Hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum.
Türkmenistan bizim ata yurdumuzdur. Türklerin başlangıçtan beri yurdu olan bu topraklarda, bugün sizlerle hep beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.
Heyetimizde değerli bakanlarımız, değerli milletvekillerimiz ve yine heyetimizdeki değerli iş adamları, gazeteciler var. Türkmenistan Aşkabat’ta bu üçüncü günümüz.
Hepimiz de gerçekten, gördüklerimizden, burada yaşadıklarımızdan çok büyük bir gurur duyduk. Biliyorsunuz Türkmenistan’a bu beşinci gelişim. Bunlar iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin ne kadar sıcak olduğunun en iyi işaretleridir. Değerli kardeşim Berdimuhammedov da beş kez Türkiye’ye geldi. Dolayısıyla en az on kez buluşmuş olduk.
Bu davetler, sizlerin de bildiği gibi, çok özel davet. İlk defa bir devlet ziyareti gerçekleştiriliyor Türkmenistan’da. Hepimize olağanüstü bir misafirperverlik gösteriliyor, olağanüstü bir protokol uygulanıyor. Bazı şeyler ilk defa oluyor, bunu en iyi sizler bilirsiniz. Bu, Türkmenistan’ın ve Değerli Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov’un, Türkiye’ye verdiği değer ve hepimize gösterdiği sevginin işaretidir. Bir kez daha kendisine çok çok teşekkür ediyorum. Bütün çalışma arkadaşlarına çok çok teşekkür ediyorum.
Türkmenistan, aynı zamanda bizim, yani bu salonda bulunan siz değerli iş adamlarımızın en çok itibar gördüğü, en çok iş yaptığı ülkelerin başında gelmektedir. Öyle ki, aralarınızda bazılarınız neredeyse buralı gibisiniz. Türkmenistan bağımsızlığına kavuştuğu ilk günden beri burada buralarda resmi görevler almış, yeri gelmiş, sizlere o kadar çok güvenilmiş ki sizleri hükümet üyeleri gibi hep görmüşler. Ve sizlere o sorumlulukları vermişler, hükümet üyesi yapmışlar.. Bugün gelinen noktada Türkmenistan 20 seneyi geçen bağımsızlığı süresince, kendisini pekiştirmiş, sağlamlaştırmış ve kendi kaynaklarını gayet akıllı bir şekilde kullanarak Asya’nın parlayan ülkelerinden birisi haline gelmiştir. Aşkabat’a her geldiğimde gördüklerime inanamam. Bu sefer de geldiğimde gördüklerime inanamadım doğrusu. Tabii ki tüm bu güzel şeyleri görmekten dolayı da çok büyük bir gurur duyduk. Hele Aşkabat’ta, bütün tanık olduğumuz güzelliklerin altında siz değerli Türk iş adamlarının imzası, emeği, eseri ve mührünün olduğunu görmek ise bizim için ayrı bir gurur kaynağı olmakta. Bu bakımdan hepinizle de iftihar ediyoruz.
Tabii ki sizler işinizi güzel ve başarılı bir şekilde yapmasanız, size de güven duyulmaz. İş hayatında dostluk önemlidir ama, dostluktan da öteye işini yapabilecek olan insanlara güven önemlidir. Siz bu güveni verdiğiniz için de tabii ki Türkmenistan yönetimi, ilk başta Sayın Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov olmak üzere sizlere itimat etmekte ve sizlerin de önünü sonuna kadar açmaktadır. Hiçbir ülke yok ki Türkler bu kadar faal olsun, Türklerin bu kadar görünürlüğü olsun ve Türklerin bu kadar bir ülkenin yükselişinde imzası ve mührü olsun. Bundan dolayı hem sizle iftihar ediyorum hem de bir kez daha değerli Berdimuhammedov’a, arkadaşlarına hepsine çok çok teşekkür ediyorum. Daha, şüphesiz ki yapılacak çok şeyler var, çok büyük projeler var, çok büyük işler var. İnşallah bundan sonra yine en büyük payları, sorumlulukları, görevleri, siz alacaksınız. Ve onları da hep başarıyla tamamlayacaksınız.
