Sayın Cumhurbaşkanı,
Kıymetli Dostum,
Muhterem Hanımefendi,
Değerli Misafirler,
2009 yılında Slovakya’ya gerçekleştirdiğimiz ve unutulmaz hatıralarla ayrıldığımız ziyaretin ardından Zat-ı Devletleri’ni, Muhterem Refikaları’nı ve heyetinizin seçkin üyelerini Eşimle birlikte Türkiye’de ağırlamaktan kıvanç duyuyoruz.
Ziyaretiniz, Slovakya’nın 20. kuruluş yıldönümü ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 20. yılına tekabül etmektedir. Bu anlamlı vesileyle ülkemize gelen siz kıymetli misafirlerimize “hoşgeldiniz” diyor, hepinizi en kalbi hislerimle selamlıyorum.
Diplomatik ilişkilerimizin mazisi 20 yıl olarak görünse de, halklarımız arasındaki etkileşim ve dostluğun geçmişi daha eskilere dayanmaktadır. Slovak yazar Krizan, 2011’de basılan “Slovakya’daki Türk İzleri: Gerçekler, Mitler, Efsaneler” adlı kitabında bu etkileşimin köklerini 470 yıl öncesine kadar götürmektedir.
Türkiye’de de yayınlanan bu kitap, halklarımız arasındaki dostluğun az bilinen yönlerini gün ışığına çıkartmaktadır. Bu kapsamda Türk ve Slovak toplumlarının adet, kültür, gelenek ve göreneklerinin birbirini ne kadar etkilediğini ortaya koymaktadır. Karpuz, kestane, karabuğday ve lalenin Türklerle birlikte Slovak kültüründe yer ettiğine işaret etmektedir. Ayrıca, günümüzde de yaşatılan kültür izlerine dikkat çekmektedir.
Bu bağlamda, 16’ncı yüzyıla kadar uzanan ilişkilerimizin nişanesi olan hisarlar, kaleler, hanlar, hamamlar ve bunların içindeki seramik ve çiniler, tarihi dostluğumuzun delili olarak Slovakya topraklarını süslemektedir. Müşterek mirasımızı, bugüne kadar canlı biçimde getiren Slovak dostlarımıza teşekkür borçluyuz.
Bu etkileşimin diğer ayağında ülkemizi ziyaret eden Slovak turistler yer almaktadır. Geçen yıl yaklaşık 130 bin Slovak vatandaşını ülkemizde misafir ettik. İki ülke insanları bu sayede sadece tatillerini değil, aynı zamanda sofralarını, gönüllerini ve dostluklarını paylaştılar. Aramızda güçlü beşeri köprüler inşa ettiler.
Ülkenizde Türkçe ’ye ve Türk kültürüne olan ilginin her geçen gün artması, bu beşeri bağların ne kadar güçlü olduğunun en güzel isbatıdır. Her akşam Slovak ailelerin evlerine misafir olan Türk televizyon dizileri ise, dostluk ve muhabbetimizi hiç şüphesiz pekiştirmektedir.
Benzer bir işlevi Türkiye’de Slovak sporcular yerine getirmektedir. Profesyonellik, disiplin, yetenek ve başarılarıyla tanıdığımız Slovak sporcular, Türk halkının gönlünde müstesna bir yer edinmiştir. Benim de taraftarı olduğum Beşiktaş’ın yanısıra Fenerbahçe, Trabzonspor ve Bursaspor gibi güzide futbol takımlarımızda top koşturan gönüllü elçilerinizi hepimiz çok seviyor ve destekliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Değerli Misafirler,
Slovakya’nın köklü mazisinde önemli yer tutan Prag Baharı ve Kadife Devrimi, insanlık tarihine altın harflerle kazınmıştır. Bu olaylardan Prag Baharı, bizim için ayrı bir önem taşımaktadır. Zira Prag Baharı’nın mimarı Alexander Dubçek, 1969-1970 tarihlerinde Ankara’da Büyükelçi olarak görev yapmıştır. Kanaatimce, Türkiye-Slovakya ilişkilerinin temelleri, ismi konulmasa da, bu dönemde atılmıştır. 1992’de elim bir trafik kazası neticesinde kaybettiğimiz bu değerli devlet adamının hatırası, Çankaya semtimizde bir caddeye verilerek ölümsüzleştirilmiştir.
1993’te Slovakya’nın kurulmasının ardından ilişkilerimize bu müstesna temel üzerinde hız verilmiştir. Artık sadece iki tarihi dost değil, aynı zamanda müttefikiz. Avrupa’yı ilgilendiren konularda, AB üyeliğimiz yolunda ve Balkanlar’da çok yakın çalışıyoruz.
İkili ilişkilerimiz de her geçen gelişip güçlenmektedir. Değerli Dostum, Sayın Cumhurbaşkanının ziyaretleri, 1993’ten beri iki ülke arasında bu düzeyde yapılan beşinci ziyarettir. Diğer üst düzey temaslarda da benzer bir yoğunluk mevcuttur. Tüm bu ziyaretler, ilişkilerimizin ilerletilmesi için güçlü bir ivme oluşturmaktadır.
Bu kapsamda ekonomik ve ticari ilişkilerimizde katettiğimiz mesafe muazzamdır. İş Konseyi, İş Forumu ve KEK mekanizmaları düzenli olarak işletilmektedir. Bunun semerelerini en müşahhas biçimde görüyoruz. Nitekim, 2000 yılında sadece 75 milyon Dolar olan ticaret hacmimiz, on yılda 1,5 milyar Dolar seviyesine yükselmiştir. Ticaretin yanısıra finans, yatırım, madencilik, otomotiv ve turizm gibi alanlarda da işbirliği potansiyeli geniştir.
Sözlerime son verirken, Türkiye ile Slovakya arasındaki mükemmel ilişkileri daha ileriye taşıma irademizin bir kez daha altını çizmek istiyorum. Slovakya’dan Türkiye’ye on yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı düzeyinde gerçekleştirilen bu ziyaret, sizin de aynı kararlılığa sahip olduğunuzu göstermektedir.
Bu düşüncelerle kadehimi, Zat-ı Devletleri ve Muhterem Eşinizin sağlık ve mutluluğu, dost ve müttefik Slovakya halkının refah ve esenliği ile Türk-Slovak dostluğunun parlak geleceğine kaldırıyorum.
Teşekkür ederim.