Değerli misafirler,
Önce hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunuyorum. Hayırlı akşamlar diliyorum. Salona girdiğimde hepinizin masasını tek tek dolaşmak, herkesin elini tek tek sıkmak isterdim ama bunun büyük bir kargaşa çıkaracağını düşünerek hepiniz adına gazilerimizin ve şehit ailelerimizin elini sıktım. Hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi, en samimi hislerimi sunmak istiyorum.
Bugün, Cumhurbaşkanı olarak Erzincan’dayım, ilinizdeyim. Daha önce, siyasi hayatımda Erzincan’a geldim tabii. Ayrıca Erzincan’da çok arkadaşlarım, çok tanıdıklarım ve çok bildiklerim var. Ama Cumhurbaşkanı olarak bugün ilk defa ziyaret ediyorum ve bunun da şüphesiz ki ayrı mutluluğunu duyuyorum.
Şunu ifade etmek isterim ki, Türkiyemizin her tarafı birbirinden çok güzeldir, her tarafın ayrı bir özelliği vardır. Ama Erzincanımızın özellikleri de gerçekten övünmeye değerdir ve zengindir. Her şeyden önce huzur içerisinde, büyük bir hoşgörü içerisinde, herkesin birbirine, farklılıklarına saygı duyduğu sevgiyle baktığı büyük bir muhabbetin olduğu bir ilimizdir.
Son geldiğimden bu geldiğime Erzincan’da epey değişikliğin ve gelişmenin olduğunu görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyorum. Biraz önce Vali Bey özetledi. Değerli Bakan ki başarılarıyla sadece Türkiye’nin her tarafında değil, burada da görüyorsunuz, hep kendisiyle övünüyoruz, O da yapılanları anlattı. Ben de sabahtan itibaren gözlerimle gördüm birçok şeyi. Havaalanını gördüm, terminali gördüm, yolları gördüm. Ve şehrin canlılığını gördüm. Bundan gerçekten çok büyük bir mutluluk duydum.
Sabah, önce valilikte bilgi aldım. Sonra belediyeyi ziyaret ettim, belediyede aldım. 3. Ordu’yu ziyaret ettim, 3. Ordu sizin bağrınızda. Biliyorsunuz çok büyük komutanlar 3. Ordu’ya komutanlık yaptı. Tarihi, Türk tarihinin en şanlı sayfalarıyla dolu. Gaziosmanpaşa Plevne’de, Plevne’yi müdafaa ederken de 3. Ordu’ydu. Atatürk, Enver Paşa, Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, hepsi 3. Ordu’nun komutanları oldular. Ve bugün, 3. Ordu da sizin bünyenizde, bağrınızda, size emanet. Ayrıca üniversiteyi ziyaret ettim. Üniversiteyi görünce oradan da çok etkilendim. Gayet güzel bir kampus, binalar yapılmış. Gayet mutlu öğrenciler gördüm, öğretim üyelerini gördüm. Bu vesileyle biraz önce plaket verdiğimiz değerli hemşerilerinize değerli hayırseverlere, onlara da çok teşekkür etmek istiyorum. Üniversiteye, okullara ve yine sizin ihtiyaçlarınıza gönülden karşılık verdikleri için. Hiçbiri mecbur değil aslında. Temiz kazançlarından ayırıp, doğdukları yere, sevdikleri yere, bunları yapmaları her türlü takdirin üstündedir ve onların hepsini çok tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Erzincan halkının da şüphesiz ki yapılanları takdirle karşıladığına eminim. Şu da bir gerçek ki; eğer siz de takdir ederseniz, marifet biraz iltifata tabidir biliyorsunuz, yapılan hizmetlerin yapılanların değeri bilinirse, muhakkak ki onu takip edenler olur. Bu hemşerilerinize sahip olmakla ne kadar övünseniz azdır. Çok büyük âlimler, çok büyük ozanlar, devlet adamları, siyasetçiler, başbakan milletvekilleri, değerli bakanlar, belediye başkanları, Türkiye satında çok değerli isimler çıkartmış bir şehirsiniz. Dolayısıyla bugün, burada olmaktan gerçekten çok büyük memnuniyet duyuyorum.
Öğleyin Cuma’da birçok vatandaşımızla musafaha ettik. Akşamüstü de cemevini ziyaret ettim ve oradaki vatandaşlarımla da onlarla çok güzel sohbet ettik. Bu, ilin zenginliğidir, Türkiye’nin zenginliğidir. Biraz önce Sayın Bakan da çok güzel ifade etti, Muharrem ayı içerisindeyiz, bu ayın maneviyatını değerini hepimiz biliriz. Oruçlarla, çok güzel sohbetlerle bu ay hep idrak edildi. Ama şunu da biliriz ki bu ayın çok derin hüznü ve çok acısı vardır. Bu hüzün ve acılardan ders çıkartarak, hepinizin iyi insan olmanız, doğru insan olmamız, insanlığa hizmet etmemiz için çıkartacağımız dersler vardır. İslam tarihine baktığımızda, kendi tarihimize baktığımızda, Türkiye tarihine baktığımızda çeşitli farklılıklar vardır, bunlar bir gerçektir. Önemli olan bunları saklamak, gizlemek değil, önemli olan hep beraber kendi vatanımızda, kendi ülkemizde, kardeşçe, dostça, elbirliği içerisinde, çalışmak, yaşamak, ülkemizi kalkındırmak, halkımızı mutlu etmektir. İşte Erzincan bunun sembollerinden birisidir. Bundan dolayı ilimizle daima gurur duyuyoruz.
