Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdulaziz Al Saud Onuruna Verdikleri Akşam Yemeğinde Yaptıkları Konuşma
09.11.2007
"Aziz Kardeşim,
'İki Kutsal Caminin Koruyucusu' Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Saud,
Saygıdeğer Konuklar,
2006 yılında Türkiye'ye gerçekleştirdiğiniz resmi ziyaretten sonra sizi ve beraberinizdeki seçkin heyet üyelerini bir kez daha ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.
Türkiye ve Suudi Arabistan arasında özellikle son yıllarda ivme kazanan köklü ve tarihi ilişkilerin her alanda daha da ileri götürülmesine ve çeşitlendirilmesine önem veriyoruz.
Suudi Arabistan, Kral Abdullah'ın dirayetli önderliğinde bölgede ve uluslararası alanda anahtar konumuna sahip bir ülkedir.
Engin deneyimi ve birikimiyle, 'İki Kutsal Caminin Koruyucusu' Kral Abdullah'a, özellikle Orta Doğu'da barış ve istikrar sağlanması ve Arap Barış Planı'nın oluşturulması yönünde gösterdiği çabalar ve liderliği için takdir duygularımı ifade ediyorum.
Aziz Kardeşim Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Saud,
Saygıdeğer Konuklar,
Bölgemizde sorunlar çeşitlenmiş ve birbiriyle irtibatlı hale gelmiştir. Filistin meselesi acil çözüm beklemektedir. Filistinli kardeşlerimizin, iki devletli çözüm temelinde vazgeçilmez haklarına en yakın zamanda kavuşmaları gerekmektedir.
Irak'taki gelişmeler ve kardeş Irak halkının acıları bizi de derinden etkilemektedir. Irak'ın istikrara kavuşması için elimizden gelen katkıda bulunmaya devam etmeye kararlıyız.
Lübnan'da da siyasi kriz yaşanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ülkede istikrar ortamına katkı sağlayacak bir şekilde sonuçlanmasını temenni ediyoruz.
Öte yandan, bölgemizde etnik ve mezhepsel farklılıklara dayalı bir ihtilaf ortamının gelişmemesine önem veriyoruz.
Terörizm ve kitle imha silahlarının yayılması tehdidi de ülkelerimiz için ortak kaygı yaratmaktadır.
Geçen yüzyılın ve çağımızın vebası olan terörizm ülkelerimizi ve halklarımızı hedef almaya devam etmektedir.
Terörden çok çekmiş bir ülke olan Türkiye, halen teröre kurban vermektedir.
Suudi Arabistan'ın da terör saldırılarına maruz kalan ülkelerden biri olduğunu biliyoruz. Bu tehditlere karşı koymak için uluslararası dayanışma ve işbirliği şarttır.
Bölgedeki istikrarsızlık, şiddet ve ihtilaf ortamı halklarımıza sadece acı ve üzüntü getirmektedir. İhtilafların sağduyu ve uzlaşı yoluyla çözümlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak bu doğrultuda gayretlerimizi sürdürüyoruz.
Bölgedeki tüm ülkelerin de aynı şekilde hareket etmelerini temenni diyoruz.
Türk dış politikası, başta komşuları olmak üzere, bütün ülkelerle barış içinde birlikte yaşama ilkesi temelinde yürütülmektedir.
Bölgede barış ve istikrarın hâkim kılınması, enerjimizin halklarımızın refah düzeylerinin ve yaşam seviyelerinin daha da yükseltilmesi için kullanılması gerektiğine inanıyoruz.
Bu amaç doğrultusunda, içinde bulunduğumuz bu hassas ortamda, bölgenin önde gelen iki ülkesi olan Türkiye ile Suudi Arabistan'ın işbirliği içinde hareket etmeleri daha da önem kazanmaktadır.
Aziz Kardeşim Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Saud,
Değerli Konuklar,
Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin ulaştığı düzey memnuniyet vericidir.
Ticaret hacmimiz 4 milyar Dolar seviyesine yaklaşmıştır. Her yıl binlerce vatandaşımız Suudi Arabistan'a hac ve umre ziyaretinde bulunmaktadır.
Özel sektörümüz başta yatırım, inşaat, enerji, sağlık ve turizm olmak üzere birçok alanda karşılıklı somut ve sonuca yönelik çalışmalar sergilemektedir.
Ayrıca, Suudi Arabistan'da yaklaşık 100 bine yakın vatandaşımız yaşamakta ve çalışmaktadır.
Bugün yaptığımız görüşmelerde, ikili ilişkilerimiz ile iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ilişkilerimize egemen olan karşılıklı güven ve içtenlikle ele aldık. İlişkilerimizin, ülkelerimizin ve halklarımızın ortak yararı doğrultusunda her alanda daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesi yönündeki kararlılığımızı bir kez daha yineledik.
Bu duygu ve düşüncelerle Aziz Kardeşim Kral Abdullah'ı ve konuk heyetin seçkin üyelerini ülkemizde ağırlamaktan duyduğumuz mutluluğu bir kere daha yineliyor, hoşgeldiniz diyorum."
