81 İl Temsilcisi Öğretmenleri Kabulde Yaptıkları Konuşma
23.11.2007
81 İl Temsilcisi Öğretmenleri kabulde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,
Değerli Misafirler; hepinize önce hoş geldiniz diyorum.
Türkiye'nin 81 vilâyetinden bütün öğretmenlerimizi temsilen sizlerin burada olması, sizlerle beraber olmak gerçekten benim için büyük bir mutluluktur. Öğretmenler Günü vesilesiyle bugün buradayız. Sayın Bakan'ın biraz önce söylediği gibi, büyük Atatürk'ün aslında öğretmenlere verdiği değeri gösterme açısından kendisinin başöğretmen olarak kabul edilmesi ve bu vesileyle her yıl kutladığımız bugünde sizlerle beraber burada olmak benim için bir kıvanç kaynağıdır.
Şu bir gerçek ki, bir ülkenin en büyük serveti aslında o ülkenin eğitim almış yetişkin insanlarıdır. Madenler, petroller, gaz, altın... Bütün bunlar bir ülkenin servetidir ama bütün onların üzerinde esas servet o ülkedeki yetişmiş nüfustur, yetişmiş insan gücüdür. Yetişmiş nüfus ve yetişmiş insan gücü de öğretmenlerin elinde oluşmaktadır, yeni nesiller sizlerin elinizde oluşmaktadır. Bu bakımdan sizlerle beraber olmak, sizleri teşvik etmek, sizlerin gayretlerini, çabalarını, çok büyük bir özveriyle yaptığınız çalışmaları desteklemek, tanımak, takdir etmek için doğrusu sizleri buraya davet ettim ve sizlerle beraberim.
Aranızdan çoğu çok zor şartlar altında bu hizmeti veriyor. Türkiye'nin 81 vilâyetinden burada olduğunuza göre sadece Türkiye'nin şehirlerindeki öğretmenleri de temsil etmiyorsunuz; kazalardaki, köylerdeki, dağ başındaki köylerin öğretmenlerini de temsil ediyorsunuz. Çok kalabalık şehirlerin, trafiğin çok yoğun olduğu, gidiş-gelişin çok olduğu yerlerdeki okullardaki öğretmenleri de temsil ediyorsunuz.
Dolayısıyla Türkiye'nin gerçekten en çok değerli hizmetini yapanlarsınız ve Türkiye'nin geleceğini hazırlayanlarsınız. Yeni nesiller sizlerin elinde şekilleniyor, yeni nesiller sizlerin elinde büyüyor, Türkiye'nin geleceği sizlerin elinde oluşuyor. Bu bakımdan sizlere ne kadar çok değer versek azdır, ne kadar çok destek versek azdır.
Memnuniyetle görüyorum ki son yıllarda millî eğitim bütçesi Türkiye'de bütün bakanlıklara ayrılan bütçenin önünde gelmektedir. Bunun giderek daha da artacağını ümit ediyorum. Kaynaklarımız ne kadar çok eğitime ayrılırsa o kadar çok neticesini alırız. Şuna kesinlikle inanıyorum ki; en iyi yatırım eğitime yapılan yatırımdır, muhakkak netice vermektedir. O açıdan eğitim alanındaki faaliyetleri desteklemek, teşvik etmek sadece hükûmetin ve hükûmetlerin görevi değil sivil toplumun, iş hayatının, diğer kuruluşların, herkesin görevidir. Ama eğitimin de en iyi seviyede olabilmesi için eğitimin ana temeli olan, direği olan öğretmenlerimizin huzur içinde olması lazım. Öğretmenlerimizin çok mutlu olması lâzım. Öğretmenlerimizin kendilerini var gücüyle öğrencilerinin eğitimine verebilmeleri lazım. Bunun için imkânları muhakkak çok geliştirmek gerekiyor. Ama gördüğüm şu ve bundan memnuniyet duyuyorum; Türkiye artık giderek kaynaklarının daha büyük kısmını eğitim faaliyetlerine ayırmaya başlamıştır.
Ben tekrar hepinize hoş geldiniz diyorum, şehirlerinize döndüğünüzde bütün arkadaşlarınıza, hepsine selâmlarımı, sevgilerimi lütfen taşıyın ve iletin.
Bu vesileyle ayrıca benim hocam olan ve benim de tabii ki eğitimimde, tahsil hayatımda çok katkısı olan değerli iki hocamı da burada görmekten ayrıca çok büyük bir mutluluk duyuyorum, onlara da hoş geldiniz diyorum.
Ayrıca bakanlığın değerli bürokratlarına da, onlara da, hepinize de hoş geldiniz diyorum ve sizleri burada görmekten duyduğum memnuniyeti tekrar ifade ediyorum.