Sizlere şunu da söylemek isterim, Türkiye çok büyük bir atılım içerisinde, bunu herkes biliyor, hepiniz biliyorsunuz. Böyle bir havaalanının Erzincan’da olacağını, büyükler düşür müydü? İleride hızlı trenler geldiğinde bunların geleceğini, inşallah o günler hep görülecektir inşallah başka illerimize ulaştıysa, buraya da ulaşacaktır. Bunlar düşünülebilir miydi? Bütün bunların sebebi şu, bizler barış içerisinde, istikrar içerisinde, huzur içerisinde olursak, bu işler yapılabiliyor. Onun için hep beraber olmanın, birlik olmanın dirlik olduğunu büyükler, ozanlar, âlimler, en veciz şekilde söylemişlerdir. Yoksa enerjimiz boşa gider, gayretlerimiz boşa gider, iki adım ileri gideriz, bir adım geri geliriz. Ve yol alamayız. Çok şükür ki Türkiye’nin dört bir yanında çok güzel gelişmeler var. Kaybettiğimiz yılları tekrar kazanıyoruz. Kaybettiğimiz yılları tekrar geri alıyoruz adeta. Ama yapılacak hala çok şey vardır bu memlekette. Onun için hep beraber kardeşlik içerisinde, dostluk içerisinde çok çalışmamız gerekmektedir. Övündüğümüz şeyler var ama noksanlıklarımızın da farkında olmamız gerekir. Noksanlıklarının farkında olmazsak, ilerleme ve gelişme söz konusu olmaz. Türkiye’nin bu huzur içerisinde, Türkiye’nin bu istikrar içerisinde, eksikliklerini de her alanda, demokratik alanda, hukuk alanında, ekonomik kalkınma alanında, kültür, eğitim alanında tamamlayacağından çok eminim doğrusu.
Nereyi gezsem, gittiğim her yerde büyük bir ışık, büyük bir ümit, büyük bir hareketlilik ve gelecekle ilgili çok büyük arzular görüyorum. Cumhurbaşkanınız olarak doğudan batıya, güneyden kuzeye, her ile gidiyorum. Ve bütün illerimizi ziyaret etmek istiyorum, ediyorum. Bazı illerimiz var ki 40 yıl cumhurbaşkanlarının uğrama fırsatı olmamış. Dolayısıyla her yerde, her gittiğim yerde de bu coşkuyu görmekten de tabi ki büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu coşku şüphesiz ki benim şahsımda, devlete, millete ve Türkiye Cumhuriyeti’ne olan bir bağlılığın ve ona olan sevginin tezahürü olarak ortaya çıkmaktadır.
Değerli vatandaşlarım, geceyi burada geçireceğim, yarın da buradan Gümüşhane’ye geçeceğim. İnanıyorum ki orada da aynı heyecanı göreceğim. Sizlere benim söyleyeceklerim şunlar: çok çalışalım, birbirimize saygıyı eksik etmeyelim. Memleketimizin, şehirlerimizin hepsinin kıymetini bilelim. Su akarken bütün iller testisini doldursun. Burada bunun olduğunu görüyorum. Burada güzel bir huzurun, sadece vatandaşlarımız arasında değil, yöneticiler arasında, siyasetçiler arasında olduğunu görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyorum. Böyle olduğu süre içerisinde, şehirler de ileri gider, ülkeler de ileri gider; şehirler de kalkınır, ülkeler de kalkınır. Bu vesileyle, şunu da bilin ki Türkiye’nin büyük problemleri var tabi ki. Bu büyük problemlerin de kararlılıkla çözüldüğünü, kararlılıkla üstüne gidildiğini görüyorsunuz. Bunlar, uzun yıllar saklandığı için, üstü örtüldüğü için giderek kronikleşmiştir. Acılar çekilmiştir, şehitlerimiz, gazilerimiz veyahut da kendi kimliğini saklamak durumunda olan vatandaşlarımız… Bugün hepimiz özgüven içerisinde bu konuları rahatlıkla konuşuyoruz. Özgüven içerisinde farklı düşünceleri, farklı sesleri dinliyoruz. Alevi vatandaşlarımı dinlediğimde, onların çözülmesi gereken birçok sorunlar var. Diğer vatandaşlarımı dinlediğimde onların da sorunları var. Kayseri’de de İzmir’de de Diyarbakır’da, ama bunlar tabi ki olacak. İnsanın olduğu yerde, o zaman bunları çözmek, yoluna koymak da devleti idare edenlerin, ülkeyi idare edenlerin görevidir. İşte, devleti idare edenler, ülkeyi idare edenler, sizlerin temsilcileriniz değerli siyasetçiler, herkes elbirliği içinde bu anlayışa gelmiştir. Memleketimizin sırtına yük olan bu problemlerinden kurtulmak ve ülkeyi, Türkiye Cumhuriyeti’ni daha da ileri taşımak için büyük bir azimle çalışılmaktadır. Buna herkesin vatandaştan Cumhurbaşkanı’na kadar herkesin aynı istikamette katkı vermesi gerekir. Bunu da ülkemde görmekten dolayı ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Ben tekrar hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum. Vali Bey söyledi, burada aslında Erzincan’ın temsilcileri var. Sizler, derneklerinize, evinize, komşularınıza, bütün bu düşüncelerimi aktarırsanız ve selamlarımı söylerseniz, bundan çok mutlu olacağım.
Hepinize tekrar iyi akşamlar diliyorum, hepinize başarılar diliyorum, hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.
Sağolun. Varolun.