Kadirli Doğanım, Devlet Başkanı Cenap Berdimuhamedov,
Değerli Misafirler,
Zat-ı Devletlerini ve heyetinizin seçkin üyelerini 12 Şubat’ta yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerinden sonraki ilk yurtdışı ziyaretiniz münasebetiyle ülkemizde ağırlamaktan büyük kıvanç duyuyorum. Sizi yeniden bu göreve seçildiğiniz için bir kez daha en samimi hislerimle tebrik ediyorum.
Ziyaretiniz, şüphesiz Türkiye’ye verdiğiniz önemin ve iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik hislerinin ne kadar güçlü olduğunun işaretidir.
Sayın Devlet Başkanı,
Türkiye’yi son resmi ziyaretinizden bu yana yaklaşık dört yıl geçti. Son derece zamanlı ve faydalı geçen bugünkü resmi görüşmelerimiz çerçevesinde çok sayıda anlaşma imzalandı. Bunlar şüphesiz ilişkilerimizi çok daha ileri ufuklara taşıyacaktır.
Türkmenistan’ın son yıllarda hız verdiği büyük kalkınma eyyamını yakın ilgi ve takdirle takip ediyoruz. Atayurdumuzun tarımdan sanayiye, sağlıktan ulaştırma ve turizme kadar birçok alanda kaydettiği gelişmelerle biz de iftihar ediyoruz. Zira bizler, sizin de ifade ettiğiniz üzere “kan kardeşi”nin de ötesinde “kemik kardeşi”yiz.
Bu büyük hamlenin gerçekleştirilmesine katkıda bulunan müteahhidinden eğitimcisine, sanatçısından sağlık personeline kadar tüm Türk müteşebbislere gösterdiğiniz candan misafirperverlik ve güçlü destek için teşekkür ediyorum. Önümüzdeki dönemde de ihtiyaç duyduğu her alanda Türkmenistan’ın yanında olmayı sürdüreceğiz.
Kardeş Türkmenistan’ın bitaraf dış politika anlayışıyla uluslararası alanda görünürlüğünün her geçen gün artmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Birleşmiş Milletler’de dile getirdiğiniz, Orta Asya ve Hazar Havzasının güvenliğine, bölgedeki ulaşım ağlarının geliştirilmesine ve küresel enerji güvenliğine yönelik yapıcı girişimlerinizin en güçlü destekçisiyiz.
Esasen, 12 Şubat seçimlerinin ardından yaptığınız konuşmada çok partili hayata geçişin yanısıra, Türkmenistan sınai ve içtimai inkişafının yolu olarak hak ve özgürlüklerin alanının genişletilmesine ve piyasa ekonomisine vurgu yapmanız her türlü takdire şayandır. Bu ifadeleriniz, Türkmenistan’ın demokratik bir kalkınma modeliyle gelişmesini her alanda sürdüreceğine dair tüm dostlarınıza büyük bir güven vermektedir.
Sayın Devlet Başkanı, Kadirli Doğanım,
Türkmenistan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk günden bu yana ilişkilerimize eşitlik, ortaklık, karşılıklı yarar, saygı ve güven anlayışı hâkim olmuştur. Yirmi yılda gelinen aşama hakikaten memnuniyet vericidir.
1991 yılında Türkmenistan’ı ilk tanıyan ve kardeş şehrimiz Aşkabad’da ilk Büyükelçiliği açan devlet Türkiye’ydi. Dolayısıyla, ziyaretinizin tam da ülkelerimiz arasında diplomatik ilişkilerin kuruluşunun 20. yıldönümünü idrak ettiğimiz gün gerçekleşmesi, bu bakımından çok özel bir anlam taşımaktadır. Yıl boyunca bu vesileyle çeşitli kutlama etkinlikleri gerçekleştireceğiz. Bu yıl her iki ülkede tertiplenecek Kültür Günleri ile de 2012’yi Türkiye-Türkmenistan ilişkilerinin altın senesi yapacağız. Azmimiz, bu iki dost ve kardeş ülkenin parlak geleceğinin elbirliğiyle inşa edilmesidir.
Son dönemde en üst düzeyde gerçekleştirilen ziyaretlerin sıklığı bu doğrultudaki kararlığımızın en açık göstergesidir. Bu, sizin son dört yıl içinde çeşitli vesilelerle Türkiye’ye yaptığınız beşinci ziyarettir. Ben de Cumhurbaşkanı olarak kardeş Türkmenistan’ı dört defa ziyaret ettim.
Devlet adamları olarak bizim ortaya koyduğumuz vizyon, halklarımız ve özel sektörlerimiz tarafından da kuvvetle desteklenmektedir.
Bu kapsamda Türk işadamları, kıymetli destek ve teşviklerinizle Türkmenistan’ın yeniden imarına katkılarını sürdürecektir. Müteşebbislerimize Türkmenistan’daki iş ve yatırım projelerini arttırmalarını önümüzdeki dönemde de kararlıkla tavsiye edeceğiz.
Türkmenistan’da yirmi yıldır faaliyet gösteren Türkmen-Türk okulları ise büyük kalkınış eyyamınız için gerekli olan milli ve manevi şuuru yüksek genç nesilleri yetiştirmeye devam edecektir. Bu okullarda okuyan gençlerimizi, ezeli ve ebedi Türkmen-Türk kardeşliğinin en güçlü teminatı olarak görüyoruz. Zat-ı Devletleri’nin eğitim gönüllülerimize ve ortak okullarımıza verdiği kıymetli destek için müteşekkiriz.
Kadirli Doğanım,
Ortak tarihi, kültürü, dini, dili ve değerleri paylaşan halklarımızın ve ülkelerimizin ebedi dayanışmasını, bugün Ankara’da heykeli dikilen müşterek değerimiz Mahtumkulu şu şekilde vurguluyor.
“Tireler gardaştır, uruk yarıdır.
İkballer ters gelmez, hakkın nurudur.”
Türk misafirlerimiz için bu mısraların karşılığı şu şekilde ifade edilebilir.
“Soylar kardeştir, boylar da yarlarıdır.
Kaderleri ters gitmez, bu da Cenab-ı Hakkın lütfudur.”
Oğuz geleneğinin ülkemizdeki güçlü temsilcisi Dadaloğlu ise aynı anlayışı şu veciz ifadelerle tarihin altın yapraklarına kazımıştır.
“Yalnız taştan duvar olmaz yıkılır.
Koç yiğide emmi, dayı, il gerek.”
Kadirli Doğanım,
Kıymetli Misafirler,
Türk halkı ve şahsım adına kardeş Türkmenistan’ın bağımsızlığının ve ülkelerimiz arasında diplomatik ilişki tesis edilmesinin 20. yıldönümünü en halisane hislerimle bir kez daha tebrik ediyor, Zat-ı Devletlerinin şahsında tüm Türkmen doğanlarımıza selam, sevgi ve muhabbetlerimizi iletiyor ve Türk-Türkmen kardeşliğinin en güçlü şekilde ilelebet devam edeceğine olan inancımı yineliyorum.