Kıymetli Misafirler,
Öncelikle hepinize sevgi ve muhabbetler sunuyorum. Bugün, sabahtan beri Adıyaman’dayım. Ve burada bulunduğum süre içerisinde, değerli Vali, siyasetçiler, milletvekillerimiz, Belediye Başkanı; bütün şehrin ileri gelenleriyle, herkesle görüşüyorum. Ve çok daha önemlisi şehrin değerli vatandaşlarının bana gösterdiği sevgi ve muhabbetten ziyadesiyle mutlu olduğumu ifade ediyorum. Hepinize teşekkür ediyorum, bundan dolayı.
Sayın Bakanla beraber yaptığımız bu gezide, her yerde büyük bir coşku gördük. Ve her yerde doğrusu vatandaşlarımın sevgisini gördüm. Burada bu kadar çok gül yetiştirildiğini de bilmiyordum. Yolda sık sık yolumuzu kesip, başta çocuklar olmak üzere herkes gül verdi. Dolayısıyla burada gerçekten çok güzel bir gün geçiriyoruz.
Adıyaman’a daha önce defalarca geldim, bunu bilirsiniz. Ama Cumhurbaşkanı olarak tabii ki ilk defa ilimizi ziyaret ediyorum. Uzun yıllardan sonra Adıyaman’a ilk cumhurbaşkanının geliyor olduğunu da, buraya geldikten sonra öğrendim. Belki bu kadar büyük bir aranın olduğunu bilseydim, daha da erken gelirdim açıkçası.
Hemen şunu bir kez daha tekrarlamak isterim: Adıyaman’da büyük bir değişiklik gördüm. En son gelişimle, -o zaman Dışişleri Bakanıydım- bu gelişim arasında büyük bir değişim gördüm. Bunu hem karada gezdiğim caddelerde gördüm hem de çok daha güzel bir şekilde havadan gördüm. Helikopterle Şanlıurfa’dan geldik biliyorsunuz. Gelirken şehrin üstünde bir de tur attık. İnanın ki, şehriniz çok güzel gözüküyor. Geniş caddeleriniz, bulvarlarınız gayet güzel ağaçlandırılmış, yeşillendirilmiş. Yollarınız, yeni yeni yükselen çok güzel binalarınız, bütün bunlarla inanıyorum ki Adıyaman, önümüzdeki yıllarda çok daha fazla ilgi görecektir. Artık buradan göç durmuş, bunu öğrendim. Artık bu tarafa daha çok göç olacaktır. Ve nüfusunuz da önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecektir, buna da hazır olun.
Adıyaman’ın tarihin başlangıcından beri bir yerleşim yeri olmasından dolayı insanlığın uğrak yeri olmasından dolayı da çok ayrı bir cazibesi var. İşte buralarda görüyoruz, bütün bunlar, binlerce yıl önce insanlar gelmişler ve bu topraklarda çok güzel izler bırakmışlar. Nasıl bu taşları taşımışlar, nasıl bu kaleleri yapmışlar, yolları yapmışlar, bazen insan aklı ermiyor, bugünkü teknolojiyle bile yapmak çok zaman alır. Ama bütün bunlar şimdi Adıyaman’ın zenginliği haline gelmiş ve bütün bunları görmek için Türkiye’nin içinden değil, dünyanın dört bir tarafından insanlar merak edip geliyorlar.
Havaalanının yapılmış olması, uçak seferlerinin sıklaşması, karayollarının güzelleşmesi, muhakkak ki buraya daha çok insan getirecek. Son Teşvik Yasasıyla buraya daha çok fabrikalar kurulacak. Organize sanayi bölgesi dolmuş, talepleri karşılayamıyor. İnşallah yeni organize sanayi bölgesi kurulacak ve buraya daha çok yatırım söz konusu olacak. Daha çok yatırım olunca da, daha çok iş olacak, aş olacak ve daha çok zenginlik olacaktır tabii.
Burası barajlar bölgesi aynı zamanda. Sanki denize kıyısı olan illerimiz gibi, Adıyaman’ın da kıyıları var. Deniz değil ama, deniz gibi baraj gölleri var. Dolayısıyla bunlar da ayrı bir zenginlik ve aynı zamanda bereket. Denize kıyısı olan illerimiz ziraat ve tarım açısından denizden faydalanamazlar. Tuzlu su olduğu için sulamada kullanamazlar. Ama baraja kıyısı olan Adıyaman tabii ki, tarımda da, ziraatta da, bunu berekete ve nimete çevirmesini bilmekte. Giderek kanallar tamamlandığında her şey daha da güzel olacaktır. Ama bütün bunların tam verimli olabilmesi için bir şeye çok ihtiyaç vardır. O da bir ilde huzurun olması. Şimdi huzurun sağlanması için önce şehrin tabii ki valisi, belediye başkanı, şehrin milletvekilleri, şehrin önde gelen simaları, bunlar iş adamları olabilir, cemaatlerin önderleri olabilir, -Sünni, Alevi, Süryani vatandaşlarımızın bu ilde olduğunu biliyoruz. Hepsi bu ilimizin zenginlikleridir- onlar arasındaki sevgi, muhabbet, dayanışma, beraber bu şehre sahip çıkma anlayışı, bütün bunlar işte, bu şehre huzuru getirmektedir. Bu şehirde böyle bir huzurun olması, bu şehrin zenginleşmesi, gelişmesinin de en büyük kaynağı olacaktır.
Bugün belediye ziyaretimde, cemaatlerinin önderleriyle görüşme fırsatını buldum. Hepsini ayrı ayrı da dinledim. Dolayısıyla da hepsini çok teşvik ettim. Herkesin birbirine olan saygısını görmekten de çok büyük bir mutluluk duydum.
Son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Ben, gittiğim bütün illerimizde şehitlerimizin ailelerini ve gazilerimizi ayrıca hep davet ederim. Burada da onları hep gördüm. Onlara hepimizin minnet borçlu olması gerekir. Ve hangi ilde, hangi kazada, hangi köyde bir şehit ailesi varsa, bir gazimiz varsa, onları el üstünde tutmamız gerekir ki, o zaman bu topraklara sahip çıktığımızı, milletimizin, devletimizin değerini bildiğimizi de gösterelim. Adıyaman ilimizde de böyle olduğunu gördüm. Bundan da ayrıca büyük bir mutluluk duydum.
Hepinize başarılar diliyorum. Bu ilin önü çok açıktır. Adıyaman’ın geleceği çok daha parlak olacaktır. Bu, gün gibi aşikârdır. Burada işte bu gelecekten daha çok faydalanmak da hep sizlerin elindedir. Ne kadar işbirliği içinde olursanız, bunlar o kadar çok gerçekleşecektir. Sizler, Adıyaman’ın temsilcileri olarak buradasınız. Dolayısıyla sizler vasıtasıyla bütün Adıyamanlı vatandaşlarıma sevgilerimi, başarı dileklerimi, muhabbetlerimi hep sunuyorum.
Hepiniz çevrenize, ailenize, derneklerinize, bulunduğunuz mahalleye bu dileğimi götürürseniz bundan dolayı çok sevinirim. Hepinize başarılar diliyorum, hepinize sağlık, sıhhat, afiyet diliyorum. Sağ olun, var olun.