Sayın Cumhurbaşkanımızın "Uluslararası Sergiler Bürosu" Genel Kurulu'nda, İZMİR'İN EXPO 2015 adaylığı konusunda yaptığı konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Değerli Konuklar,
Bayanlar ve Baylar,
İzmir'in EXPO 2015 adaylığı ile ilgili olarak bu seçkin topluluk önünde konuşmak benim için büyük bir zevk.
Bu vesileyle, EXPO 2012'ye ev sahipliği yapmak için girdikleri dostça yarışta Kore, Fas ve Polonya'ya en içten dileklerimi sunmak istiyorum.
Ayrıca, tüm içtenliğimle, en iyi dileklerimi İtalya için de gönderiyorum.
Türkiye ve İtalya, şimdi EXPO 2015 adaylığı için dostça bir rekabete girişmiş olmakla beraber, son derece iyi ilişkiler sürdürmektedirler.
Sayın Başkan,
Bu Genel Kurul sonrasında görevinizi bırakacağınızı biliyorum.
Sizin ve Genel Sekreter Sayın Loscertales'in Uluslararası Sergiler Bürosu'nu son derece görünür bir teşkilat haline getirdiğinizi ve tam anlamıyla global bir platforma yükselttiğinizi belirtmekten memnuniyet duyuyoruz.
Size her alanda başarı ve sağlıklı ve uzun bir yaşam diliyorum.
Görevi devralacak ismin ve Sayın Loscertales'in Uluslararası Sergiler Bürosu'nun evrensel hedef ve misyonlarının gelecekteki başarıları için bu çıtayı bir adım ileriye taşıyacağına eminim.
Bayanlar ve Baylar,
Ekim ayında İzmir'de olanlarınız, eminim EXPO 2015 İzmir ve teması "Herkes için Sağlık" konusunda düzenlenen Türkiye Birinci Uluslararası Sempozyumu'nu hatırlıyorsunuz.
Uluslararası Sergiler Bürosu İnceleme Heyeti yakın bir tarihte ülkemizi ziyaret etti.
Bu heyet hazırladığı raporda, EXPO 2015 İzmir Projesi'nin bir Dünya Sergisi olarak uygun görülmesi gerektiği kanaatine vardı.
Bugün, Türkiye'deki tüm sivil toplum kuruluşlarının ve Hükümetin büyük bir hevesle bu ortak hedefe kilitlendiğini belirtmekten memnuniyet duyuyorum.
Aslında, benim bugün burada olmam da, Türkiye'nin bu amaca en üst seviyedeki bağlılığının açık bir ifadesini oluşturuyor.
Şimdi burada, Türk Hükümeti'nin ve Devleti'nin bu Proje'ye sadakatle bağlandığını bir kez daha ilan ediyorum.
EXPO 2015 Türk toplumunun her kesiminin desteğini alan, bir Ulusal Öncelikli Proje halini almıştır.
İzmir'i EXPO 2015'e ev sahipliği yapmaya hazırlama çabalarımızda, düzenleme kurulu gerekli tüm yasal, örgütsel ve mali tedbirleri göz önünde bulundurmuştur.
Saygıdeğer konuklar,
Uluslararası Sergiler Bürosu'nun Seçkin Delegeleri,
16. yüzyılda, o zamanlar gücünün zirvesinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu'nun hükümdarı olan Kanuni Sultan Süleyman, en ünlü şiirlerinden birinde, sağlığın önemini şu güzel ifadeyle özetlemiştir:
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet cihanda, bir nefes sıhhat gibi."
Sultan Süleyman'ın bu sözleri bugün de geçerliliğini halen sürdürmektedir ve halen Türkiye'de dilden dile dolaşmaktadır.
Bu sözlerin tüm bir insanlık için, ebediyen geçerli olacağına hiç kuşkum yok.
Bugünün dünyasında sağlık, hem bireyler, hem de bir bütün olarak toplumlar açısından temel ve doğrudan bir mesele oluşturmaya devam ediyor.
Bu durum, farklı biçimlerde de olsa, en çok ve en az gelişmiş ülkeler açısından eşit oranda geçerlidir.
İzmir 2015 Sergisi için "Daha Sağlıklı Bir Dünya İçin Yeni Yollar: Herkes İçin Sağlık" temasının seçilme nedeni de işte budur.
