Sayın Bakan,
Değerli Valiler,
İçişleri Bakanlığımızın Değerli Mensupları,
Yurdumuzun dört bir köşesinde vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği için ve ülkemizin her açıdan gelişmesi ve kalkınması için büyük bir fedakarlıkla çalışan siz değerli valilerimizi burada Çankaya Köşkü’nde görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Hepinize hoş geldiniz diyorum. Ayrıca bu vesile ile Sayın Bakan da görevine yeni başladı, kendisini tebrik ediyorum bir kez daha. Sizin aranızdan gelen bir çok illerimizde valilik yapan, çok geniş bir kamu yönetimi tecrübesi olan değerli bir bakan. Başarılı olmasını temenni ediyorum.
Valiler, Devletimizin ve Hükümetlerin belirlediği politikaların uygulanmasını, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir biçimde sunulmasını sağlayan; ilin ekonomik ve sosyal kalkınmasını planlayan; kamu yönetiminin taşradaki itici gücü ve lokomotifi konumundadırlar.
Başka bir ifade ile devletin idari fonksiyonlarının en iyi şekilde yerine getirilmesini temin eden, bunu yaparken de toplumda huzur, güven ve adalet duygusunu yerleştiren ve halkla bütünleşebilen siz valilerimiz, devletin vatandaşa uzanan şefkat elidir.
Devletin temel amacı halka hizmettir. Kamu hizmetlerinin halka yüksek standartlarda, eşit bir şekilde sunulması ve tüm hizmetlerin erişilebilir olması, devlete duyulan güveni de artıracaktır. Devletin ve hükümetin temsilcisi olarak sizlerin bu süreçteki öncülüğünüz ve yönlendirmeleriniz her zamankinden daha da büyük önem taşımaktadır.
Valilerimiz, vatandaşlarımız için bir hizmet köprüsü, ilk müracaat ettiği devlet kapısıdır. Sizlerin kapınızı herkese açık tutmanız, devlet-millet kaynaşmasının önemli bir ayağını oluşturmaktadır.
Değerli Valiler,
Kamu hizmetlerinin sunulmasında “vatandaş odaklı hizmet anlayışı”nın öncüleri yine sizlersiniz.
Devletin kurum ve kuruluşlarının hantallıktan kurtarılması, verimliliğin artırılması, Türk kamu yönetiminde açıklık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerinin yerleştirilmesi noktasında da sizlere önemli görevler düşmektedir.
Bütün bu görevlerinizi büyük bir özveriyle yürüttüğünüzden, mesai mefhumu gözetmeksizin, gece-gündüz bu milletin hizmetinde koşturduğunuzdan eminiz.
Sizlerin görev yaptığınız illerin yönetiminde göstereceğiniz liderlik vasıflarınız büyük önem arz etmektedir.
İllerimizde yatırım potansiyeli ve imkanları tespit edilerek, bu imkânların hem ulusal hem de uluslararası ölçekte tanıtılması ve yatırımcıların buralara çekilmesi konularında daha güzel çalışmalar yapacağınızdan da eminim.
Bir ilde başarı sağlamanın en önemli şartlarından biri de, o ildeki kamu kurum ve kuruluşlarının, yöneticilerin, müteşebbislerin ve halkın işbirliği, uyum ve dayanışma içinde çalışmasıdır.
Hangi ilde vali bu dayanışmayı sağlamışsa, o ilde önemli işlerin yapıldığını, o ilin büyük atılımlar gerçekleştirdiğine hep şahit oluyoruz. Aslında sizin çok yakın işbirliği içinde olacağınız kişi sayısı da fazla değil. İlinizde belediye başkanları, müdürleriniz, askeri erkan, Türkiye Odalar Borsalar Birliğinin ticaret veya sanayi odalarının önemli temsilcileri, rektörler, hakim ve savcılar, bütün bunların arasındaki iyi bir uyum o ili çok harekete geçirecektir. Siz değerli valiler hatırlayacaksınız, -her toplantıda bunun altını özellikle çiziyorum- eğer bir ilde böyle bir uyumu sizler sağlayamazsanız o zaman o il kısır döngü içerisine girer. Bunun lideri ve bunun koordinatörü sizlersiniz. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum.
