10. IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı Açılış Töreni'nde Yaptıkları Konuşma

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN 10. IDEF ULUSLARARASI SAVUNMA SANAYII FUARI AÇILIŞ TÖRENİ’NDE YAPTIKLARI KONUŞMA

10 MAYIS 2011 – İSTANBUL

Değerli Misafirler,

Değerli Konuklar,

10. IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nın açılışında bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum ve bu vesileyle sevgi ve muhabbetlerimi hepinizle paylaşmak istiyorum. Ayrıca, özellikle yurtdışından gelen -ki aranızda gördüğüm birçok tanıdığım savunma bakanları var, birçok tanıdığım genelkurmay başkanları var- ve her seviyede ülkelerini temsil eden değerli konuklara da Türkiye'ye, İstanbul'a hoşgeldiniz diyorum.

Bu Fuarın bu sefer İstanbul'da tertipleniyor olmasından ve biraz önce verilen bilgiler çerçevesinde, en üst seviyede katılımın gerçekleşiyor olmasından da ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yine bu Fuarın organize edilmesine her türlü katkıyı veren, başta Silahlı Kuvvetlerimiz ve şüphesiz ki Milli Savunma Bakanlığımız başta olmak üzere, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı, bütün teşkilatlar, kuruluşlar ve herkese de teşekkür ediyorum. Yine bu Fuara katılan ve esas savunma sanayiiyle ilgili ürünleri sunan yerli Türk firmalarına ve Türkiye dışından gelen çok önemli yabancı firmalara, hepinize de hoşgeldiniz diyorum ve hepinize de başarılar diliyorum.

Böyle bir Fuarın İstanbul'da organize edilmesi, İstanbul gibi artık kıtaların buluştuğu, İstanbul gibi bölgede büyük bir “hub” haline gelen böyle bir şehirde düzenlenmesinin de ayrıca anlamlı olduğunu düşünüyorum. Biraz önce Değerli Bakanımızın da ifade ettiği gibi, Türkiye'nin aslında savunma politikası, dış politikasının esas stratejisi, "Yurtta sulh, cihanda sulh"; yurtta barış, cihanda, dünyada barış ilkesi çerçevesindedir.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda büyük Atatürk, ülkemizin kurucusu, bize bunu hedef göstermiştir. Birinci Dünya Harbinden çıkmış olan dünyanın, o gün çektiği bütün acılar ve yeni kurulan düzen, ülkeler içerisinde yaşanan çekişmeler hep göz önüne alındığı için, bize bu hedefi göstermiştir; "Yurtta barış ve dünyada barış". Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen, bu sözün ne kadar geçerli olduğunu bugün de görüyoruz.

Yurt içerisinde huzurun, güvenliğin sağlanması, dünyada istikrarın sağlanması, huzurun sağlanması, tehditlerin yok edilmesi, birinci ihtiyaçtır ve birinci şarttır. Ülke içerisinde güvenlik, dünyada ve bölgelerde istikrar söz konusu olmadığında, ekonomik kalkınma, demokrasi, barış ve huzurlu bir hayat mümkün değildir. Bunu sağlayabilmek için de şüphesiz ki, önce doğru politikalar, doğru siyaset ve daha sonra da yeterli araç ve gereç ihtiyacı vardır. İşte bu Fuarda sergilenecek olan bütün ürünler, istikrarın ve güvenliğin sağlanması için gerekli olan araçları burada sunmaktadır.

Aslında savunma sanayii bir savaşa hazırlık için değil, savunma sanayii savaşları önlemek için elzemdir. Kimin savaşa hazırlığı, herhangi bir belayı, herhangi bir tehdidi def edecek, onu caydıracak hazırlığı yoksa, o zaman başka birinin yanlış yapmasını da bir nevi azmettirmiş olur. Onun için, savunma sanayii deyince hemen akla savaşmanın gelmemesi gerekir. Dünyada istikrarı sağlamanın aslında mekanizması ve teminatı olarak görmeniz gerekir ve şüphesiz ki, her ülke kendi milli ordusunu en güzel şekilde teçhiz etmeyi, her ülke kendi iç güvenlik kurumlarını en güzel şekilde donatma hedefini de daima aklında birinci unsur olarak tutmuştur ve tutacaktır da. Bugünkü dünyada da bunun ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu görmekteyiz.