Hepinize sevgiler sunuyorum."
"Değerli Öğretmen Arkadaşlarım,
Değerli Misafirler; hepinize önce hoş geldiniz diyorum.
Türkiye'nin 81 vilâyetinden bütün öğretmenlerimizi temsilen sizlerin burada olması, sizlerle beraber olmak gerçekten benim için büyük bir mutluluktur. Öğretmenler Günü vesilesiyle bugün buradayız. Sayın Bakan'ın biraz önce söylediği gibi, büyük Atatürk'ün aslında öğretmenlere verdiği değeri gösterme açısından kendisinin başöğretmen olarak kabul edilmesi ve bu vesileyle her yıl kutladığımız bugünde sizlerle beraber burada olmak benim için bir kıvanç kaynağıdır.
Şu bir gerçek ki, bir ülkenin en büyük serveti aslında o ülkenin eğitim almış yetişkin insanlarıdır. Madenler, petroller, gaz, altın... Bütün bunlar bir ülkenin servetidir ama bütün onların üzerinde esas servet o ülkedeki yetişmiş nüfustur, yetişmiş insan gücüdür. Yetişmiş nüfus ve yetişmiş insan gücü de öğretmenlerin elinde oluşmaktadır, yeni nesiller sizlerin elinizde oluşmaktadır. Bu bakımdan sizlerle beraber olmak, sizleri teşvik etmek, sizlerin gayretlerini, çabalarını, çok büyük bir özveriyle yaptığınız çalışmaları desteklemek, tanımak, takdir etmek için doğrusu sizleri buraya davet ettim ve sizlerle beraberim.
Aranızdan çoğu çok zor şartlar altında bu hizmeti veriyor. Türkiye'nin 81 vilâyetinden burada olduğunuza göre sadece Türkiye'nin şehirlerindeki öğretmenleri de temsil etmiyorsunuz; kazalardaki, köylerdeki, dağ başındaki köylerin öğretmenlerini de temsil ediyorsunuz. Çok kalabalık şehirlerin, trafiğin çok yoğun olduğu, gidiş-gelişin çok olduğu yerlerdeki okullardaki öğretmenleri de temsil ediyorsunuz.
Dolayısıyla Türkiye'nin gerçekten en çok değerli hizmetini yapanlarsınız ve Türkiye'nin geleceğini hazırlayanlarsınız. Yeni nesiller sizlerin elinde şekilleniyor, yeni nesiller sizlerin elinde büyüyor, Türkiye'nin geleceği sizlerin elinde oluşuyor. Bu bakımdan sizlere ne kadar çok değer versek azdır, ne kadar çok destek versek azdır.
Memnuniyetle görüyorum ki son yıllarda millî eğitim bütçesi Türkiye'de bütün bakanlıklara ayrılan bütçenin önünde gelmektedir. Bunun giderek daha da artacağını ümit ediyorum. Kaynaklarımız ne kadar çok eğitime ayrılırsa o kadar çok neticesini alırız. Şuna kesinlikle inanıyorum ki; en iyi yatırım eğitime yapılan yatırımdır, muhakkak netice vermektedir. O açıdan eğitim alanındaki faaliyetleri desteklemek, teşvik etmek sadece hükûmetin ve hükûmetlerin görevi değil sivil toplumun, iş hayatının, diğer kuruluşların, herkesin görevidir. Ama eğitimin de en iyi seviyede olabilmesi için eğitimin ana temeli olan, direği olan öğretmenlerimizin huzur içinde olması lazım. Öğretmenlerimizin çok mutlu olması lâzım. Öğretmenlerimizin kendilerini var gücüyle öğrencilerinin eğitimine verebilmeleri lazım. Bunun için imkânları muhakkak çok geliştirmek gerekiyor. Ama gördüğüm şu ve bundan memnuniyet duyuyorum; Türkiye artık giderek kaynaklarının daha büyük kısmını eğitim faaliyetlerine ayırmaya başlamıştır.
Ben tekrar hepinize hoş geldiniz diyorum, şehirlerinize döndüğünüzde bütün arkadaşlarınıza, hepsine selâmlarımı, sevgilerimi lütfen taşıyın ve iletin.
Bu vesileyle ayrıca benim hocam olan ve benim de tabii ki eğitimimde, tahsil hayatımda çok katkısı olan değerli iki hocamı da burada görmekten ayrıca çok büyük bir mutluluk duyuyorum, onlara da hoş geldiniz diyorum.
Ayrıca bakanlığın değerli bürokratlarına da, onlara da, hepinize de hoş geldiniz diyorum ve sizleri burada görmekten duyduğum memnuniyeti tekrar ifade ediyorum.
Hepinize sevgiler sunuyorum."
