Letonya İş Forumu’nda Yaptıkları Konuşma

02.04.2013
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Cumhurbaşkanı,

Değerli Dostum,

Sayın Bakanlar,

Türkiye ve Letonya iş dünyasının kıymetli temsilcileri;

Öncelikle hepinizi sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Değerli dostum, Cumhurbaşkanı Sayın Berzins’in nazik davetine icabetle, bildiğiniz gibi, Letonya’ya 11 yıl aradan sonra bir devlet ziyareti gerçekleştiriyorum. Aslında bu ülkeye daha önce, Dışişleri Bakanı olduğum dönemlerde iki kez gelmiştim. Riga da benim Baltık ülkeleri içerisinde geldiğim ve gördüğüm ilk şehir. Böyle güzel bir şehirde bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Ama bu ziyaretimizi zenginleştiren önemli unsurlardan birisi, siz değerli işadamlarıyla, yatırımcılarla beraber gelmiş olmak ve bugün Sayın Cumhurbaşkanıyla da birlikte Türk ve Letonyalı işadamlarının müşterek tertiplediği bu iş forumuna katılmak oldu. Ümit ediyorum ki, bu toplantı verimli geçer. Bizden önceki yaptığınız görüşmeler, konuşmalar hep faydalı olmuştur ve bu buluşmadan sonra aranızda önemli ortaklıklar, önemli iş imkânları gelişir. Bizim bütün arzumuz budur ve Sayın Cumhurbaşkanıyla birlikte bu konuda sizleri cesaretlendirmek için, sizleri daha çok teşvik etmek için bugün aranızdayız.

Türkiye ile Letonya arasındaki ilişkiler çok eskidir. Bugün Sayın Cumhurbaşkanıyla gerek başbaşa, gerek heyetler arasında yaptığımız toplantılarda bunları uzun uzun konuştuk. 2015’te, Türkiye ile Letonya arasında yapılan dostluk antlaşmasının 90. yıldönümünü kutlayacağız. Yani 2015’te, bizim diplomatik ilişkilere başlayışımızın geçmişi 90 yıl olacak.

1925 yılında dostluk antlaşmasını imzalamışız. Ondan sonra Letonya’nın gerek Naziler, gerek Sovyetler tarafından işgalini Türkiye hiçbir dönem tanımamış; ta 1991 yılına kadar bu işgallere, bu ilhaklara hayır diyen bir ülke olmuş. Dolayısıyla, Letonya ile olan işbirliğimiz ve dayanışmamız gayet sağlamdır ve bunun şahitlerinden birisi de biraz önce gezerek geldiğim müzedir. Sizlere de, işadamlarına da tavsiye ederim; vaktiniz olduğunda gidin, o müzeyi görün ve tarihte neler olmuş görün. Orayı gezdiğinizde, bu tarih içerisinde Türkiye'nin ne kadar sağlam durduğunu, Letonya’nın işgalini tanımayan ülkeler listesindeki 6-7 ülkeden birisinin de Türkiye olduğunu göreceksiniz. İşte böyle bir ülkeyle ilişkilerimizi siyasi bakımdan gayet güzel geliştiriyoruz. NATO üyesi iki ülkeyiz. Avrupa Birliği içerisinde Letonya tam üye, biz müzakereci ülkeyiz ve Letonya bize gayet güçlü bir destek veriyor. Sayın Cumhurbaşkanı bugünkü basın toplantısında da bunu tekrarladı. Bundan dolayı bir kez daha teşekkür ediyorum kendilerine.

Siyasi ilişkilerimiz böyle mükemmelken, ekonomik ilişkilerimizin de çok gelişmesi gerekir. Ticaretimiz 300 milyon dolar civarında, ama bu yetersiz. Burada bazı büyük şirketlerimiz; Tav, Gama, Havaş, Türk Hava Yolları gibi şirketlerimiz -şu anda aklıma gelenler bunlar- güzel işler yapıyorlar. Hepsi güzel işler yapıyorlar. Ama çok daha fazla iş imkânları var; gerek burada, gerek Türkiye'de, gerekse üçüncü ülkelerde.