Bu bağlamda, Türkiye, savunma sanayiine son yıllarda özellikle çok büyük önem vermektedir ve çok büyük hamleler yapılmıştır. Özellikle savunma sanayiindeki üretimin tasarlanması, savunma sanayiinde yerli imkanlarımızın kullanılması açısından da çok büyük gelişmeler olmuştur. Ben de savunma sanayiimizle ilgili bütün projeleri, tesisleri ve imkanları çok yakından hep takip etmekteyim. Çok gözde kuruluşlarımız olan ve F-16'ların modernleştirilmesi çalışmalarının yapıldığı TAI’nin yanı sıra, ASELSAN, Makine Kimya gibi ve gemi sanayimizle ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfı'nın ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın önderliğindeki kuruluşlarımızı sık sık ziyaret etmekteyim ve bilgiler almaktayım. Aynı şekilde, özel sektörümüz de bu alanda teşvik edilmekte ve çok önemli yatırımlar yapmaktadırlar. Bütün bu imkanlarımızı sizlerle paylaşmak, dostlarımızla paylaşmaktan da daima mutluluk duyarız.

İşte bu çerçevede, yine önem verdiğimiz bir konu dost ülkelerle savunma sanayii konusunda anlaşmalar yapmaya, askeri alanda anlaşmalar yapmaya, eğitim anlaşmaları yapmaya da çok önem veriyoruz ve son yıllarda birçok dost ülkeyle -ki aranızda görüyorum çoğunu- imzaladığımız bu anlaşmalar çerçevesinde de işbirliğimizi çok daha kolaylaştırmaktayız. İnanıyorum ki, bundan hepimiz de mutlu olmaktayız.

Savunma sanayiinde  karşılıklı, dostlar arasındaki bağımlılık da bir noktada önemlidir. Çünkü kaynakların da en verimli şekilde kullanılması yine elzemdir. Birinizin yaptığını başka birimizin de aynen yapmasına gerek yoktur. Yeri geldiğinde müttefikler, dostlar olarak ortak projelere çok önem veriyoruz. Bu bağlamda, Değerli Bakanımızın burada ifade ettiği gibi, Türkiye büyük projelerde, gerek nakliye uçakları gerek yeni nesil savaş uçaklarının yapımında, helikopterler yapımında ortak projelere de girmektedir. Ayrıca Türkiye içerisinde, son yıllarda özellikle deniz, kara ve hava kuvvetlerinin esas önemli ihtiyaçları tank, uçak, helikopter, gemi sanayinde de çok büyük başarılar elde ettik ve demin de bahsettiğim TAI, ASELSAN gibi kurumlarımızda, binin üzerinde sadece mühendislerimiz, araştırma-geliştirme faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Üretim bir yana dizayn yapan, çalışan, en yüksek seviyede özellikle planlama ve araştırma yapan, her kuruluşta ayrı ayrı binin üzerinde mühendisler istihdam eden büyük savunma sanayii kuruluşlarına Türkiye ulaşmıştır. Bundan da gerçekten gurur duyuyorum. Tekrar hepinize İstanbul'a hoşgeldiniz diyorum. Tecrübelerimizi, imkanlarımızı sizlerle paylaşmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca, dünyanın en önemli, büyük savunma sanayiiyle ilgili firmalarının burada ürünlerini teşhir etmeleri ve burada sizlere sunmalarının, şüphesiz ki çok büyük bir imkan olduğuna inanıyorum. Bu Fuarı organize eden herkese tekrar teşekkür ediyorum ve tebrik ediyorum.

Sağ olun.