TOBB Yönetim Kurulu’nun Kıymetli Üyeleri,
Değerli Konuklar,
Bugün Türk iş dünyasının, Türk müteşebbislerinin, Türk iş adamlarının gerçek temsilcisi olan, onların en üst çatı kuruluşu olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin siz değerli yöneticileri ile bir araya gelmekten gerçekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Her şeyden önce Sayın Başkan’a söyledikleri için teşekkür ederim ve 60. kuruluş yıl dönümünün de, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği için ve dolayısıyla da bütün Türk çalışma hayatı için, iş dünyası için hayırlı olmasını, yeni başarılar getirmesini temenni ediyorum.
Biliyorsunuz çalışma hayatının aslında iki ana unsuru var; biri çalışanlar, diğeri de işverenler, sizlersiniz. Sizler üretim yapanlar, istihdam edenler, vergileri ödeyenlersiniz. Emekçiler de, sendikalar vasıtası ile tabii ki bu hayatta temsil edilmekte. Cumhurbaşkanı olarak ben de hem sendikalar hem de müteşebbislerimizin, iş adamlarımızın temsilcileri olan kuruluşlarımız ile hep yakın temas içerisinde olmaya ve çalışma barışının ahengine önem gösteriyorum. Bu çerçeve içerisinde doğrusu hep yakın temasımı da sürdürüyorum.
Tabii çalışma hayatı deyince, işverenler deyince, müteşebbisler deyince biraz önce söylediğim gibi ilk akla gelen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’dir, sizsiniz. Aslında Türkiye’nin bugün geldiği başarının altındaki esas emek yine sizsiniz. Çünkü üreten, istihdam yapan ve somut iş ortaya koyanlar, onların sahipleri sizlersiniz. O bakımdan sizin tabii ki başarılarınızla daima kıvanç duyduğumuz gibi, sizin görüşlerinize, yeri geldiğinde raporlarınız, tavsiyeleriniz; bunlara da doğrusu hep daima önem vermişimdir. Hükümetler, yöneticiler de hepsi tabii ki çok dikkate almıştır. Yine birçok önemli ekonomik faaliyetlerde de hep sizlerle gerek yurt içinde gerek yurt dışında hep beraber olmuşuzdur.
Şimdi çok şükür bugün Türkiye kaybettiği yılları dolduracak, onları geri alacak bir ekonomik performans sergilemektedir. Bunun altında şüphesiz ki doğru kararları alabilen, doğru kararları kararlı bir şekilde uygulayan siyasi irade ve şüphesiz ki, çok genel anlamda istikrar çok önemlidir. İşte bu çerçeve içerisinde de iş hayatı, özellikle müteşebbislerimiz, sizler, işverenlerimiz çok büyük atılımlar yapmaktasınız. Bugün Türkiye'nin ekonomik performansı eğer gerek çevremizdeki birçok gerekse daha uzağımızdaki dostlarımızın takdirini kazanıyorsa, bunun altında şüphesiz ki sizlerin firmalarınızın tek tek başarıları yatmaktadır. Onların toplamıdır aslında Türkiye'nin nihayetinde büyümesi.
Türkiye'de artık büyümenin lokomotifi devlet değil, özel sektördür. Özel sektör deyince de siz tabii ki akla gelmektesiniz. O bakımdan 2011 yılı içersindeki yüzde 7,5 olarak gözüken büyüme, 2012 yılı için de her ne kadar yüzde 4 olarak öngörülse bile, tahmin ediyorum bunun yine ötesine geçecektir. Bütün bunun gerçek lokomotifi, dinamiği, itici gücü yine sizler olacaksınızdır. Bunlar tabii ki Türkiye'nin uzun yıllar hep özlediği başarılardır.
Biraz önce söylediğim gibi, biz bazı yıllarda kendi enerjimizi çok gereksiz şekilde, boşa harcayan bir ülke olduk. Uzun yıllar bizim kayıplarımız vardır. Şimdi tekrar onu kazanıyoruz ve bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor.
Burada tabii ki büyümenin sürdürülebilir olması çok önemli. Sürdürülebilir olması için, bunun sağlıklı bir şekilde finansmanının sağlanması çok önemli. İç tasarruflar, bunlar çok önemli. Tabii ki büyürken başka sıkıntıların ortaya çıkmaması gerekir. Özellikle bugün dış açıklarımız bizim tabii ki hep dikkatimizi çekmekte. Çok önem vermekteyiz. Zaman zaman yaptığım konuşmalarda da bunlara hep doğrusu dikkati çekmekteyim. Ama beni doğrusu bu konuda da telaşa kaptırmayan unsur şu: Ekonominin yönetimindeki bütün birimlerin bunun farkında olduğunu görmemdir. Dolayısıyla önemli olan şey, önünüzdeki riskleri ve fırsatları görebilen bir yönetim tarzı var mı, yok mu? Şu anda ekonomiden sorumlu bütün birimlerin başındaki herkesi bunların farkında görüyorum ve o bakımdan da herhangi bir tedirginlik duymuyorum ve inşallah Türkiye’de nasıl kronik enflasyonu gündemimizden çıkarttıysak, büyüyüp dış ticaret açığını veya cari açığı da gündemden çıkartan bir başarıyı gerçekleştireceğimize inanıyorum.
İşte burada hükümet, ekonominin başındaki bütün yetkililerle, iş hayatının gerçek temsilcileri olan, sahipleri olan sizlerin arasındaki diyalog, yakın çalışmayı; iş hayatının prensipleri ve ilkeleri düzenlenirken sizlerin de tabii ki bütün görüşlerinizin dikkate alınmasını değerli buluyorum.
Bir kez daha sizlerle bugün 60. yıl dönümünde beraber olmaktan mutluluk duyuyorum. İnanıyorum ki başarılardan hep beraber gurur duyacağız. Sağ olun.