Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev Onuruna Verdikleri Yemekte Yaptıkları Konuşma

Değerli Kardeşim Cumhurbaşkanı Sayın Atambayev, Muhterem Hanımefendi ve Değerli Misafirler,

Bugün konuşmalar yapılırken Değerli Cumhurbaşkanı dostum, hep kalbinden konuşuyor, kâğıttan hiç okumuyor. “Ben de bugün öyle yapayım” dedim, kâğıtları buraya koydum.

Önce hem zat-ı âlinize hem eşinize hem de heyetinizdeki bütün değerli üyelere Türkiye’ye hoş geldiniz diyorum. 1 Aralık 2011’de Kırgızistan’a geldiğimizde Kırgızistan’daki büyük değişimi gözlerimizle gördük.

Sizin Cumhurbaşkanı seçilmenizin ardından düzenlenen  devir teslim törenine katıldık, -ki o heyetteki birçok milletvekilimiz bugün bizimle beraber- orada o muhteşem günü hep beraber yaşadık ve orada size ilk resmi ziyaretinizi Türkiye’ye yaparsanız bizi çok sevindireceğinizi söyledik. Siz de ilk resmi ziyaretinizi bugün Türkiye’ye yapıyorsunuz. Bundan ziyadesiyle mutlu olduk.

Gerek bugün baş başa ve heyetler arasında yaptığımız görüşmelerle, konuşmalarla gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığınız güzel konuşmayla gerekse hükümet üyelerimizle, Sayın Başbakanımızla yaptığınız, yapacağınız görüşmelerle iki ülke arasında yeni bir sayfa açıyoruz. Sizler bizim ana yurdumuzdan geldiniz. Gündüz de söylediğim gibi, biz ana yurdu size bırakıp buraya geldik. Siz de oraya güzelce sahip çıkıyorsunuz.

Geçen bir buçuk sene içerisinde Kırgızistan’da olağanüstü büyük değişiklikler oldu. Bu değişiklikleri başkalarıyla mukayese ettiğimizde, çok az sancılı olması, tabii bizi ayrıca mutlu etti. Bu süre içerisinde büyük bir değişimi gerçekleştirdiniz. Seçimler yaptınız, uluslar arası gözlemciler izledi ve seçimlerin en düzgün şekilde yapıldığını herkes söyledi. Anayasa değişikliği yaptınız, yeni anayasanızı yazdınız, parlamenter sisteme geçtiniz. Cumhurbaşkanı seçildiniz ve Cumhurbaşkanlığı seçimi en düzgün şekilde yapıldı ve devir teslim töreni yapıldı. İki cumhurbaşkanı yan yana durdular ve devir teslim töreni yaptılar.

Daha sonra Meclis’teki beş partinin dördü bir araya geldi ve koalisyon hükümeti kuruldu. Başbakan, Meclis Başkanı bütün bunlar halkın iradesi ve demokrasinin gösterdiği ilkeler çerçevesinde tespit edildi ve hükümetiniz güvenoyu aldı. Bütün bunlar olağanüstü bir değişim sürecinin yaşandığını göstermektedir. Bundan dolayı Kırgız halkını, sizleri, hepinizi canı gönülden tebrik ediyoruz.

Bugün de söyledim, birçok ülkede bahar yaşanıyor, siz baharı bitirdiniz yaza girmiş oldunuz. Bu yazın verimli olmasını temenni ediyoruz. Tabii ki bütün dostlarınızın sevindiği gibi Türk kardeşleriniz de çok sevindi. Şimdi artık Kırgızistan’ın ekonomik refahını sağlaması ve kalkınmasını hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi dönemi var. Sorumluluklarınız çok büyük.

Türkiye her alanda, bütün sahalarda Kırgızistan’a en büyük desteği verecektir. Bunu da başından ispatladık. Bundan sonra da böyle olacaktır. Kırgızistan’dan döndükten sonra bütün kurumlarımıza, büyükelçilerimize, sivil toplum örgütlerimize verilen talimat, hep bu olmuştur; “Kırgızistan’a her konuda azami destek vereceğiz” diye. İş adamlarımız özellikle Kırgızistan’a çok daha güvenli bir şekilde geleceklerdir. Çünkü onların güvencesi sizsiniz, bu değişim sürecidir. Bu değişim sürecinden sonra Kırgızistan’da kuralların hâkim olduğu, kanunların hâkim olduğu, herkese eşit muamelenin yapıldığı yeni bir dönem başlatıyorsunuz. Siz diyorsunuz ki, “Kırgızistan bundan sonra yatırımcılar için cennet olacaktır.” diyorsunuz. Bu, onlara en büyük davetiyedir.

Burada çok sayıda Türk iş adamı var. Bunların bir kısmını tanıyorsunuz, bir kısmıyla İstanbul’da görüşeceksiniz. Bazıları zaten Kırgızistan’da. İnanıyorum ki, onlar da bütün güçleriyle Kırgızistan’a yatırımlarını yapacaklardır. Orada istihdam yaratacaklardır, üretim yaratacaklardır ve buradan teknoloji transferini gerçekleştireceklerdir.

Ben bir kez daha sizlere hoş geldiniz diyorum. Sizin başarınız bizim başarımızdır. Ne kadar çok başarılı olursanız, hepimiz o kadar çok mutlu olacağız.

Tekrar hoş geldiniz, sefa getirdiniz. Kadehimizi bu duygularla kaldırıyoruz. Hepinize başarılar diliyorum.