Değerli Konuklar,
Sözlerimin başında sizleri sevgiyle selamlıyorum. Önce Daily News ile ilgili düşüncelerimi burada ifade edeyim. Niçin böyle bir toplantıya katıldım? Aslında birçok kuruluşun 50. yıl dönümü söz konusu olabilir. Türkçe yayımlanan gazetelerimizden kaç tanesi doğrusu 50. yılını kutlayan var bilmiyorum. 50 yıllık, yarım asırlık sürekli yayın yapan Türkçe gazete sayısı bile az. İngilizce olarak 50 yıldır Türkiye’de bir gazetenin sürekli yayın yapıyor olması gerçekten olağanüstü bir şey. Önce tabii bu gazeteyi kuran İlhan Çevik’ti. Kendisini de tanırdım, Allah rahmet eylesin. Oğlu İlnur Çevik o da çok gayretler sarf etti vaktiyle. Kendisini de yakından bilirim. Hatta o zaman da çok “Aman bu gazeteyi devam ettir, muhakkak” diye kendisine çok destek olmuştum.
Şimdi tabii büyük bir yayın kuruluşu içerisinde Daily News’in hayatına devam ediyor olması gerçekten çok önemli. Şundan dolayı önemli: Türkiye’de bir ikinci lisan yok, yani sadece Türkçe var. İkinci lisan ancak öğrenilerek, sonradan edinilen bir kabiliyet olmuş oluyor. Bizler hep dünya olaylarını buradan takip ediyoruz ama, Türkiye ile ilgili olup bitenleri dünya bizim gözümüzden görmüyor. Türkiye’de olup bitenleri, çevresiyle ilgili olup bitenleri Türklerin gözünden dünyaya ulaştırmanın yolu da İngilizce bir gazete, İngilizce bir dergi, İngilizce yayımlanan raporlarla mümkün.. Genellikle Türkiye’deki yabancı gazetelerin temsilcileri Türkiye’de olup bitenleri yorumlarlar, tahmin ederler, onları hep yazarlar, geçerler ve biz dışarıdan yine yabancı gazetelerden Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri okurduk hep uzun süre. Doğrusu ben buna çok üzülürdüm. Onun için Türkiye’de İngilizce hatta başka dillerde de yayın yapılmasını, gazete, magazin, haftalık, aylık raporlar; bunları çok desteklemişimdir ve çok da teşvik etmişimdir. Hatta benim teşvikimle başlayan birkaç tanesini biliyorum. Bütün arzum, “:izim gözümüzden bilsinler, Türkiye’de ne oluyor, bölgemizde neler oluyor bizim gözümüzden değerlendirsinler, görsünlerdi.” İşte Daily News bunu ilk günden beri yapan önemli bir gazete, önemli bir kaynak. Sadece diplomatların takip ettiği değil, herkesin takip ettiği önemli bir kaynak. Türkiye’de artık çok sayıda yabancı da var. Onların da tabii olayları takip etmesi açısından iyi bir gazete. Bundan dolayı 50. yıl bizatihi zaten çok önemli. Önem verdim ve aranızda doğrusu bulundum. Daha önce ve şimdi emeği geçen herkesi çok tebrik ediyorum.
Şüphesiz ki Doğan Gurubu aynı zamanda önemli bir fedakârlık da gösteriyor. Çünkü ekonomik olarak getirisinden ziyade, bunun değeri, moral, manevi değeri çok daha önemli. Buna da katlanmak ancak büyük kuruluşların yapabileceği bir şey. O bakımdan bu gazetenin yaşatılması gerçekten önemli. Murat Bey gelip davet ettiğinde, ben kendisine “Tabii gelirim” dediğim de, o da biraz tereddüt etti, şaştı doğrusu. Belki nezaketen beni davet ediyordu. Bir mesaj göndereceğimi, bununla da kifayet edeceğimi zannediyordu ama, ben “gelirim” deyince, o da çok memnun oldu. Eminim ki sizler de çok memnun oldunuz.
Bundan sonra da yayın hayatında başarılar diliyorum bu gazeteye ve giderek daha da tirajının artmasını istiyorum. Tabii sadece tirajı değil, bir de gazetenin internet sitesi var, tahmin ediyorum ki internet sitesi çok daha fazla takip ediliyordur. Üye sayısı çok daha fazladır, çünkü gazetenin fiili olarak insanlara yurt dışında ulaşması zor, vakit alır ama. internet üzerinden çok iyi şekilde takip ediliyordur.
