“24 Kasım Öğretmenler Günü” Vesilesiyle 81 İlden Gelen Öğretmenlere Verdikleri Öğle Yemeğinde Yaptıkları Konuşma

24.11.2010
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült

"Kıymetli Öğretmenler,

Saygıdeğer Konuklar,

24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, eğitim camiamızın siz seçkin temsilcilerini Çankaya Köşkü'nde misafir etmekten, eşim ve ben büyük mutluluk duyuyoruz.

Sözlerimin başında Türkiye'nin dört bir yanından, 81 ilimizden gelen sizleri sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Katıldığınız için de teşekkür ediyor,  hepinize hoş geldiniz diyorum. Ayrıca sizlerin ve şahsınızda bütün öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyorum.

Öğretmenlerimizle her yıl Öğretmenler Günü'nde bir araya geliyorum. Aziz milletimiz öğretmenlerimize ayrı bir değer vermiş ve onları gönlünde özel bir yerde tutmuştur.

Çankaya Köşkü'nde geleneksel hale getirdiğimiz bu faaliyetle, öğretmenlerimizin milletimizin nezdindeki saygınlığını göstermek için sizleri buraya davet ettim. Sizler de Türkiye’nin dört bir yanından zahmet ettiniz geldiniz.

Tabii bu vesileyle sizlerle yakından görüşme, konuşma fırsatı olacak. Bazılarınızla bu masanın etrafında ben, bazılarınızla da arkadaşlarımız görüşecekler.

Öğretmenlerimizin "Onur Günü"nde gerçekleştirdiğimiz bu buluşmalara büyük önem atfettiğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Değerli Öğretmenler,

Eğitim gelişmenin; sürekli ilerlemenin; sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmanın anahtarıdır. Bu nedenle eğitim, tüm ülkelerin daima özel ilgi ve duyarlılık gösterdiği bir konudur.

Türkiye de, yaşadığımız bilgi çağında eğitime yapılan yatırımın, insana ve geleceğe yapılan yatırım olduğunun şuuruyla hareket etmekte, planlamalarını ve hamlelerini buna göre yapmaktadır.

Bu süreçte biliyoruz ki en büyük yük, eğitimin temel unsuru olan fedakâr öğretmenlerimizin omuzlarındadır.

Öğretmenlik uzmanlık, sevgi, sabır, hoşgörü gerektiren bir meslek olmanın ötesinde, bir sanattır.

Öğrenciler, öğretmenin elinde şekillenir, olgunlaşır ve hayata hazırlanır. Bir çocuk için aileden sonra ilk bilgi kaynağı öğretmendir. Kavramlara anlam katan öğretmenlerdir. Öğretmenler öğrencilere, dolayısıyla topluma rehberlik eden bilge kişilerdir.

Öğretmenlik aynı zamanda, sınırları sadece okul duvarlarıyla veya müfredatla çizilemeyecek kadar özel ve farklı bir meslektir.

Sizler, öğrencileriniz için öğretici konumunuzun yanı sıra, bazen bir arkadaş, bazen ailenin bir büyüğü, bazen bir umut, bazen sığınılacak bir liman ve bazen de rol model oluyorsunuz ki, bütün bunları hepiniz tek tek yaşıyorsunuz.

Sizlerin yegane amacı, emek harcadığınız, gecenizi gündüzünüze katarak yetişmeleri için uğraş verdiğiniz nesillerin, daima başarılı ve üretken olmalarını görmektir.

Öğretmenlik mesleğini seçmiş kişiler olarak sorumluluklarınız çok büyük. Görevinizi yaparken, şartlar ne olursa olsun, hiçbir fedakârlıktan kaçınmadığınızı da hepimiz biliyoruz.

Öğretmenlerimizi Türkiye'nin geleceğinin mimarları olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum.

Ülkemizi yarınlara taşıyacak, zeki, bilgili, çalışkan, vicdanlı, araştıran, sorgulayan, eleştirel düşünen, özgüveni yüksek ahlaklı nesilleri titizlikle ve sevgiyle yetiştiren sizlersiniz. Ulvi gayretlerinizle, Türkiye'nin kaderinde önemli rol oynacaksınız.

Eğer Türkiye bugün gurur verici bir seviyeye ulaştıysa, şüphesiz ki öğretmenlerimizin bunda çok büyük katkıları vardır.

Bu vesileyle, Devlet ve millet olarak bütün öğretmenlerimize sonsuz şükranlarımızı minnetlerimizi ve teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.

Kıymetli Öğretmenler,

Günümüzde, öğretmenlerimizin daha çok bilgili, vizyonlu ve dünyadaki değişime açık olması, çocuklarımızın ve gençlerimizin sorunlara bakış açısını ve yaklaşımını belirleyecek, toplumsal hayatı doğrudan etkileyecektir.

