Sayın Başkan,
Kayseri Organize Sanayi Bölgesinin Değerli Mensupları,
Değerli Misafirler,
Kıymetli Hemşerilerim;
Önce hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunmak istiyorum ve hepinize başarılar diliyorum. Kongrenin hayırlı olmasını temenni ediyorum, emeği geçen bütün yönetime teşekkür ediyorum. Bundan sonra gelecek yeni yönetime de aynı şekilde başarılar diliyorum. Sözlerimin başında, bu güzel oteli Kayseri’ye kazandırdıkları için Başyazıcı ailesini de tebrik ediyorum. Bir şehrin büyükşehir olması sadece isminin büyük olması veya nüfusunun büyük olmasıyla değil, bu tip tesislerinin de imkânlarının da çoğalmasıyla oluyor. Sizlerle birçok kez beraber olduk. Öyle oldu ki, bazılarınızın temellerini attık, bazılarınızın açılışlarını yaptık, bazılarınızı ziyaret ettik.
Organize Sanayi Bölgesi en çok ilgilendiğim, takip ettiğim ve dolayısıyla da Kayseri’de en çok gurur duyduğumuz alan oldu. Kayseri’yi Kayseri yapan birçok nitelikler var; ama bunlardan birisi de sanayisi ve dolayısıyla organize sanayi bölgesi. Memnuniyetle ifade ediyorum; sizin üretimleriniz artık Kayseri çapını, Türkiye çapını aştı. Uluslararası piyasalara hitap eden ürünler üretiyorsunuz. Dünya pazarlarında ihalelere giriyorsunuz, dünyanın her tarafında iş yapıyorsunuz. Bunların hepsi bizi gerçekten gururlandırıyor, sadece Kayseri değil, Türkiye'yi.
Türkiye gibi büyük bir ülkenin muhakkak ki sanayisinin güçlü olması gerekir. Nüfusu büyük olan, coğrafyası büyük olan, geçmişi büyük olan ve bugün de siyasi değeri çok büyük olan bir ülkenin muhakkak ki sanayisinin de teknolojisinin de güçlü olması gerekir.
Bu konuları fırsat buldukça konuşurum ve bütün kurumlarımızın, herkesin dikkatini çekerim. Bilim, teknoloji, sanayi, bunların hepsi birbirinin bütünüdür. Şimdiye kadar hep teknoloji transfer ettik. Artık teknoloji üreten ülke olmamız gerektiğinin hepimiz farkındayız. Onun için çok yoğun çalışmalar yapılıyor. Bütün bunların neticesi size geliyor; yani siz girişimciler, müteşebbisler, sanayiciler, üreticilerin daha vasıflı mallar üretmeniz, daha nitelikli mallar üretmeniz, daha çok üretmeniz, daha büyük pazarlara hâkim olmanız, daha çok kazanmanız, daha çok ihraç etmeniz, daha çok istihdam etmeniz, bütün bunlar için uğraşılıyor. Çok şükür bugün Türkiye'de sizin ayak bastığınız zemin sağlam. Hepiniz çok iyi hatırlarsınız ki, ne sıkıntılı günler geçmişti. Aranızda eski olanlar, o günlerin acılarını muhakkak ki hâlâ hatırlarlar. Fabrikalarınızın bahçelerinde işçilerinizi meşgul etmek için basket, voleybol sahaları kurduğunuz günler geride kaldı. Türkiye'nin her tarafı böyleydi ve bugün Türkiye'nin her tarafı da gayet istikrarlı çok şükür.
Türkiye, uzun yıllardan sonra makroekonomik dengelerini kontrol altına aldı, bozuk ekonomi dengesini düzeltti, ekonomiyi genel anlamda tamir etti, bütün dengeler yerine oturdu. Yani çok arızalı olan zemini, dağlık taşlık bütün yerleri düzeltti ve şimdi her şey kontrol altında. Böyle bir ortamda iş yapmanın tadını en iyi sizlerin bilmeniz gerekir ki, eminim ki biliyorsunuz. Onun için gece-gündüz de çalışıyorsunuz. Onun için fabrikalarınızın kapısına “eleman aranıyor” diye yazıyorsunuz. Bugün bir-iki sefer çeşitli vesilelerle Organize Sanayi Bölgesinin içinden geçtik. Levhaları ben de gördüm. Bu, ne kadar sevindirici bir şey. İşlerinizi tabii ki daha iyi yapıyorsunuz. Bu, sadece siz istediğiniz için değil, siz biraz mecbur tutuldunuz. Bazen şikâyet ediliyor bazı ekonomik tedbirlerden. Bu ekonomik tedbirlerin bazıları sizin daha verimli, sizin daha tasarruflu, sizin daha kaliteli ve sizin daha ucuz maliyetli iş yapmanızı temin etmek için alınan ekonomik tedbirlerdi. Bunun neticesinde Türkiye'de endüstri, iş yapma ahlakı değişti ve daha kaliteli, daha ucuz iş yapmaya başladınız.
