Tacikistan Cumhurbaşkanı Onuruna Verdikleri Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

18.12.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Sayın Cumhurbaşkanı, Aziz Biraderim,

Saygıdeğer Konuklar,

Zat-ı Devletleri’ni ve heyetinizin seçkin üyelerini ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

Tarih boyunca ilham aldığımız, beyitleri ülkelerimiz ve milletlerimiz arasındaki ilişkilere daima rehber olmuş büyük düşünür ve şair Mevlana Celaleddin-i Rumi “aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir” demişti.

Bizim de dillerimiz farklı olmasına rağmen, gönüllerimiz ve duygularımız daima bir olmuştur. Bu nedenle Tacik halkı ve Tacikistan, gönlümüzde müstesna bir yere sahiptir. Türkiye, Tacikistan’ın bağımsızlığını tanıyan ve Duşanbe’de Büyükelçilik açan ilk devletlerden biri olmaktan ötürü kıvanç duymaktadır.

Bu bağlamda, Zat-ı Devletleri’nin ziyaretinin ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 20. yıldönümünde gerçekleşmesi, tarihi önemdedir. Ziyaretiniz, şüphesiz sizin de Türkiye’ye gösterdiğiniz yakın dostluğun ve iki ülke arasındaki kadim bağların ne kadar güçlü olduğunun somut bir göstergesidir.

Türkiye ile Tacikistan arasındaki köklü ilişkilerin en belirgin özelliği, yalnızca Hükümetler düzeyinde değil, aynı zamanda halklar arasında da mevcut olan karşılıklı güven, saygı ve muhabbettir. Bu hissiyatın en güzel örneklerine ve Tacikistan halkının candan misafirperverliğine, 2009 yılında Duşanbe’ye yaptığım ziyaret sırasında bizzat şahit olmuştum. Bu vesileyle, sözkonusu ziyaretim sırasında heyetime ve şahsıma gösterdiğiniz içten konukseverlik ve sıcak ilgiden dolayı Zat-ı Devletleri’ne şükranlarımı bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Aradan geçen süre zarfında, halklarımız arasındaki münasebetlerin artmakta olduğunu, ekonomi ve ticaretten askeri işbirliğine, kültürden eğitime kadar pek çok alanda işbirliğimizin geliştiğini görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Nitekim, son derece faydalı geçen bugünkü temaslarımızda ikili ilişkilerimizin özellikle ekonomik ve ticari boyutunun daha da ileriye götürülmesi için gerekli siyasi iradenin mevcut olduğunu en üst düzeyde teyit ettik. Bu doğrultuda, çok sayıda anlaşma imzalandı. Bunlar, şüphesiz ilişkilerimizi çok daha ileri seviyelere taşıyacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Kıymetli Konuklar,

Tacikistan’ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana barış ve istikrar yolunda gerçekleştirdiği atılımlar ile ekonomik kalkınma ve toplumsal huzur yönünde kat ettiği mühim mesafe takdire şayandır.

Müşterek hedefimiz, ülkelerimiz ve halklarımızın refahının teminidir. Küreselleşen dünyada bunu sağlamanın en güvenilir yolu ise, işbirliği ve dayanışmamızın daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesidir.

Esasen, stratejik konumları, genç ve dinamik nüfusları ile Türkiye ve Tacikistan arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği potansiyeli oldukça geniştir. Bu bağlamda, özellikle tarım, su, madencilik ve enerji alanındaki işbirliğimizin daha ileriye götürülmesine öncelik verilmesi gerektiğine inanıyorum.

Öte yandan, Tacikistan’da yirmi yıldır faaliyet gösteren Tacik-Türk okullarını ve bu okullarda okuyan gençlerimizi, Türk-Tacik dostluğunun en güçlü teminatı olarak görüyoruz. Zat-ı Devletleri’nin eğitim gönüllülerimize verdiği kıymetli destek için müteşekkiriz.

Bu ziyaretinizin köklü tarihi, sosyal ve kültürel bağlarla birbirine bağlı olan ülkelerimiz arasındaki ilişkilere ivme kazandıracağına olan inancımı yineliyor; Zat-ı Devletleri’nin sağlık ve mutluluğu ile dost ve kardeş Türk ve Tacik halklarının esenlik ve refahının daim olmasını temenni ediyorum.

Yazdır Paylaş Yukarı