Monako Prensi II. Albert Onuruna Verdikleri Resmi Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

Altes, Değerli Dostum,

Muhterem Hanımefendiler, Beyefendiler, 

Altesleri’ni ve beraberindeki heyet üyelerini Türkiye’de ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bir kez daha hepinize hoş geldiniz diyorum. Ve sizi Türkiye’de misafir etmekten gerçekten büyük bir mutluluk duyuyoruz.

Monako’dan ülkemize Devlet Başkanı seviyesinde gerçekleşen bu ilk ziyaret. Dolayısıyla bir yandan da tarihi bir değeri vardır.

Hatırlayacaksınız 2009 yılında İstanbul’da  Su Forumu toplantısında bir araya geldiğimizde sizi davet etmiştim. Ve o zaman hazırlıklar bir nevi başlamış oldu ve bugün de aramızdasınız. Tekrar hoş geldiniz.

Olimpik düzeyde bir sporcu ve yerkürenin çok zorlu noktalarına seyahat eden bir kişi ve Devlet Başkanı olarak, ülkenizin dünyadaki muteber konumunu pekiştirmek yönündeki gayretlerinizi çok takdir ediyoruz. Monako tahtına çıktığınız 2005 yılından beri yaptığınız bütün gayretler ülkenizi her tarafta çok daha görünür hale getirmiştir.

Monako Prensliği, bugün turizm, finans, sürdürülebilir kalkınma ve spor gibi alanlarda öncü konumdadır. Kadim tarihinden aldığı güçle, Altesleri’nin dirayetli liderliğinde de ülkeniz giderek çok daha geleceğe güvenle bakmaktadır.

Altes,

Kıymetli Misafirler,

Akdeniz, Türkiye ile Monako’yu buluşturan ortak bir medeniyet beşiğidir. İlişkilerimiz, 2008 yılında büyükelçilik seviyesine çıkartılmıştır. Bunda şüphesiz ki sizin de desteğinizin çok büyük payı olmuştur.

 Dostane işbirliğimizin bugünkü seviyeye ulaşmasında, Altesleri’nin vizyoner dış politika anlayışının çok büyük katkısı olmuştur. Türkiye-Monako ilişkilerinde bir dönüm noktası oluşturan ziyaretiniz, ülkelerimiz arasında çevre, sürdürülebilir kalkınma ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda yeni işbirliği imkanlarını da oluşturmaktadır.

Altesleri’nin çevre konusuna verdiği önemi hepimiz ve bütün dünya çok büyük bir takdirle izlemektedir. Prens II. Albert Vakfı’nın faaliyetleri çok büyük bir dikkatle herkes tarafından takip edildiği gibi ben de doğrusu çok yakından gerçekten hep bilgilendirildim. Özellikle iklim değişikliği, bio çeşitlilik ve çölleşmeyle mücadele gibi konular hep bu alandaki kritik konulardandır. Dolayısıyla bu faaliyetlerinizden dolayı hep sizi tebrik ediyoruz.

Bu çerçevede, yarın Boğaziçi Üniversitesi’nde yapacağınız konuşmanın da çok büyük bir ilgiyle karşılanacağına inanıyorum. Sayın Rektör de zaten sizi yarın en güzel şekilde misafir edecektir.

Altes, şunu da bilmenizi isterim: Müteveffa babanızın başlattığı ACCOBAMS Anlaşması’na Türkiye de katılmak üzere. Bununla ilgili anlaşmayı hükümetimiz Meclis’e sunmuştur. Yarın birinci gündem maddesi olarak da ele alınacaktır. Aslında denizlerdeki bio çeşitliliğin muhafazası konusunda en önemli belgelerden birisi olmuştur. Dolayısıyla buna taraf olmak bizim için de büyük bir mutluluktur. Bu ziyaretinizin aslında iki ülke arasındaki ilişkileri her alanda çok daha güçlendireceğine inanıyorum. Özellikle işadamlarıyla beraber geldiniz.  Onların Türkiye’nin iş potansiyelini çok yakından göreceğini ve çok iyi hislerle Türkiye’den ayrılacaklarına inanıyorum. İstanbul’da yarın yapacağınız toplantı bu bakımdan muhakkak ki sizin için de bizim için de çok faydalı olacaktır.

Monte-Carlo’da Türk günleri etkinliklerini düzenlemiştik. Ümit ederim ki Türkiye’de de aynı şekilde siz Monaco’yu en iyi şekilde tanıtacak etkinlikler düzenlersiniz. Bununla ilgili her türlü kolaylığı şüphesiz ki göstereceğiz.  

Turizm iki ülke arasındaki ilişkiler için ayrı bir alandır. Bu konuda doğrusu size fazla bir şey söylemek de istemiyorum. Türkiye’nin turizm potansiyelini şahsen bilen bir kişisiniz. Her zaman sizi resmi veya gayrı resmi turizm amaçlı Türkiye’de ağırlamaktan hep memnun olacağımızı da ifade etmek isterim.

Bu düşüncelerle Altesleri’ne ve beraberinizdeki mümtaz heyete bir kez daha hoş geldiniz diyor, kadehimi sağlık, mutluluk ve dost Monako halkının refahı için kaldırıyorum.