Kayseri olarak baktığımızda, övündüğümüz sanayimiz çok güçlü; ama muhakkak ki Kayseri sanayisini daha da geliştirmek gerektiğine inanıyorum.
Vaktiyle Devlet Planlama Teşkilatına bir çalışma yaptırmıştım, Kayseri sanayisini iyice analiz eden bir çalışma. Orada da görmüştüm ki sanayinin, Kayseri'deki çeşitliliğin gelişmesi ve ilerlemesi gerekir. Daha vasıflı, daha nitelikli, daha katma değer üreten alanlara muhakkak kaymak gerekir. Bunu kim yapacak; bunu yine sizler yapacaksınız. Dışarıdan bir tüccar gelip de yapmayacak bunu, sizler yapacaksınız. O zaman, işleriniz iyi giderken mevcut işlerinizin eğer dönüşmesi mümkünse onu dönüştürün. Yoksa onun yanında ufacık başka alanlar da tespit edin. Özellikle araştırma-geliştirme adı altında birimleri kurun ve buralarda çok nitelikli elemanlar istihdam edin ki, bunlar sizin ufkunuzu açsın, bunlar sizin ileride ürettiğiniz şeyler Türkiye için pahalı gelmeye başladığında yeni alanlara hazır olmuş olun.
Kayseri sanayicisinin orta ve uzun vadede bir dönüşüm içerisinde olması gerekir. Bunu da sizler kendi aranızda, Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu olarak, size öncülük edecek diğer birimler, TÜBİTAK başta olmak üzere hepsiyle yakın işbirliği içerisinde gerçekleştirebilirsiniz.
Dün başka bir toplantı vesilesiyle bir araya gelmiştik, üniversitelerle ilgili. Bugün 4 tane üniversitesi olan bir şehir Kayseri. Üniversite demek tabii ki daha görmüş, bilmiş, daha çok okumuş, dünyayı daha yakından takip eden insanların toplandığı yer demektir. Siz onlardan faydalanın, onlar da sizden faydalansın. Bunlar yapılabilir. Biliyorsunuz, Amerika Birleşik Devletleri’nde Silikon Vadisi dediğimiz şey bu şekilde ortaya çıktı. Kayseri’yi buna benzetebilirsiniz, bunun gibi olabilir. Üniversitelerin hedefinin böyle olması lazım. Onlarla bir araya geldiğimde onlara da söylüyorum. Onlar buluşlarıyla, onlar çalışmalarıyla, sizin problemlerinizi çözmeleriyle hep öne çıkacak, siz de üretimle öne çıkacaksınız.
Şu hepimiz için sevindiricidir: Türkiye'nin pazarları da genişlemektedir, Türkiye'de iş dünyasıyla ve sanayiyle çok barışık bir yönetim vardır. Bütün bakanlıklar, bütün devlet kurumları, hepsi sanayiyle iç içedir, ticaretle ve iş dünyasıyla iç içedir. Sorunlarınız varsa, bu sorunların hepsini dinlerler. Bunların hepsi aşılabilir; yeter ki, o atılım gücünü sizler muhafaza edin. Kayseri'ye her geldiğimde, mümkün olursa, organizenin üstünde şöyle bir dolaşırım. Helikopterle gelirsem hiç kaçırmam, muhakkak şöyle bir dolaşırım üstünde. Her gördüğümde o gururu yaşamak isterim doğrusu. Bu sefer gelirken üstünden dolaşmadık, ama bu sefer de caddelerinde dolaştık. Hacı Bey’in Ormanına çıktık, oradan muhteşem bir manzara var. Bugün açılışlarınızda bulunduk. Bütün bunların hepsi gurur vericidir. Her geldiğimizde yeni caddelerin eklendiğini görmekten de ayrıca büyük bir sevinç duyuyorum tabii ki.
Tekrar hepinize başarılar diliyorum. Sizin başarınız sadece Kayseri'nin değil, Türkiye'nin başarısıdır. Sizin üretiminiz Türkiye'nin üretimine güç katmaktadır.
Sizin kazancınız da nihayetinde bütün Türkiye'nin milli gelirini arttırmaktadır.
Hepinize başarılar diliyorum. Allah kolaylık versin. Kongreniz de hayırlı olsun.