Tabii ki iş dünyası, sadece aramızdaki önemli işbirliği alanı değil. Bunun ötesinde eğitim başta geliyor. Türkmenistan bağımsızlığına kavuştuktan sonra ilk yapılan iş, Türkiye’ye birçok Türkmen öğrenci getirip, onları okutmak oldu. Bugün de 8 bine yakın öğrenci Türkiye’de okumaktadır. Ayrıca buradaki gerek devletin Milli Eğitim Bakanlığı vasıtasıyla gerekse sivil toplum kuruluşlarımızın, vakıflarımızın açtıkları okullarda okuyan binlerce Türkmen Türk öğrenci vardır. Dostluğun ve kardeşliğin ilelebet devam etmesi ve atalarımızdan miras aldığımız bu kardeşliğin gelecek nesillere taşınması da işte bu eğitim müesseseleri vasıtasıyla esas olmakta. Buna ilaveten bir de dün yeni kampüsün temelini attığımız üniversiteyi de sayarsak eğitim alanındaki işbirliğimizin ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha hatırlatmış oluyoruz. Bu konuda da emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Ve yine bu konuda da bizlere güvenen, itimat eden Türkmenistan yönetimine ve Sayın Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov’a da yine teşekkür etmek istiyorum. Çünkü kolay bir iş değil, gençlerinizi, çocuklarınızı, emanet etmek. Çocuklarını, gençlerini bizim okullarımıza emanet ediyorlar. Bu arada da tabii bu okulların yöneticilerine, öğretmenlere, bütün kardeşlerime söyleyeceğim şey şu: Bütün bilginizi çocuklara aktarmanız gerekir. Türkmen gençliğinin en iyi şekilde yetişmesi, en çağdaş bilgilerle donatılması, kendi vatanlarına bağlı, vatansever, aynı zamanda da en gelişmiş bilgi ve teknolojiye vakıf gençlik haline gelmesinde sizin katkınız olacaktır. Bu da hem büyük bir sorumluluktur hem de büyük bir onurdur.
Bunun ötesinde bir çok alanda yine işbirliğimizi geliştiriyoruz. Ulaştırma alanından tutun da turizm alanına kadar hayatın her alanında yakın işbirliği içinde olacağız. Dün yaptığımız baş başa görüşmeler, heyetlerarası görüşmeler, verilen yemekte yaptığımız görüşmeler ve bugün bize yine büyük bir jest yaptılar, çok güzel bir at gösterisi yaptılar.
Türkleri atsız düşünmek mümkün değil. Ve bir de çok güzel bir at hediye etti Türkmen Cumhurbaşkanı bana. Atın adı da “Arkadaş”, sizler de görünce, görenleriniz var, gayet anlamlı.
Bütün bunlar, tabii karşılıklı saygı ve sevgi. Biz de aynı şekilde Türkmenistan’a ve Sayın Cumhurbaşkanına aynı sevgiyi, aynı ilgiyi, her sefer Türkiye’ye geldiğinde göstermişizdir. 2012 yılında iki kez Türkiye’ye geldi. Birinde Ankara’ya geldi, Ankara’nın en güzel yerinde Mahtumkulu’nun, büyük şairin heykelinin açılışını beraber gittik yaptık, karlı bir kış gününde. Hâlâ hatırlıyorlar, çok güzel diye. Yazın da İstanbul’da yaptığımız toplantılardan sonra İzmir’e gidip Datça’da oranın güzelliklerini gördüler. Dolayısıyla sevgi ve muhabbet karşılıklı. Bu, daha da çok gelişecektir.
Bütün bunlar olurken tekrar şunu söylemek isterim ki: Burada sizler bizlerin temsilcileri olarak ata yurdunuzda yaşıyorsunuz. Burada daimi olan sizler, bizleri burada temsil eden aileler, kişiler, iş adamları olarak daima başımızı da dik tutuyorsunuz. Daima Türkiye’yi en onurlu bir şekilde de burada temsil ediyorsunuz. Bir kez daha hepinizle gurur duyuyoruz. Yaptığınız eserler, gerçekten herkesi etkiliyor. Sadece burada görüp biz konuşmuyoruz. Bunu, başka ülkeler nezdinde de konuşuyoruz. Geçenlerde bir kaç Avrupa ülkesinee yaptığım seyahatte de orada da “Gidip Aşkabat’ı bir görün” dedim. “Orada bakın Türk iş adamları neler yapmış, görün potansiyeli bir görün” dedim. “Astlana’ya gidin, Almaatı’ya gidin, Bakü’ye gidin, Bişkek’e gidin, bütün bu başkentleri görün ve buralardaki Türklerin yaptıklarını, Türkiye’nin yaptıklarını hepsini görün” dedim.
Onun için birçok Avrupalı büyük şirketten, bir şekilde gelip sizlerle ortak olmak için, sizlerle Orta Asya’da veya dünyanın başka yerlerinde ortak işler yapalım diye çok teklifler gelecektir. Bu teklifler geliyorsa da hiç şaşmayın. Çünkü sizler de kendinizi ispatladınız, Türkiye de kendisini ispatladı.
Bir kez daha hepinize başarılar diliyorum. Bize, bana, eşime, değerli bakanlarımıza, milletvekillerimize, herkese gösterilen misafirperverlikten dolayı başta Sayın Cumhurbaşkanı Berdimuhammedov olmak üzere bütün Türkmen kardeşlerime de tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Sağ olun.