Türkiye’de olup bitenler dünya tarafından dikkatle izleniyor artık. Türkiye’nin başarıları dikkatle izleniyor dünyada. Türkiye bu haliyle çevresine ilham kaynağı olduğu gibi, çok uzak çevresinde de büyük bir heyecan uyandırıyor ve takip edilmeye değer ve takip edilecek bir ülke.
Bunları söyledikten sonra Türk milletinin yaşadığı büyük acıdan tabii bahsetmek istiyorum. Van’da maalesef büyük bir acıyı hâlâ hep beraber takip ediyoruz ve yaşıyoruz. Alacağımız dersler var. 10 sene önce çok daha büyük bir depremi yaşadık. Ondan birçok dersler aldık ve bununla ilgili kurallarımızı değiştirdik, inşaat standartlarımızı değiştirdik, denetleme mekanizmalarımızı değiştirdik, kurtarma ekiplerimizin kapasitelerini geliştirdik. Bütün bunları Van’daki depremde görüyoruz. Yetişen kurtarma ekipleri canla başla çalıştılar ve birçok vatandaşımızı o enkaz altından çıkartmak mümkün oldu. Ama ne yazık ki birçok vatandaşımızı da kaybettik. Hepsine Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerinin acılarını paylaşıyorum. Acılar hâlâ devam ediyor. Ümit ediyoruz ki kayıpların sayısı daha da çoğalmaz.
Böyle bir acıdan şöyle bir gerçek de ortaya çıktı: Türkiye her şeyi unuttu, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle tek bir vücut oldu ve herkes bir yardım seferberliği içerisine girdi. Bu yardım seferberliğine basın-yayın kuruluşlarının da katıldığını görmek beni gerçekten büyük bir memnuniyete sevk etti. Bugün bana verilen bilgiye göre 12 televizyon kanalı müşterek bir kampanya yapacaklar ve yardım çağrısında bulunacaklar ve Van’daki vatandaşlarımıza yardımı organize edecekler. Kendilerini tebrik ediyorum gerçekten ve bütün vatandaşlarımı da bu yardım kampanyalarına katılmaya davet ediyorum. Van’daki vatandaşlarımız da şunu göreceklerdir ki: Hiç kimse yalnız değildir. Kara gün söz konusu olduğunda herkes onların yanındadır. Güzel günlerde de hepimizin birbiriyle beraber olmasını doğrusu arzu ederim ama, şöyle bir geleneğimiz var, bu da herhalde bizim karakterimiz; kara gün olunca birleşiyoruz, kara gün olunca hepimiz her şeyi bir kenara koyuyoruz ve oraya koşuyoruz. Bu nerede olursa olsun. 10 sene önce Adapazarı’na herkes koşmuştu, Gölcük’e koşmuştu. Bugün de, “Edirne’den Van’a kadar” deriz ama, bu sefer Edirne’den, Trakya’dan, Doğu’dan, Batı’dan, Güney’den, Orta Anadolu’dan herkes varıyla yoğuyla Van’ın yardımında. Bu büyük bir millet olduğumuzu, kardeşlik duygularımızın bazılarının zannettiği gibi zayıflamadığını, daima güçlü olduğunu gösterme açısından da iftihar edeceğimiz ve gurur duyacağımız bir gösterge olmuştur.
Bir kez daha bütün milletimizin bu acısını paylaşıyorum ben de inşallah Cuma günü gideceğim ve bizzat orada bulunacağım. İlk günlerde özellikle gitmedim, çünkü ilk günlerde bizlerin gitmesi oradaki görevlileri işinden alıkoyuyor. Hâlbuki ilk günlerde her saniye önemli, her dakika önemli. Onların muhakkak ki orada görevleri var. Bunu herkes elinden geldiği kadar koşturarak yaptı. Bundan sonra da muhakkak ki yapılacaklar vardır. Çeşitli aksaklıkların olduğu tabii ki ortaya çıkıyor. Onların da en kısa süre içerisinde kapatılması gerekiyor. Eminim ki bununla ilgili bütün devletimizin yetkili organları hep tedbirleri aldılar. Ben de burada dün, bugün, daha evvelsi gün devamlı bilgi aldım. Yapılması gerekenlerle ilgili talimatları verdim ama, bir taraftan da hep yapılanları anlattılar. Yapılanlardan gerçekten gurur duydum. Burada bir kez daha emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Bugünkü kampanyaya bütün vatandaşlarımın da kendi imkânları nispetinde katılmalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Tekrar Daily News’e başarılar diliyorum ve sizlere de bu toplantıya katıldığınız için tekrar teşekkür ediyorum.