Pakistan İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zardari Onuruna Verdikleri Resmi Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

13.04.2011
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

“Aziz Kardeşim, Cumhurbaşkanı Sayın Zardari,

Değerli Misafirler,

Zat-ı Devletlerine ve heyetinizin değerli üyelerine ikinci eviniz olan Türkiye’ye hoşgeldiniz demekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Türkiye ile Pakistan arasında köklü ve benzersiz ilişkilerin en belirgin özelliği, yalnızca hükümetlere değil, aynı zamanda halklara da mâl olmuş olmasıdır.

Ortak kültürümüz Mevlana Celaleddin Rumi’yi, Muhammed İkbal’e; İkbal’i ise, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’a bağlamaktadır.

Bu hissiyatın en müşahhas örneklerine ve Pakistan halkının candan misafirperverliğine geçen yılki ziyaretim sırasında bizzat şahit olmuştum. Türk milleti olarak, Pakistan’ın bizim gönlümüzdeki yeri müstesnadır.

Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,

Pakistan'daki demokratikleşme çabalarını ilgiyle ve yakından takip ediyoruz. Tüm zorluklara rağmen Zat-ı Devletleri’nin önderliğinde bu alanda önemli adımlar atılmaktadır. Siyasi ve askeri alanda atılan adımların başarısı, terörün beslendiği radikalizm ve aşırı akımları oluşturan ana sebeplerin ortadan kaldırılmasına bağlıdır.

Aziz Kardeşim, Sayın Cumhurbaşkanı,

Türkiye-Pakistan dayanışması ve kardeşliğinin yakın tarihimizdeki hatıralarını en canlı şekilde kalbimizde taşıyoruz. Ancak hedefimiz, benzeri çok az görülen bu değerli dostluğu yalnızca hatıralarda yâd etmek değil, ortak mirasımızı daha dinamik ve canlı şekilde yeni nesillere aktarmak olmalıdır. Aramızdaki dayanışma her iki ülkeyi de daha güçlü kılacak niteliktedir. Bunun için her alanda işbirliğimizi geliştirmeliyiz.

Esasen stratejik coğrafi konumları, genç ve dinamik nüfusları ile Türkiye ve Pakistan arasındaki işbirliği potansiyeli çok geniştir.

Bu bağlamda, ticari ve ekonomik ilişkilerimizin daha ileriye götürülmesine öncelik verilmesi gerektiğine inanıyorum.

2012 yılı sonuna kadar ticaret hacmimizi 2 milyar Dolar’a yükseltme hedefi doğrultusunda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeliyiz. Ayrıca müteahhitlik, enerji, taşımacılık ve savunma sanayii gibi alanlarda işbirliğimizi geliştirmek için firmalarımızın önündeki engelleri kaldırmalıyız. 

Bunun için ilk önce iki ülke arasındaki ulaşım imkânlarını arttırmamız ve çeşitlendirmemiz gerekmektedir.

Bu çerçevede, İstanbul-İslamabad demiryolu hattında seferlere başlanması memnuniyet vericidir. Anılan hattı kısa süre içinde konteynırlarla yük taşınması bakımından güvenilir bir demiryolu ağı haline dönüştürmek için gerekli adımları atmalıyız. Ayrıca, uçak seferlerini de sıklık ve güzergâh bakımından arttırmalıyız.

Unutmamalıyız ki; ulaştırma imkânlarının artması bir yandan Türkiye-Pakistan dostluk ve kardeşliğini perçinlerken, diğer yandan halklarımızın refahının gelişmesine de katkı sağlayacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Değerli Misafirler,

Elbirliğiyle 2007 yılında başlattığımız Üçlü Zirve sürecinin somut neticeler doğurmaya başladığını memnuniyetle müşahede ediyoruz.

Bu çerçevede, Üçlü Zirve’de alınan karar çerçevesinde “Meskun Mahallerde Muharebe Tatbikatı” Türk, Afgan ve Pakistanlı subayların katılımıyla geçen ay İstanbul’da başarıyla icra edilmiştir. Bu yıl Ekim ayında ise üç ülkeden uzmanların katılımıyla Doğal Afetlere Mukabele Tatbikatı gerçekleştirilecektir.

 Bu tür faaliyetlerin, yaklaşık dört yıl önce süreci başlattığımızda taraflar arasında eksikliği en fazla hissedilen güven duygusunun yeniden tesisine büyük katkı sağladığı kanaatindeyim.

Değerli Dostum,

Cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkemize gerçekleştirmekte olduğunuz bu ilk ikili resmi ziyaret, bizim için büyük bir mutluluk ve heyecan kaynağıdır. Göğsünüzde parlayan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı’nı, Türk ve Pakistan halkları arasındaki dostluğun ebedi sembolü olarak gururla taşıyacağınıza inanıyorum.

İşte bu duygu ve düşüncelerle, Zat-ı Devletleri’nin sağlık ve mutluluğu ile dost ve kardeş Pakistan halkının huzur ve refahının daim olmasını temenni ediyorum.

Teşekkür ederim.

Yazdır Paylaş Yukarı