Türkiye büyüyor, gelişiyor, kalkınıyor. Bunu il ziyaretlerimde yakından müşahede ediyorum. Daha önce bildiğim, tanıdığım illere Cumhurbaşkanı olarak gittiğimde aradaki farkın ne kadar değiştiğini görmekten büyük bir gurur duyuyorum.
Hakikaten bütün illerimiz memnuniyet verici bir gelişme içerisinde. Diğer taraftan illerimizde elde edilen başarılar hiçbir zaman yeterli görülmemelidir. Çünkü geçmiş yılların da çok büyük noksanlıkları eksiklikleri vardır.
Bu nedenle, bir taraftan gelişmenin istikrar içinde devam etmesini diğer taraftan da altyapıdan hizmet sektörüne kadar her alanda daha yüksek standartlara ulaşılmasını temel hedef olarak ortaya koymalısınız. Bunun da altını çizmek istiyorum. İşleri hemen yapıp bitirmek güzel ama yapılan işlerin yüksek standartlarda yapılması da çok öncelikli bir konu olmalıdır. Bazen “vasat” bizim için ölçü oluyor. Vasatın bizim için ölçü olmaması gerekir. Bu gerek hizmet sektöründe olsun, gerek diğer kamu hizmetleri ile ilgili bütün alanlarda olsun. Standartları artık yükseltmemiz gerekir. Türkiye artık gelişmiş, kalkınmış demokratik ülkelerin kriterlerini yakalamak durumundadır. Sağlıkta, eğitimde, ulaştırmada, kamu hizmetinde, her alanda. İllerinizde bunu çok yakinen gözetmeniz gerekir ve alışkanlıkları kırıp vasatın üstüne çıkabilmek için özel bir takip gerekir. Bunun kolay olmadığını biliyorum, çünkü alışkanlıklardan vazgeçmek çok kolay da değildir ama buna da sizler öncülük yapacaksınız.
Bu anlayışı maiyetinizdeki birimlerden kamu-özel sektör kuruluşlarına, üniversitelere ve sivil toplum örgütlerine kadar her yerde hakim kılmalısınız. Çünkü sizler devlet adına üstlendiğiniz misyonun yanında, adeta bir orkestra şefi olarak görev yapıyorsunuz.
Valilerimizin öncülüğü ve yönlendirmesi ile sağlanacak böyle bir işbirliği ve dayanışma, bir yandan ilde bir sinerji oluşturarak başarıyı artıracak, öte yandan kurumların ve yöneticilerin enerjilerini boşa harcamalarına da mani olacaktır.
Değerli Valiler,
Değişimin, gelişimin ve rekabetin her geçen gün arttığı küreselleşen dünyada, bütün alanlarda olduğu gibi kamu yönetimi alanında da önemli değişimler yaşanmakta, reformlar yapılmaktadır.
Yeni kamu yönetimi anlayışı olarak özetleyebileceğimiz bu süreçte, kamu hizmetlerinin etkin ve verimli olarak sunulması için bir dizi kurumsal ve yapısal reformların yanında, zihinsel değişim gereklidir ki esas gerekli olan da budur.
Türk idarecileri olarak sizler, değişen dünya koşullarına paralel olarak kendinizi yenilemeli, sahip olduğunuz vizyon itibarıyla ufku geniş, geleceği görebilen, dünyadaki gelişmeleri izleyip, ilinde, bölgesinde ve Anadolu’nun her köşesinde uygulayabilen birer toplum lideri olmalısınız.
Bugünkü modern kamu yönetimi anlayışı insiyatif almayı öngörüyor. Sizler bulunduğunuz yerlerde insiyatif alarak, yerel imkanları harekete geçirerek, çoğu zaman da sorunları Ankara’ya taşımadan birçok iş ve hizmeti yerine getiriyorsunuz.
Bir devletin en önemli varlık nedeni, vatandaşlarının huzur ve güvenliğini sağlamaktır. Hatta bunun da ötesinde, insanların ülkenin her köşesinde, korkudan uzak ve yarınlarından emin bir şekilde yaşamalarını temin etmek de bugünkü modern devlet anlayışının temelini oluşturmaktadır.