Burada özellikle Türk işadamlarının dikkatini bir noktaya çekmek istiyorum; Bu ülkenin nüfusu 2 milyon civarında. Çok büyük değil gibi gözükebilir; ama 2 milyon nüfusu olan bu ülkede 34 tane özel, 22 tane de devlet üniversitesi var. Yani 56 üniversite var. Bu kadar yetişmiş insanı var, gayet nitelikli bir nüfusu var. Hatta bu yetişmiş nüfusun bir kısmı başka yerlere gidiyor, Avrupa Birliği’nin başka ülkelerine gidiyor. Beraber çalışılabilecek bir ülke burası, beraber iş yapılabilecek bir ülke. Ayrıca Letonya’nın ekonomik performansı da gayet iyi. Bugün birçok Avrupa Birliği üyesi ülkede gördüğümüz krizleri yaşamamış. Kriz yaşamış, ama krizden kendi reçetesiyle çıkmasını bilmiş ve bugün Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkelerinden birisi.

Bildiğiniz gibi, Türkiye de krizi daha önce yaşadı; kendi reçetesiyle, kendi dinamikleriyle ve kendi kararlılığıyla bunu aştı. O bakımdan, yatırım yapılabilir bir ülke, iş yapılabilir bir ülke. Yine dikkatinizi çekmek isterim; Dünya Bankasının Business in 2012 dediği, hangi ülkede iş yapılabilir, iş yapma kolaylığı, bürokrasinin azalmışlığı açısından Letonya’yı 25. ülke olarak gösteriyor bildiğim kadarıyla. Dolayısıyla, altyapı hazır burada. Böyle bir ülkede ne kadar çok uğraşırsanız, ortaklıklar kurarsanız, o kadar çok başarılı olacağınıza inanıyorum.

İki ülke arasında en önemli unsurlardan bir tanesi de ulaştırma tabii ki. Türk Hava Yolları, 2006’dan beri Riga ile İstanbul arasında uçuyor. Aynı şekilde sizin havayollarınız da bildiğim kadarıyla bu seferlere katılıyor. Ayrıca şimdi bir de konteynır trenleriyle, tren yoluyla ilgili; yani sizin üreteceğiniz, alıp satacağınız mallar daha çabuk gidip gelsin, daha kolay ve ucuza gidip gelsin diye, bugün ulaştırma bakanlarımız bir niyet mektubu imzaladılar. Bunların bir trenleri var Riga’dan kalkıyor, Litvanya üzerinden, Beyaz Rusya üzerinden, Minsk’ten ta Ukrayna’ya, Odessa’ya kadar geliyor. Odessa’dan, Karadeniz üzerinden feribotlarla, roro gemileriyle Derince veya Odessa’dan bizim başka limanlarımıza bağlantılar yapılacak. Dolayısıyla, hem Türkiye'ye, hem Türkiye'den başka coğrafyalara malların gidiş gelişi sağlanmış olacak. Bütün bu altyapılar tabii ki sizler için hazırlanıyor, sizler daha çok iş yapın diye yapıyoruz. Ümit ediyorum ki, bunlardan hep faydalanırsınız.

Letonyalı işadamları ve burada çok sayıda gördüğüm iş hanımları; size de hitap etmek istiyorum. Türkiye, Avrupa'nın 6. büyük ekonomisidir. Bizim Gayrisafi Milli Hasılamız 800 milyar doların üstünde. Harcama paritesine göre 1 trilyon doların üzerinde bir Gayrisafi Milli Hasılası var Türkiye'nin bugün ve şu anda dünyanın 16. büyük ekonomisi. Bütün hedefimiz, 10 sene sonra dünyanın 10 büyük ekonomisi içerisine girmektir. Türkiye, hızlı büyüyen bir ülke. Nüfusu 75-76 milyon olan, büyük bir coğrafyası olan, dünyanın her yeriyle irtibatı olan, büyük bir ülke. Böyle bir ülkeyle sizin de iş yapma potansiyeliniz çok büyüktür. Gelin, yatırım yapın. Türkiye, en çok yatırım yapılan ülkelerden birisidir.

