Iğdır’da Onurlarına Verilen Öğle Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

08.06.2012
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

Değerli Misafirler,

Hepinizi sevgiyle muhabbetle bir kez daha selamlıyorum.

Bugün Iğdır’da olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Sizler de bilirsiniz, Iğdır’a daha önce gelmiştim ama, o zaman Cumhurbaşkanı olarak değil, siyasetçi olarak gelmiştim. Şimdi Cumhurbaşkanınız olarak, ülkemizin doğudaki serhat şehrini ziyaret ediyor olmak, bana gerçekten çok ayrı bir mutluluk veriyor. Ayrıca bugün şehre gelirken, yukarıda şöyle bir dolaştık helikopterle. İlk geldiğimle bugünkü arasındaki farkı da gayet belirgin bir şekilde gördüm. Biraz önce şehrin içinde şöyle bir tur attık, ilk geldiğimde bu meydan hiç böyle değildi, vilayet binası böyle değildi. Belediye binasını gördüm, biraz sonra gideceğim, orayı da yakından göreceğim, böyle değildi. Bütün bunlar şunu gösteriyor ki: Memleketimizin her tarafında olduğu gibi, Iğdır’da da çok güzel gelişmeler var, çok daha güzel olacak.

Iğdır’ın çok daha güzel avantajları var. Baştan bu şehrimize Kafkas şehri diyebiliriz, Kafkasların kapısı burası. Azerbaycan, Nahçıvan, İran, Ermenistan, bütün bunlar hepsi nihayetinde buraya bakıyorlar. İnşallah Kafkaslarda kalıcı barışı temin ettiğimizde, Kafkaslarda kalıcı huzuru temin ettiğimizde -ki bunun için ne kadar uğraştığımızı biliyorsunuz- o zaman bütün Kafkaslar, Asya’ya açılan bir kapı olacak. Şimdi biraz duvar vazifesi görüyor maalesef. Dolayısıyla bu duvarı kapı haline getirdiğimizde, o zaman Iğdır’ı düşünün, o zaman bütün bu bölgedeki şehirlerimizi düşünün, bütün Asya ile Avrupa arasında çok büyük bir kapı vazifesini görecekler. Bunun kokularını alan herkes, buraya yavaş yavaş gelmeye başladı.

Bugün, Vali beyin bana verdiği brifingde, burada artık göçün olmadığını, tam tersine nüfusun artmaya başladığını söyledi. Biraz önce değerli milletvekilimiz de, “Dün ben uçakta gelirken çok sayıda yabancı yatırımcı, yani Iğdır’ın dışından insanlar buraya gelmeye başladı” dedi. Bildiğiniz gibi son verilen teşvikler, burayı artık sadece tarım ve hayvancılık merkezi olmaktan çıkartacak, burayı sanayi merkezi haline de getirecek.

Bu vesileyle biraz önce plaket verdiğim değerli iş adamlarını, müteşebbisleri bir kez daha tebrik ediyorum, Çünkü onlar, burada büyük iş yerleri açtıkça, birçok insana iş veriyorlar, onlara istihdam yaratıyorlar, vergi ödüyorlar, hatta bilmiyorum belki ihracat yapıyorsunuzdur. Bütün bunlar bu memlekete en büyük hizmettir. Sizlerin sayılarının çoğalmasını istiyoruz. Hazır olun sayılarınız da çoğalacak doğrusu. Organize sanayi bölgelerine, yeni bölgelere, çok sayıda Türkiye’nin dört bir yanından yeni iş adamları gelecek ve onlar buraya yatırım yaptıkça, burası da daha fazla güzelleşecek ve gelişecektir.

Bu ziyaretimde şunun altını özellikle çizmek isterim: Hangi ilde huzur varsa, hangi ilde vatandaşlarımız arasında, karşılıklı saygı, sevgi muhabbet varsa, o ilde ilerleme söz konusu olur, o ilde gelişme söz konusu olur. Bu sadece ili yönetenler, vali, belediye reisi, hakimler, savcılar, komutanlar, rektör arasında değil, aynı zamanda ilin eşrafı dediğimiz sizler, ilin sivil toplum örgütleri, -ki bildiğim kadarıyla toplumun bir kısmını temsil ediyorsunuz- sizler arasındaki dayanışma ne kadar iyi olursa, ne kadar çok birbirinize saygı ve sevgi gösterirseniz, bir ilde o kadar çok huzur olur ve bir ilde gelişme olur, kalkınma olur. Iğdır’da bunların hepsinin olması lazım.

İklimiyle Doğu Anadolu’dasınız, batının en güzel iklimini buraya getirmiş vaziyettesiniz. Demin söylediğim gibi, Kafkasların kapısısınız siz. Demiryolları bütün Kafkasları ve Asya’yı, Avrupa’yı birbirine bağlıyor. Çok büyük projeler yapıldığını biliyorsunuz, takip ediyorsunuz, demiryollarının Iğdır’a da uzandığını biliyorsunuz. Karayolları, kapılar, başka ülkelerle hep buradan oluyor. Bütün bunlar, burada büyük bir aktivite, büyük bir refah getirecek demektir.