Öğretim sürecinde beklenen faydanın sağlanması, her şeyden önce öğretmenin niteliklerine ve başarısına bağlıdır. Bu nedenle nitelikli öğretmen yetiştirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Bununla birlikte eğitimin ve öğrenmenin hayat boyu sürdüğü gerçeği,  öğretmenlerimiz için de geçerlidir.

Sizlerin de bildiği gibi, öğretmenlik devamlı gelişme halinde olan bir meslektir.. Bu nedenle, çağımızın bir yeniliği de, öğretmenlerimize öğreten rolünün yanı sıra, öğrenen rolünü de yüklemesidir. Dolayısıyla, sizler öğretirken, ortaya çıkan yenilikleri, bunları öğrenerek, öğrencilerinize de taşımanızı ve kendinizi yenilemenizi sizden tabii ki bekliyoruz. Sizlerin bu şuurla hareket ettiğinizden hiçbir şüphemiz yoktur.

Sözlerimi tamamlamadan bir hususu daha vurgulamakta yarar görüyorum. Çalışma ve hayat şartlarınızın daha ileri seviyeye ulaştırılması, imkanlarınızın artırılması konusunda haklı beklentileriniz vardır.

Tabii ki, öğretmenlerimizin sorunlarını, eğitimin sorunlarından ayrı tutmamak gerekir. Milli Eğitim Bakanlığımız, bu konunun üzerinde hassasiyetle durmaktadır.

Ben yakından biliyorum, Değerli Bakanımız gece gündüz, sizler için, sadece öğrenciler için değil, bir taraftan da sizler için, gerçekten bütün gayretiyle çalışıyor. Biliyorsunuz ki, uzun yıllardır Türkiye’nin bütçesinde en çok payı başka kalemler alırdı, ama son senelerde en çok payı artık eğitim alıyor. Eğitimin bütçesi, her şeyin önüne geçiyor. Bu bile Türkiye’deki köklü değişimin en büyük işaretidir. Bunlar tesadüf değildir. Bir taraftan öğrencilere, bir tarafta onları öğretenlere, öğretmenlere, yani sizlere ayrılan paylar, giderek artmaktadır.

Devlet ve toplum hayatında yeri doldurulamaz bir misyon yüklenen öğretmenlerimize, ne kadar çok değer versek azdır, ne kadar çok destek versek azdır. Şunu da vurgulamak isterim; Eğitim bir bütün tabii. Ana sınıfı eğitiminden başlıyor, üniversite sonrası eğitime kadar devam ediyor. Ama bütün bunların temelini aslında, esas temelini öğretmenler atıyor. Eğer sizlerin iyi yetiştirdiğiniz çocuklar varsa, onlar üniversitede de başarılı oluyor, ülke de başarılı oluyor. Ama eğer sizlerin elinde iyi şekillenmezse çocuklar, iyi temel, esas bilgileri almazlarsa, ondan sonra üniversite çağında ne verirseniz verin, o çok sağlam olmuyor. O bakımdan, eğitimin ve neticede insanın, bütün yurttaşlarımızın, vatandaşlarımızın, hepsinin bilgili, kaliteli, gerçekten ahlaklı, özgüvenli yetişebilmeleri, aslında öğretmenlerin elinde olduğu sürede atılacak temelle ilgilidir. O bakımdan, bunun hep beraber, devlet olarak çok farkındayız. Onun için sizlere gerçekten çok önem veriyoruz. Tabii ki bu görevinizi en iyi şekilde yapabilmeniz için, sizin beklentilerinizin de en iyi şekilde karşılanması gerekiyor. Bu yönde, başta Sayın Bakan, şüphesiz ki Sayın Başbakan, Sayın Bakanın yakın çalışma arkadaşları, bunları kendileri için önemli sorumluluk olarak görüyorlar,

Sözlerime son verirken, bu mesleğe gönül vermiş tüm öğretmenlerimize milletim ve Devletim adına takdir hislerimi ifade ediyor ve şükranlarımı sunuyorum.

Sizin ve şahsınızda bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü bir kez daha tebrik ediyor, gerek çalışma hayatınızda gerek emekliliğiniz döneminde, -ki çoğunuz için çok erken- sağlıklı, mutlu, başarılarla dolu güzel günler geçirmenizi  temenni ediyorum.

Görev yaptığınız yerlere döndüğünüzde diğer öğretmenlerimize, idarecilerinize, ailenize, öğrencilerinize benim selam ve muhabbetlerimi, en iyi dileklerimi ulaştırırsanız, bundan büyük bir memnuniyet duyacağım.

Cumhuriyetimizin kurucusu Başöğretmen Atatürk’ü, ebediyete intikal eden bütün öğretmenleri, öğretmenlerimizi, benim kendi öğretmenlerimi saygıyla anıyor,  hepsine rahmet diliyorum ve herkese tekrar şükranlarımı sunuyorum.

Sizlere de başarılar diliyorum. Tekrar hepinize hoş geldiniz diyorum."

Yazdır Paylaş Yukarı