Sayın Federal Cumhurbaşkanı,
Değerli Hanımefendiler,
Değerli Bakanlar,
Değerli Öğretim Üyeleri,
Değerli Konuklar,
Bugün İstanbul’un güzide ilçesi Beykoz’da Türk-Alman Üniversitesinin ilk taşını yerleştirmek için toplanmış bulunuyoruz. Eylül 2006 ayında, o zaman Dışişleri Bakanı olarak, Sayın Steinmeier ile birlikte bu Üniversitenin kurulması için çok kesin bir irade ortaya koymuştuk. Bugün, bunun gerçekleştiğini görüyorum. Ve bu Üniversitenin Türk-Alman ilişkilerine çok büyük katkı sağlayacağına inanıyorum ve bundan büyük bir mutluluk duyuyorum.
Aziz Dostum, Sayın Cumhurbaşkanı Wulff ile birlikte ilk kulesini diktiğimiz bu eser, çok yakın bir gelecekte Türk-Alman işbirliği ve kadim dostluğunun ulaştığı seviyeyi gösterecektir. Bugün heyecanla ilk nüvesini oluşturduğumuz Türk-Alman Üniversitesi ile 3 milyon vatandaşımızın yaşadığı, 4,5 milyon Alman'ın ülkemizi ziyaret ettiği, en büyük ticari ortağımız ve güçlü müttefikimiz Almanya ile ilişkilerimizi taçlandırmış olacağız. Halklarımız arasındaki mevcut dostluk ve kültür bağlarına böylelikle yeni bir boyut kazandırmış olacağız. Türk ve Alman entelektüelleri ve bilim insanlarının ortak çabalarıyla büyük başarılara imza atacak bir mükemmeliyet merkezi kurduğumuz kanaatindeyim.
Bu Üniversitenin kurulmasına gerçekten çok önem verdim. Çünkü, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin ne kadar çeşitli olduğunu, ne kadar güçlü olduğunu düşündüğümüzde, böyle bir üniversitenin noksanlığını hepimiz hissederiz. Onun için, bu Üniversitenin kurulmasına, başta hükümetimiz olmak üzere, bütün bilim dünyası çok büyük katkı verdi ve bugün bunu gerçekleştiriyoruz.
Almanya’da 3 milyona yakın Türk vatandaşının olduğunu, bunların 700 bine yakınının Alman vatandaşı olduğunu düşünürsek ve bütün bu nüfus içerisinde yine çok genç bir nüfusun olduğunu düşünürsek bu Üniversiteye düşen görevi çok daha iyi anlarız. Bu üniversite, mühendislik, temel bilimler, hukuk, ekonomi gibi birçok dallarda faaliyet gösterecek. Ve bu dallarda eğitim verirken, Almanya’da orta öğrenim gören, birçok Türk genci ve Alman genci buraya gelip üniversite tahsiline devam edebilirler. Buradan yetişen gençler, Türk-Alman şirketlerinde görev alabilirler. Ve en hızlı bir şekilde ekonomiye büyük katkı sağlayabilirler. Türkiye ile Almanya arasındaki ekonomik işbirliğinin de geldiği seviyeyi düşündüğümüzde, birçok ortak şirketi düşündüğümüzde, Almanya’daki 4300’e yakın şirketi düşündüğümüzde ve Almanya’da faaliyet gösteren 72 bine yakın yine Türk firmasını düşündüğümüzde, ne kadar büyük bir iş alanının olduğunu görürüz.
Bu Üniversiteden beklediğimiz başka bir şey de tabii ki bilim üretmesi, teknoloji üretmesi, bu anlamda Almanya’nın bilim dünyasının birikimlerini, Alman üniversitelerinin birikimlerini, en iyi şekilde Türkiye’ye de transfer etmesi ve bu işbirliğinden yeni buluşların, yeni bilim üretilmesinin temin edilmesi olacaktır. O bakımdan beklentimiz çok büyüktür, bu Üniversiteden. Bunun İstanbul’da gerçekleşmesi gerekirdi. Çünkü İstanbul’da çok sayıda Alman lisesi var. Bu kadar çok Türk-Alman lisesinin olduğu bir ülkede ve bir şehirde, bir üniversitenin olmayışı, büyük bir noksanlıktı, bugün bunu da gideriyoruz.
Bu Üniversitenin gerçekleşmesinde, Alman tarafından değerli dostlarımızın çok büyük katkısı oldu. Türkiye’de, başta hükümetimiz, Milli Eğitim Bakanlığımız ve Yükseköğretim Kurulu olmak üzere, onların çok büyük desteği oldu. Ama özellikle bu mekanın hazırlanmasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ve Beykoz Belediyesi'nin çok büyük katkıları oldu. Sayın Başkan Topbaş’a ve -Beykoz yine İstanbul’un en güzide en güzel semtlerinden birisidir- Beykoz Belediye Başkanı'na özellikle teşekkür ediyorum, çünkü süratli bir şekilde burayı hazırladılar. Şimdi burada inşaatların yapılmasında da rektöre çok büyük iş düşüyor, kendisi zaten inşaat profesörü, bildiğim kadarıyla. Hem Türk vatandaşı hem Alman vatandaşı. Hem Türkiye’yi biliyor hem Alman mantalitesini, kültürünü ve disiplinini biliyor. Dolayısıyla bütün bu birikim kendisine büyük bir avantaj veriyor. Ve kendisinden beklentimizi de yükseltiyor. Hem Alman hükümetinin hem Türk hükümetinin desteği arkanızda olduğuna göre, sizden en kısa zamanda bu Üniversitenin faaliyete geçmesi, önümüzdeki yıl öğrencilerini almaya başlaması ve süratli bir şekilde eğitime girmesini beklemek herhalde hakkımızdır.
Tekrar, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Başta Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum Wulff olmak üzere, eşleri ve heyetinin bu gezilerini böyle bir Üniversitenin temelini atmakla bitirmelerini çok anlamlı buluyorum. Bir daha Türkiye'ye geldiklerinde bu Üniversitenin ne güzel eğitim verdiğini de göreceklerini tahmin ediyorum.
Hepinize başarılar diliyorum. Sağ olun.