Kilis Elbeyli Kamp'ında Yaptıkları Konuşma

Değerli Suriyeli Kardeşlerimiz,

Değerli Misafirlerimiz,

Önce hepinize, ben, eşim, bakanımız, bütün burada gördükleriniz, hepimiz, sevgilerimizi, muhabbetlerimizi sunuyoruz. Sizleri ziyaret edip burada bilgiler almak, ihtiyaçlar varsa onları tespit etmek ve sizlerin temsilcilerinizi dinlemek için aranızdayız. Aslında bizler aynı coğrafyanın çocuklarıyız. Devletlerimiz ayrı, ama birbirimize komşu hatta akrabalık bağlarımız olan ve birbirimizi yakinen takip etmemiz, gerektiğinde sahiplenmemiz ve gerektiğinde de böyle kucak açmamız gereken hukukumuz vardır sizlerle.

Hepimiz biliyoruz ki kardeşlik, dostluk, zor günlerde belli olur. Tarihe baktığımızda her milletin hayatında bazen çok sıkıntılar, bazen büyük acılar vardır. Maalesef bugün, sizin memleketinizde, bizim de komşumuz olan Suriye’de olup bitenler, hepimizin ciğerini dağlamakta, hepimiz çok büyük bir üzüntü duymakta. Sizin acılarınızı derinden hissetmektedir, Türk kardeşleriniz. Bizim bütün arzumuz, bu bölgede Türkiye, Suriye, Irak, bölgedeki bütün ülkeler arasında dostluğun, kardeşliğin, huzurun, istikrarın olması. Ve herkesin ülkesinde mutlu olup, dayanışma ve işbirliğinin olmasını arzu etmek ve politikalarımız bu yönde olmuştur. Suriye’nin bu duruma düşmemesi için biz sulh kardeşleriniz, her seviyede, cumhurbaşkanı olarak benden, başbakanımız, bakanlarımız, bütün bürokratlarımız, ilgililerimiz, hepimiz, her türlü gayreti gösterdik. Suriye’nin bu hallere düşmemesi için Suriye’yi yönetenlere her türlü yardımı, katkıyı vermeye hazır olduğumuzu söyledik. Elimizden gelen her türlü yol göstermeyi de yaptık. Ama sizler memleketinizde daha mutlu olmak için, daha özgür olmak için, daha başınız dik yaşamak için, daha serbest bir şekilde ülkenizde, memleketinizde, ülkenizin yönetilmesini istediğinizde maalesef sizin üzerinize silahla, topla, tankla, füzeyle geldiler. Çok büyük acılar çektiniz, çok büyük acılar çekiyorsunuz. Çok büyük maalesef, insanın dayanamayacağı katliamlar gerçekleşiyor. Bunlar, tarihin kara defterine geçecektir, yüz karası olarak kalacaktır, bütün bu acımasızlıklar.

Biz şunu biliyoruz ki, hiç kimse, evini barkını arzu ederek terk etmek istemez. İnsanı altın kafese bile koysan kendi evini ister. Sizlerin, hangi zorlukla, hangi sıkıntılar içerisinde evinizi, barkınızı terk ederek buralara gelme durumunda kaldığınızı biliyoruz. İşte böyle zor günlerde dostluk ve kardeşlik gösterilir, insanlık gösterilir. Bugün sizler bizim misafirimizsiniz. Tabii ki memleketiniz Suriye. Tabii ki evleriniz, barklarınız orada. Arzu ederiz ki en kısa zamanda memleketinizde dirlik düzenlik sağlanır, barış tesis edilir, güvenlik sağlanır. Ve o zaman gözünüz arkada kalmadan evinize barkınıza dönersiniz. Ama şundan da emin olun ki burada kalma ihtiyacınız olduğu süre içerisinde bizim misafirlerimizsiniz. Biraz önce Kilis’te Türk kardeşlerinizle yaptığım konuşmalarda, onlara şunu söyledim; Bakın siz Suriyeli kardeşlerinize kucak açtınız, evinizi açtınız. Bu, İslam tarihindeki Ensar Muhacir olayını hatırlatır. Bugün maalesef bunu yaşıyoruz, ama Kilis’te kardeşlerine kucak açabilen bir millet var.

Gördüğünüz gibi Türk Devleti elinden geleni yapıyor. Burada sizlere bu imkânları sunarken, başka kamplarda da diğer kardeşlerinize aynı imkânları sunuyoruz. 200 binin üzerinde Suriyeli kardeşimiz, sizler gibi, buna benzer kamplarda misafir oluyorlar. Ayrıca 300 bine yakın da sizin diğer kardeşleriniz, onlar da şehirlerimizde. Bu zor günler muhakkak geçecektir. Tarihe baktığımızda bunun gibi ne sıkıntılı günler, ne zorluklar, ne zulümler olmuştur ama hepsi geçmiştir. İnanıyorum ki bir gün siz de memleketine, evinize, barkınıza döneceksiniz, o günler gelecektir. Burada olduğunuz süre içerisinde tabi ki gözünüz arkada, memleketinizde ama burada bulunduğunuz süre içerisinde burayı iyi değerlendirin. Vakitlerinizi boşa geçirmeyin. Görüyorsunuz, biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak sizin çocuklarınız başta olmak üzere her türlü imkânı hazırladık. Eğitimleri, buradaki huzurları, bunları en iyi şekilde değerlendirin.  Bir arzunuz, bir düşünceniz, bir teklifiniz olursa, bunları da sizlerin temsilcileriniz vasıtasıyla yetkililere iletin.

Ben, tekrar hepinize sabır, Allahtan kolaylık diliyorum. Ve oturun dua edin, memleketiniz için herkes için, hiç kimsenin ülkesi bu şekilde perişan olmasın hiç kimsenin evi bu şekilde yangına boğulmasın.

Son olarak size söyleyeceğim şudur; inşallah bu sıkıntılar geçecektir, bir gün memleketinize döndüğünüzde Türk kardeşlerinizin bu kadirşinaslığını hatırlarsanız, aranızdaki dostluğun, aranızdaki kardeşliğin pekişmesine yardımcı olursanız, sizden tek istediğimiz de bu olur. Tekrar hepinize Allah kolaylık versin. İnşallah en kısa süre içerisinde memleketinizdeki sıkıntılar bitsin, zulüm bitsin, haksızlıklar bitsin, bu cinayetler sona ersin ve hepiniz bir gün güvenle memleketinize dönün.

Hepinizi Allah’a emanet ediyorum, Allah kolaylık versin, Allah yardımcınız olsun.