Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye-Pakistan-Afganistan Üçlü Zirve Toplantısı’nda yaptığı konuşma aşağıda sunulmaktadır:
“Dost ve Kardeş Ülkelerin Kıymetli Cumhurbaşkanları,
Aziz Kardeşlerim,
Muhterem Misafirler,
Değerli Basın Mensupları,
Türkiye-Afganistan-Pakistan Beşinci Üçlü Zirve toplantısını açıyorum. Hepinizi şahsım ve Türk halkı adına en içten duygularımla selamlıyorum. İstanbul’a hoşgeldiniz.
Dost ve kardeş ülkelerin değerli Cumhurbaşkanlarını ve kendilerine eşlik eden seçkin heyet mensuplarını Türkiye’de görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.
Türkiye, Afganistan ve Pakistan arasındaki ilişkiler çok özeldir. Bu ilişkiler, devletlerarası olmanın ötesinde halktan halka bağları yansıtması bakımından ayrı bir anlam taşımaktadır. Halklarımız arasındaki köklü tarihi geçmişe dayanan sağlam dostluk bağları, bizi birbirimize yakınlaştırmaktadır.
Afganistan, Pakistan ve Türkiye arasındaki işbirliği, Üçlü Zirveler sürecini başlattığımız 2007 yılı Nisan ayından çok daha farklı, kapsamlı ve ileri bir aşamaya gelmiştir. Üçlü Zirve Süreci, halklarımız ve bölgemizin yararına somut projelerin geliştirildiği ve hayata geçirildiği önemli bir işbirliği platformu haline dönüşmüştür.
Herşeyden önemlisi, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve ortaklık ilişkilerinin sağlam bir zeminde emin adımlarla gelişmesi için elverişli ortam yaratılmıştır.
Bu girişimin geldiği aşama kimseyi şaşırtmamalıdır. Zira, ulaştığımız nokta halklarımızın ve her kademedeki kurumlarımızın üçlü işbirliği sürecine duyduğu güven ve inancın somut bir nişanesidir.
Üçlü Zirveler sürecinin daha da geliştirilmesi için büyük bir potansiyele sahibiz. Liderler olarak bizlere düşen görev, bugüne kadar sağladığımız ileriye dönük vizyon temelinde mevcut potansiyelin kuvveden fiile geçirilmesidir. Bu süreçte güvenlik ile kalkınma arasındaki bağlantıya dikkat çekmek isterim.
Kalkınma olgusu barış, istikrar huzur ve refahın pekiştirilmesine yönelik gayretler bakımından stratejik bir araçtır. Devlet adamları olarak, ülkelerimizin kalkınması ve müteşebbislerimizin yatırımlarının teşvikinde bizlere önemli bir sorumluluk düşmektedir. İşadamlarını herzaman çalışmalarında desteklemeli ve karşılıklı yatırımlar için elverişli bir ortam oluşturmalıyız. Bu doğrultuda hukuki ve fiziki altyapının güçlendirilmesine öncelik vermeliyiz.
Türkiye ile Pakistan arasındaki demiryolu bağlantısı bu bakımdan çok önemli bir örnektir. 6566 kilometre uzunluğundaki bu hattaki ilk deneme seferi 14 Ağustos 2009 tarihinde yapılmış ve İslamabad’dan kalkan tren makul bir sürede İstanbul’a ulaşmıştır.
Sel felaketinin yaralarının sarılması için bu hat üzerinden her biri 20’şer vagon (40’ar konteynır) taşıyan 15 tren dolusu yardım malzemesi ülkemizden Pakistan’da sevkedilmiş ve bu bağlantının ne kadar yararlı olduğu ispatlanmıştır. Demiryolu bağlantısını zaman içinde Afganistan’ı da içerecek şekilde geliştirmeliyiz. Öte yandan, bu örnek temelinde iletişim, havayolu, ticaret ve enerji bağlantılarımızı da güçlendirmeliyiz.
Bugün düzenlenen Beşinci Üçlü Zirve, işbirliğimizin ulaştığı seviyeyi ve ortak zemin ve hedefler temelinde sürdürülen çalışmaların hangi istikamette ilerleyeceğini göstermesi bakımından bir milat teşkil etmektedir.
Zirvemizin sonunda açıklayacağımız anlaşma ve belgeler ile atılmasını kararlaştıracağımız adımlar, bu sürecin çok daha yoğun ve kapsamlı bir gündemle ileriye taşınacağına işaret edecektir.
Bu düşüncelerle, Aziz Kardeşlerim, Cumhurbaşkanları Sayın Karzai ve Zardari’ye bir kez daha hoşgeldiniz diyor, görüşmelerimizin verimli ve faydalı geçmesini temenni ediyorum.
Teşekkür ederim.”