derinliğine ve dostluk ruhuna yaraşır seviyelere yükseltmektir. Zira, büyük bir dinamizm ve potansiyeli bünyesinde barındıran Türkiye ve Meksika, büyüme hızları ve yükselen uluslararası profilleriyle ön plana çıkmaktadır.
İki ülke de, önümüzdeki dönemde ekonomik hacim bakımından dünyada ilk ona girmeye güçlü şekilde adaydır. Küresel ekonomik mimarinin geleceğine şekil verecek G-20 çatısı altında işbirliği yapmaktadır. Ülkelerimiz, yakın zaman öncesine kadar BM Güvenlik Konseyi’nde de birlikte görev almışlardır.
Tüm bu veriler bize, ilişkilerimizi stratejik bir bakış açısıyla değerlendirmenin vaktinin geldiğini göstermektedir.
Baş başa ve heyetler halinde bugün yaptığımız samimi görüşmelerde, bu vizyonun iki tarafta da çok güçlü şekilde bulunduğunu memnuniyetle müşahede ettik.
Bu vesileyle imzalanan anlaşmalar, ilişkilerimizin ahdi zeminini pekiştirecek ve çok önemli bir işlevi yerine getirecektir. Bilhassa “Türkiye-Meksika 21. Yüzyıl için Stratejik İşbirliği ve Ortaklık Çerçevesi”, ilişkilerimizin geleceğini tanımlayan vizyonu yansıtmaktadır.
Bugün müzakerelerine başlanacağını ilan ettiğimiz Serbest Ticaret Anlaşması’nı sonuçlandırdığımızda ve vatandaşlarımıza karşılıklı olarak vize muafiyeti getirdiğimizde, Türkiye-Meksika ortaklığı, hiç şüphesiz çok daha ileri safhalara taşınacaktır.
Ziyaretinizin, işbirliğimize güçlü bir dinamizm kazandırarak ikili ilişkilerimizde yeni bir sayfa açacağı inancıyla, kadehimi Zat-ı Devletlerinin ve Muhterem Hanımefendinin sağlık ve mutlulukları ile dost Meksika halkının esenlik ve refahı için kaldırıyorum.