Türkiye'nin 2010 yılındaki büyümesi yüzde 9.5’tu, 2011 yılında yüzde 8.5 oldu. Çok büyüdüğümüz için, “Ekonomi ısınmasın, tedbirli olalım; Avrupa'nın birçok ülkesinde çok büyük ekonomik krizler var” diye, biraz tedbirli olmayı bilinçli bir şekilde hükümetimiz ve ekonomik kurullarımız planladılar ve dün açıklandı, geçen seneki büyümemiz yüzde 2.5 civarında oldu. Ama bunu bilinçli bir şekilde indirdik biz. Bankalarımız çok sağlam. 2008-2009’da yaşanan finans krizinde hiçbir bankamız 1 sent dahi yardım istemedi devletten, kamudan, hiçbir bankaya 1 sent dahi vermedik. Bankalarımızın sermaye yeterlilik oranı yüzde 17’dir. Çok az ülkede görürsünüz bunu. Türkiye, Maastricht kriterlerini karşılamaktadır neredeyse. Bizim Gayrisafi Milli Hasıla içerisinde borç oranımız yüzde 36’dır. Bütçe açığımız da yüzde 1,8’dir. İhracatımız 152 milyar dolardır.

Türk işadamları yurtdışında çok büyük işler yapmaktadır. Türkiye'nin büyük firmaları vardır. Sadece bir rakam vereyim. Komşunuz olduğu için onu örnek vereyim. Rusya’da 40 milyar dolarlık projeyi gerçekleştirmişlerdir ve şu anda da birçok projeyi yine gerçekleştirmektedirler. Havaalanları, demiryolları, başka ülkelerde barajlar vesaire gibi, çok çeşitli alanlarda müteahhitlerimiz başarılıdır ve dünyada Çin’den sonra ikinci büyük müteahhit ülke Türkiye’dir. İşte böyle bir ülkeyle sizler de çok büyük bir işbirliği yapabilirsiniz. Türk işadamları Türkiye'nin dışında da çok başarılıdır. Orta Asya’daki ülkeleri gezerseniz, onların şehirlerinin yüzde 80’ini Türkiye yapmıştır, Türk işadamları yapmıştır. Afrika’ya giderseniz, Afrika’da 34 ülkede büyükelçiliğimiz vardır. Birçok büyük ülkeler, ekonomik yükü var diye Afrika’da büyükelçiliklerini kapatırken, Türkiye bu ülkelerde büyükelçilik açmaktadır. Türk Hava Yolları, İstanbul'dan 44 Afrika şehrine uçuş yapmaktadır. Bazı Afrika ülkeleri var ki, oraya sadece Türk Hava Yolları ile gidebilirsiniz. Bütün bunları size ülkemi övmek için değil; yatırım potansiyelinin, iş yapma potansiyelinin olduğunu göstermek için söylüyorum. Nasıl ki Letonya’yı Türk işadamları için çok büyük bir potansiyel var diye gösterdim ve anlattıysam, aynı şey Türkiye için de geçerli. İşte bunları değerlendirin. Artık ülkelerimizin kalkınması, ekonomisinin lokomotifleri özel sektördür.

Bizler, yani devlet kurumları, devletler, sadece özel sektörün önünü açmakla uğraşıyoruz; hem içeride, hem dışarıda. Onun için, bu fırsatlar ortadadır; yeter ki sizler çok uğraşın, yeter ki sizler çok girişimde bulunun. İşte iki ülkenin cumhurbaşkanı da burada, bu toplantıya katılıp sizi teşvik ediyor. İnanıyorum ki, bunlardan en iyi şekilde faydalanacaksınız. Hepinize başarılar diliyorum. Bize burada gösterdikleri misafirperverlik için de başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün hükümete ve Letonya halkına da tekrar teşekkür ediyorum. Sağ olun.

Yazdır Paylaş Yukarı