'İki Kutsal Caminin Koruyucusu' Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Saud,
Saygıdeğer Konuklar,
2006 yılında Türkiye'ye gerçekleştirdiğiniz resmi ziyaretten sonra sizi ve beraberinizdeki seçkin heyet üyelerini bir kez daha ülkemizde ağırlamaktan mutluluk duyuyorum.
Türkiye ve Suudi Arabistan arasında özellikle son yıllarda ivme kazanan köklü ve tarihi ilişkilerin her alanda daha da ileri götürülmesine ve çeşitlendirilmesine önem veriyoruz.
Suudi Arabistan, Kral Abdullah'ın dirayetli önderliğinde bölgede ve uluslararası alanda anahtar konumuna sahip bir ülkedir.
Engin deneyimi ve birikimiyle, 'İki Kutsal Caminin Koruyucusu' Kral Abdullah'a, özellikle Orta Doğu'da barış ve istikrar sağlanması ve Arap Barış Planı'nın oluşturulması yönünde gösterdiği çabalar ve liderliği için takdir duygularımı ifade ediyorum.
Aziz Kardeşim Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Saud,
Saygıdeğer Konuklar,
Bölgemizde sorunlar çeşitlenmiş ve birbiriyle irtibatlı hale gelmiştir. Filistin meselesi acil çözüm beklemektedir. Filistinli kardeşlerimizin, iki devletli çözüm temelinde vazgeçilmez haklarına en yakın zamanda kavuşmaları gerekmektedir.
Irak'taki gelişmeler ve kardeş Irak halkının acıları bizi de derinden etkilemektedir. Irak'ın istikrara kavuşması için elimizden gelen katkıda bulunmaya devam etmeye kararlıyız.
Lübnan'da da siyasi kriz yaşanmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ülkede istikrar ortamına katkı sağlayacak bir şekilde sonuçlanmasını temenni ediyoruz.
Öte yandan, bölgemizde etnik ve mezhepsel farklılıklara dayalı bir ihtilaf ortamının gelişmemesine önem veriyoruz.
Terörizm ve kitle imha silahlarının yayılması tehdidi de ülkelerimiz için ortak kaygı yaratmaktadır.
Geçen yüzyılın ve çağımızın vebası olan terörizm ülkelerimizi ve halklarımızı hedef almaya devam etmektedir.
Terörden çok çekmiş bir ülke olan Türkiye, halen teröre kurban vermektedir.
Suudi Arabistan'ın da terör saldırılarına maruz kalan ülkelerden biri olduğunu biliyoruz. Bu tehditlere karşı koymak için uluslararası dayanışma ve işbirliği şarttır.
Bölgedeki istikrarsızlık, şiddet ve ihtilaf ortamı halklarımıza sadece acı ve üzüntü getirmektedir. İhtilafların sağduyu ve uzlaşı yoluyla çözümlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye olarak bu doğrultuda gayretlerimizi sürdürüyoruz.
Bölgedeki tüm ülkelerin de aynı şekilde hareket etmelerini temenni diyoruz.
Türk dış politikası, başta komşuları olmak üzere, bütün ülkelerle barış içinde birlikte yaşama ilkesi temelinde yürütülmektedir.
Bölgede barış ve istikrarın hâkim kılınması, enerjimizin halklarımızın refah düzeylerinin ve yaşam seviyelerinin daha da yükseltilmesi için kullanılması gerektiğine inanıyoruz.
Bu amaç doğrultusunda, içinde bulunduğumuz bu hassas ortamda, bölgenin önde gelen iki ülkesi olan Türkiye ile Suudi Arabistan'ın işbirliği içinde hareket etmeleri daha da önem kazanmaktadır.
Aziz Kardeşim Kral Abdullah Bin Abdulaziz Al Saud,
Değerli Konuklar,
Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin ulaştığı düzey memnuniyet vericidir.
Ticaret hacmimiz 4 milyar Dolar seviyesine yaklaşmıştır. Her yıl binlerce vatandaşımız Suudi Arabistan'a hac ve umre ziyaretinde bulunmaktadır.
Özel sektörümüz başta yatırım, inşaat, enerji, sağlık ve turizm olmak üzere birçok alanda karşılıklı somut ve sonuca yönelik çalışmalar sergilemektedir.
Ayrıca, Suudi Arabistan'da yaklaşık 100 bine yakın vatandaşımız yaşamakta ve çalışmaktadır.
Bugün yaptığımız görüşmelerde, ikili ilişkilerimiz ile iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ilişkilerimize egemen olan karşılıklı güven ve içtenlikle ele aldık. İlişkilerimizin, ülkelerimizin ve halklarımızın ortak yararı doğrultusunda her alanda daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesi yönündeki kararlılığımızı bir kez daha yineledik.
Bu duygu ve düşüncelerle Aziz Kardeşim Kral Abdullah'ı ve konuk heyetin seçkin üyelerini ülkemizde ağırlamaktan duyduğumuz mutluluğu bir kere daha yineliyor, hoşgeldiniz diyorum."