O bakımdan sizin çok huzurlu olmanız gerekir. Bunun için de muhakkak ki şiddet, kanun dışı olaylar, terör, bunlara hiçbir zaman fırsat vermemek gerekir. Farklı farklı düşünceleri olanlar olabilir. Farklı şikâyetleri olanlar olabilir. Farklı olarak talepleri olan olabilir. Bunların hepsini saygıyla karşılayıp dinlemek lazım ve bütün bunların içerisinde de baktığımızda, gerçekten haklı olan her şeyi de yerine getirmek gerekir. Devlet niye vardır, hükümetler niye vardır, kamu görevlileri niye vardır, bizler niye varız? Hepimiz halka hizmet için varız. Halka hizmet etmek demek de önce onları dinlemekten geçer, onların sorunlarına önem vermekten geçer ve saygı duymaktan geçer. Bunlar öyle olur ki ekonomik sorunlar olur, demokratik konularla ilgili sorunlar olur, hak ve hukukla ilgili olur, neyse bütün bunları yeter ki soğukkanlılıkla konuşalım. Ve ondan sonra memleketimizin güçlenmesi için, ülkemizin birliği, bütünlüğü çerçevesi içerisinde memleketimizin sorunlarını hep çözelim.

Ama eğer terör söz konusu olursa, şiddet söz konusu olursa, o zaman tabii ki insanlar problemlerini de çözemezler, demin söylediğim gibi ekonomik kalkınma da zor olur. Başkaları gelip de paralarını Iğdır’a yatırıp, burada fabrikalar açmazlar. Memleketin başka kısmına giderler, oraya yatırım yaparlar. Hatta Iğdır’da çok zengin olan insanlar, buraya sığmaz, buradan gider başka yerlere giderler. Hâlbuki tam tersine biz başka yatırımcıları, Iğdır’a, Ağrı’ya, Kars’a bu bölgelere davet etmemiz lazım ki, bu bölgemiz gerçekten daha hızlı kalkınabilsin.

Tekrar hatırlatmak isterim size, Kafkaslarda kalıcı barış inşallah gelecek. Bunun için çok uğraşıyoruz, bunun bir kısmını biliyorsunuz, bir kısmını bilmiyorsunuz. Bu barış olduğunda inşallah Azerbaycan’ın bütün işgal altındaki toprakları kurtarılacak ve inşallah karşılıklı geçmişler unutulacak ve geleceğe hep beraber bakılacak. Ve o zaman hep beraber bu bölgenin çok büyük bir cazibe oluşturduğunu göreceksiniz. İşte ona hazırlanmanız lazım sizin. Şehrinizi ona hazırlayın, yollarınızı, mimarinizi, her şeyi buna hazırlayın.

Değerli Kardeşlerim,

Geldiğimde hepinizin elinizi tek tek sıkmak istiyorum, biraz sonra da onu yaparım. Ama beklettim, daha fazla bekletmeyeyim diye, sadece dikkat ettiyseniz, şu baş masadaki konukların ellerini sıktım.

Şehit ailelerimize hepimizin sahip çıkması. Onlar çocuklarını, en kıymetli varlıklarını ülke için feda ettiler. Dolayısıyla onların hep başımızın tacı olması gerekir. Ve her yerde, hangi mahallede, hangi şehirde varsa, onlara herkes çok büyük saygı duymalı ve baş tacı etmelidir. Bunu sizlere bir kez daha hatırlatmak isterim. Biliyorum, bunları hep yapıyorsunuz, devletimiz yapıyor, valiliğimiz yapıyor ama, sizler de bunu böyle bilmelisiniz. Bu ülkede huzur olsun, bu ülkede barış olsun, bu ülkede insanların farklılığı olabilir, bu farklılıkları zenginlik olarak görelim. Ve hepsi bizim insanımızdır, hepsi bizim şerefli vatandaşlarımızdır diye görelim ve çok samimi bir kucaklaşma içerisinde hepimiz olalım. Ülkemizi de milletimizi de daha çok kalkındıralım.

Bir kez daha Iğdır’da olmaktan, sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti paylaşmak istiyorum. Hepinize başarılar diliyorum. Biraz sonra Iğdır Belediyesi’ni ziyaret edeceğim, Üniversiteyii ziyaret edeceğim. Oralardan hep bilgi alacağım, noksanlıklarınız, eksiklikleriniz neyse, bunların tamamlanması için de Ankara’ya gittiğimde talimatlar vereceğim. Sağ olun, var olun.

 

Yazdır Paylaş Yukarı