Sayın Cumhurbaşkanı Wulff, Değerli Hanımefendi, Değerli Konuklar,
Hepinize önce iyi akşamlar diliyorum. Bildiğiniz gibi elimizde olmayan sebeplerden dolayı biraz geciktirdik. Onun için uzun bir konuşma yapmak istemiyorum. Zaten bütün düşüncelerimiz, konuşmalarımız. yazılı olarak dağıtıldı. Ama kısaca doğrusu burada ben de birkaç noktaya değinerek bitirmek istiyorum. Geçen sene bu aylarda Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’de bizim misafirimiz oldu. Bir sene içerisinde ben de iade-i ziyarette bulunuyorum. Bu vesileyle, tabii çok güzel görüşmeler yapılıyor. Her şeyden önce iki ülkenin tarih boyunca ne kadar dost olduğunu, müttefik olduğunu, bugünlerde bilmeyenlere tekrar hatırlattık.
Öyle ki ta Prusya krallığı, Osmanlı imparatorluğu arasındaki ilişkiler, Osmanlı sultanı Abdülaziz’in Almanya ziyareti, Kayzer 2. Wilhelm’in iki kez İstanbul’u ziyareti, I. Dünya Harbindeki beraberliğimiz, I. Dünya Harbindeki ve ondan sonraki yine müttefikliğimiz, NATO’daki beraberliğimiz; bütün bunlar hatırlatıldı. 50 sene önce ise gayet düzenli buraya gelen Türklerin 3 milyona varan nüfusu ve bunun 1 milyonunun Alman vatandaşı olmaları.
Bugün Sayın Cumhurbaşkanı’yla beraber katıldığımız Alman-Türk İş Forumunda da ekonomik potansiyelimizin büyüklüğünü ve bunun ileride ne kadar daha büyük imkanlar tanıdığını, çok detaylı bir şekilde konuştuk. Türk ve Alman tarafları, iş adamlarının başkanları, güzel doğrusu konuşmalar yaptılar. Bütün bunlar Türk ve Alman ilişkilerinin olağanüstü nitelik taşıdığını göstermekte. Tabii ki AB içerisindeki ilişkilerimiz ayrı bir boyut. Türkiye bu müzakerelere başlarken, daima Almanya’nın desteğini gördü. Ve ümit ediyorum ki, müzakere sürecinde de bu destek devam edecektir. Burada bir milyona yakın sizin vatandaşınız olan Türk asıllı almanlar diyeceğim artık onlara ve diğer Türklerin, Almanya’da ne kadar uyum içerisinde olduklarıyla ilgili çok güzel örnekler var. Çok değerli siyasetçiler, çok değerli kültür adamları, bilim adamları, onların içerisinde çok değerli sporcular var. Bu söylediklerimin bir kısmı burada iş adamları. Bu ayrı başarı gerçekten. Bunların hepsiyle de çok gurur duyuyoruz.
Ve şuna inanıyorum ki: Bizim ilişkilerimizin önümüzdeki yıllardaki potansiyeli gerçekten çok büyüktür. Bugün bazı negatif unsurlarla Türk-Alman ilişkilerinin geleceğini ve Türk-Alman ilişkileriyle sağlanan başarıyı asla gölgelememek gerekir. İnanıyorum ki bu işbirliği güçlü bir şekilde, tarihten geldiği gibi ileriye doğru da devam edecektir. Bu ziyaretim, ümit ederim ki bu ilişkilere bir ivme kazandırmıştır. Tekrar herkese başarılar diliyorum. Herkesin doğrusu elini tek tek sıkmak isterdik. Ama elimizde olmayan nedenlerden kaynaklanan gecikmeden dolayı bu da mümkün olmadı. Ama herkese tekrar sevgiler sunuyorum. Ben de kadehimi Türk-Alman dostluğuna kaldırıyorum ve herkese başarılar diliyorum.