Değerli Konuklar,
Öncelikle herkese iyi akşamlar diliyorum.
Birkaç cümleyle ben de hissiyatımı paylaşayım sizlerle. Her şeyden önce 60. kuruluş yıl dönümü Türk müteahhitlerinin gerçekten kurumsallığını gösteriyor. Ama çok daha önemlisi şu ki: -Biraz önce burada izlediğimiz sinevizyon da hepimizi gururlandırdı tabii, daha önce de burada konuşmuştum- çevremize baktığımızda Türkiye’nin kalkındığını, geliştiğini, güzelleştiğini görürken, aslında bunların sizlerin ellerinizle gerçekleştiğini de itiraf etmemiz gerekiyor.
Sizin başarılarınız hepimize büyük bir gurur kaynağı oluyor. Aslında herkes hizmet yapıyor tabii ki ama, siz çok somut, müşahhas eserler bırakıyorsunuz. Dolayısıyla bütün milletimizin gururlanması ve kendine olan özgüveninin artmasında çok büyük katkınız var. Çünkü “Şu muhteşem binayı, şu muhteşem yolu, şu muhteşem köprüyü, şu muhteşem tüneli biz yaptık” dediğimizde, bu çok somut, müşahhas bir gösterge olmuş oluyor. Çok gelişmiş ülkeler ve bu anlamda başkaları da gelip bu büyük projeleri yaparlar, o ülkenin vatandaşları da orada gayet müreffeh bir hayat yaşarlar. Bizimki öyle değil. Biz hem yapıyoruz hem de bu müreffeh hayatı, bu güzellikleri kendi milletimize sunuyoruz. Bundan dolayı gerçekten Türkiye’nin kalkınması dediğimizde bu kalkınmada en büyük katkısı olan, en büyük hizmetin olan, en büyük emeği olanlar müteahhitlerdir.
İkinci büyük gurur kaynağımız Türkiye dışında yaptıklarınızdır. Bunu biz devlet adamları, hükümetimizin değerli üyeleri, Türkiye’yi temsil edenler çok iyi bilirler. Gittiğimiz ülkelerde gördüğümüz büyük eserler, büyük projeler Türk şirketleri tarafından gerçekleştirildiğinde, bu bize gerçekten ayrı bir mutluluk verir. Sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti onları yapmış gibidir. Türk vatandaşları ve Türk şirketleri bunu yapıyor ve hepimiz de bununla övünüyoruz doğrusu.
Artık Türkiye’nin bayrağını yurt dışında sadece büyükelçiliklerimiz dalgalandırmıyor, sizler de dalgalandırıyorsunuz. Bazen öyle oluyor ki, Dışişleri Bakanı olduğum zamanlarda bunu bilmeyenler, bizim geleneğimizi bilmeyenler bana zaman zaman sorarlardı, “Ya sizin Moskova’da kaç tane temsilciliğiniz var, her yerde Türk bayrağı görüyoruz” diye. Biz de bilmeyenlere anlatırdık doğrusu. Şüphesiz ki, sizin ekonomiye olan katkınızı burada anlatacak halim yok. Ne kadar istihdam yarattığınızı, ne kadar ücret ödediğinizi, parasal olarak neler yaptığınızı; bunları anlatacak halim yok. Bunlar zaten herkes tarafından bilindiği için buna girmek istemiyorum ama, Cumhurbaşkanı olarak ziyaret ettiğim her yerde mutlaka gider, büyük bir Türk projesini görürüm ve bundan daima gururlanırım.
Ayrıca şu değişikliğin siz de farkındasınız: Bakanlarımızdan, büyükelçilerimizden devletin bütün görevlilerine kadar herkes, Sayın Başbakan’dan bana kadar hepimiz, sizin dışarıdaki bir büyük projeyi elde etmeniz için ne gerekirse yaparız. Bundan sonra da yapacağız. Bu zihniyet değişikliği Türkiye’de de oldu. Bir zamanlar bunlar yapılırken tereddüt edilirdi. Bir zamanlar büyükelçilerimiz Türk iş adamlarının işlerini takip ederken korkarlardı, “Acaba bize farklı gözle mi bakılır?” diye. Bakanlarımız aynı şekilde. Siz hep örnek verirsiniz, “Şu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı, kralı, kraliçesi şu büyük proje için şu ülkeye gidiyor ve onu alıyor” diye. Şimdi bu zihniyet değişikliği Türkiye’de tamamen hâkim olmuştur. Hepimiz de elimizden geldiği kadar sizlerin başarılı olmanız için uğraşırız. Çünkü sizin başarınız Türkiye’nin başarısıdır. Büyük-küçük herkes de bundan gurur duyar.
Bir kez daha emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Emeği geçen derken sadece siz müteahhitlere, şirketlerin sahiplerine değil, sizlere bu yolları açan devlet adamlarına, cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, bakanlara, -ki burada görüyorum- devletin diğer görevlilerine, herkese de doğrusu şükranlarımı sunuyorum ve sizlerin daha nice büyük başarılarınızla kıvanç duyacağımı da ifade etmek istiyorum.
Hepinize tekrar başarılar diliyorum.