Bu süreçte özellikle güvenlik açısından sıkıntı olan illerimizde bu hizmetlerin tüm güvenlik birimlerinin koordinasyonuyla yürütülmesinin önemini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
Dolayısıyla görev yerlerinizde emniyet ve asayişin, huzur ve güvenliğin en iyi şekilde sağlanması her zaman önceliğiniz olmalıdır.
Devletin yöneticileri olarak, güvenlik tedbirlerini alırken elbette vatandaşların hak ve özgürlüklerini de dikkate alacakınız.
Bu anlamda, güvenlik tedbirlerinin bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlamaması, bireysel hak ve özgürlüklerin ise güvenlik alanında zaaflara yol açmaması temel ölçümüz olmalıdır.
Hep üzerinde durduğumuz güvenlik-özgürlük dengesini sürekli gözetmek; özgürlük ve güvenliği birbirine feda etmemek için hepimize düşen görevler vardır. Güvenliği sağlarken hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyici tavır içinde olmamalıyız.
Değerli Valiler,
Devletimiz, “sosyal devlet” olmanın bir gereği olarak “kimsesizlerin kimsesi” olmayı, sosyal hizmet anlayışının temel prensibi olarak kabul etmiştir.
Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını zamanında, onları rahatsız etmeden giderebilmek ve yardımların dağıtılmasında adaletli olabilmek, bizim açımızdan büyük önem arz etmektedir.
Sosyal yardımlaşma ve dayanışma hizmetlerinin mülki idare amirlerimiz tarafından hassasiyetle yürütülmesi gereken, maddi ve manevi mesuliyeti olan önemli bir görev olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Başta eğitim, sağlık, kırsal kalkınma, kültür ve turizm olmak üzere bütün alanlarda yürütülen önemli proje ve faaliyetlerin başarısı, siz yöneticilerin titizlikle takip etmelerine bağlıdır.
Vilayetlerinizde hayırseverlerce yaptırılan, başta eğitim ve sağlık alanında olmak üzere, her türlü yatırımı teşvik ediniz, önayak olunuz. Özellikle eğitim alanında yürütülen projelere, bütün imkânlarınızı seferber ederek destek veriniz. Bunları yapanları takdir ediniz ve onların bu fedakarlıklarını takdir ettiğinizi de gösteriniz.
Değerli Valiler,
Özellikle bir konuya çok daha fazla önem vermenizi sizden rica ediyorum. O da şehitlerimizin ailelerine ve gazilerimize sahip çıkmaktır.
Onlar hepimize bırakılmış birer emanettir. Onlara sahip çıkmak, her türlü ihtiyacını hiç kimseye fırsat vermeden –bunun da altını özellikle çizmek istiyorum- hemen onların ihtiyacını yerine getirmek, bunu titizlikle takip etmek sizin en öncelikli konularınızdan birisi olsun. Aslında siz gereğini yapıyorsunuz biliyorum ama bazı noksanlıkları görüyorum ve bunlar şehit ailelerimizi, gazilerimizi incitiyor. Bunları valiler olarak söylemiyorum ama diğer bazı yerlerde bunlar oluyor. O bakımdan bu konuya özellikle hassasiyet göstermenizi istiyorum.
Vali olarak, merhametli, adil ve tarafsız olmaya büyük özen gösteriniz. Unutmayınız ki; sizlerin başarısı, aynı zamanda devletin de başarısı olacaktır. Vefakâr milletimiz, kendisine hizmet edenleri asla unutmaz.
Bu toplantı vesilesiyle, hayatlarını ülke hizmetine adamış bütün emekli meslektaşlarınızı da saygı ile selamlıyor, ebediyete intikal etmiş olanlara rahmet diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, Devletimizi taşrada temsili sırasında sizlere en büyük desteği veren değerli eşlerinize de selam gönderiyor, takdirlerimi ifade ediyor, başarılarınızın artarak devamını diliyorum.
Hepiniz tekrar hoş geldiniz.