Değerli Bakanlar,
Değerli Misafirler,
Önce hepinize sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.
Kültür ve Turizm Bakanlığımızın geleneksel sanatlar dalında verdiği ödüllerle ilgili düzenlenen merasimde sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Ayrıca Türk geleneksel sanatlarının çok değerli sanatçılarını, çok değerli simaları burada, hepsini görüyorum. Sizlerle hep beraber olmaktan da gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum.
Hepimizin bildiği gibi devletler, milletler önce kendilerini düzene koyup çıkışlar; daha sonra önemlerini giderek kaybettikleri hepsinin bir tarihi vardır. Bunu en iyi şekilde İbn-i Haldun, uzun uzun izah etmiştir. Devletler, milletler, kendi düzenlerini kurup, ordularını kurup, ekonomilerini düzelttikten, düzenlerini sağlamlaştırdıktan sonra o devletlerde, o ülkede, o toplumlarda sanat ve kültür faaliyetlerinin ortaya çıktığını ve onların çok büyük başarılar yazdığını hep görüyoruz.
Geçmişe baktığımızda da birçok devletin, birçok milletin tarih sahnesinde çok önemli rollerinin nispeten azaldığını, hatta bazılarının kaybolduğunu, fakat insanlık tarihine emanet ettikleri sanat ve kültür eserlerinin ise insanlık envanterine girdiğini ve devam ettiğini görüyoruz.
Bizim cihanşümul imparatorluğumuz Osmanlı Devleti’nde de bu, aynı şekilde gerçekleşti. Önce devlet kuruldu, kendisini sağlamlaştırdı, asker, ekonomi, sistemi sağlam bir hale geldi, sonra çok büyük sanat olayları ortaya çıktı. Mimariden, hat, yazı, edebiyat, şiir, her alanda bugün büyük bir hayranlıkla seyrettiğimiz, büyük bir hayranlıkla okuduğumuz çok değerli eserler bırakıldı.
Hatta devletler zayıflarken bile sanat ve kültür faaliyetleri ömürlerini devam ettirirler. Onların zayıflaması devletlerin zayıflamasından daha sonra gelir.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devletimize baktığımızda çok şükür Türkiye son yıllarda hiçbir dönemde olmadığı kadar istikrar içerisinde güçlü bir hale geldi. Evimizin içini adeta yeniden düzene koymuş şekilde, ekonomisi güçlü, geleceği tahmin edilebilen, herkesin artık normal kaygılarla uğraştığı bir ülke haline geldi. Eskiden daha anormal iç ve dış şoklarla hep karşı karşıya olurken şimdi her ülkenin karşılaştığı sorunlarla uğraşan bir ülkeyiz. Böyle bir ülkede şüphesiz ki, kültür ve sanat hayatının canlanması ve insanlığa çok güzel hediyelerin verilmesi de kaçınılmazdı.
Memnuniyetle görüyorum, sanatın her dalında, bütün alanlarında çok değerli sanatçılarımız ortaya çıkıyor. Sinemada, resimde, heykelde, edebiyatın bütün dallarında, romanda, ilk defa Nobel Edebiyat Ödülünü kazanan yazar bu dönemde çıkmış. İlk defa Türkiye’nin bu sahadaki başarısına şahit olduk. Diğer uluslararası ödülleri yine kazanan çok değerli Türk sanatçıları ortaya çıkıyor.
Bütün bunlar olurken dikkatimizi çeken başka bir alan daha var, o da geleneksel sanatlarda. Maalesef, yakın geçmişimize şöyle baktığımızda, geleneksel sanatlarımızı çok ihmal ettiğimiz, görmemezlikten geldiğimiz hatta onu ademe mahkûm ettiğimiz dönemler olmuştur. Ama bugün geleneksel sanatların da çok büyük bir geri dönüş içinde olduğunu görüyoruz. Bunda şüphesiz ki, bütün kamu kurumlarının destekleri, sivil toplum kuruluşlarının destekleri… Bütün bunlar çok önemli katkı sağlamaktadır. Belediyelerin özellikle bu konudaki faaliyetlerini büyük bir takdirle izliyorum.
Aranızda şimdi gördüğüm çok değerli sanatçılar, kendilerini bu konuya feda ederek çok değerli öğrenciler yetiştirdiniz. Onların da ürünlerini hep beraber bugün alıyoruz ve görüyoruz. İşte biraz sonra vereceğimiz ödüller de bunların en güzel örneklerindendir.
Bugün bu toplantıda bulunmaktan gerçekten çok memnun oldum. Beni Ertuğrul Bey davet etmişti ama ev sahipliğimizi değerli Bakan Ömer Bey yapıyor. Bu vesileyle kendisine de başarılar diliyorum. Eminim ki, kendisi kültür sanat hayatımıza yeni bir heyecan getirecektir ve hep beraber ortaya çıkan başarılarla övüneceğiz.
Tekrar emeği geçen herkesi tebrik ediyorum, ödül alanları tebrik ediyorum.
Hepinize sevgiler sunuyorum, sağ olun.