İlginçtir ki, bu son derece önemli tema şimdiye kadar hiçbir EXPO'da ele alınmamıştır.
Bunun yanı sıra, 2015 yılına dek ulaşılması amaçlanan Birleşmiş Milletler Milenyum Kalkınma Hedefleri'nin odaklandığı konular arasında sağlık meselelerinin yer almasını da dikkate aldık.
"Herkes için Sağlık" temasının seçilmesi, İzmir'in geçmişi düşünülecek olduğunda asla tesadüfî değildir.
İzmir antik çağlardan beri sağlık merkezlerine ve tıbbi araştırmalara ev sahipliği yapmıştır.
Antik çağların meşhur kaplıcaları İzmir'in hemen yanı başında bulunuyordu. Hâlâ da öyledir.
Modern tıbbın ve eczacılığın kurucularından biri olan Galenos bu bölgeden çıkmıştır. Bölgenin eşsiz bitki örtüsünü inceleyerek tıp bilimini geliştirmiştir.
Bugünse İzmir bünyesinde, modern tıp fakülteleri, hastaneler ve tıbbi araştırma merkezleri bulunmaktadır.
Bu nedenledir ki, EXPO 2015'e ev sahipliği yapılarak, İzmir'in geleneksel "Sağlık ve Esenlik" kenti kimliği ile çağımız ve çağımız ihtiyaçları arasında bağlantı kurulması sağlanacaktır.
Bayanlar ve Baylar,
8500 (sekin bin beş yüz) yıla yayılmış bir tarihte sahip olan İzmir, birçok medeniyet ve kültür mirasını temsil etmektedir.
Benzersiz kimliği ile barış, huzur ve diyalogu teşvik eden bir kenttir.
Ayrıca, modernlik ile tarihin ve çok çeşitli gelenek, din ve kültürlerin bir arada uyum içerisinde varlığını sürdürdüğü o nadir kentlerden biridir.
Stratejik olarak Doğu, Batı, Kuzey ve Güney eksenlerinin kesişim noktasında yer alan İzmir'e, Avrupa, Asya ve Afrika'dan milyonlarca insan yalnızca birkaç saatlik uçak yolculuğu ile kolayca erişebilir.
Bu harikulade şehir, Türkiye'nin siyasi dinamizmi, ekonomik gücü ve kültürel çoğulculuğu açısından da daima kilit rol oynamıştır.
Dolayısıyla, İzmir'in adaylığının en önemli öğelerinden bir kısmını; bölgenin turistik ve kültürel cazibesi, bilim ve sağlıkla ilgili konularda kentin sahip olduğu gelenekler, keza ticaret, ekonomi ve eğitim hayatındaki canlılık oluşturmaktadır.
Diğer kilit unsurlar arasında ise, kentin uluslararası ticaret fuarları konusunda sahip olduğu itibar ve halkının sıcak konukseverliği ile dinamizmi yer almaktadır.
Saygıdeğer konuklar,
Uluslararası Sergiler Bürosu'nun Seçkin Delegeleri,
İzmir ve Türkiye'nin evrensel bir EXPO'ya ev sahipliği yapmayı hak ettiğine yürekten inanıyorum.
Bu yalnızca ülkemiz için değil, daha geniş bir bölge açısından da "bir ilk" olacaktır.
Bu daha geniş bölge, Güneydoğu Avrupa, Ortadoğu ve Kafkaslar'ı içine almakta ve Orta Asya'ya dek uzamaktadır.
Böylece, Uluslararası Sergiler Bürosu tarafından dile getirilmiş olduğu üzere, EXPO sürecinin coğrafi erişimini ve kapsamını genişletme yolunda da olumlu bir adım atılmış olacaktır.
İzmir gerçekten de, modern Türkiye'nin açık, dinamik, dengeli ve uzlaşmacı yanını en iyi temsil eden semboldür.
Türkiye, günümüz global dünyasının aktif üyelerinden biri olarak, coğrafi konumunun ve geniş bir coğrafya ile arasındaki yakın tarihsel ve kültürel bağların yarattığı doğrudan bir sonuç olarak, Avrasya'nın tam ortasında kültürler arası diyalog ve etkileşim için bir köprü vazifesi görmektedir.
Günümüz Türkiyesi, pozitif yönde bir değişim yaratma iradesi ve yöntemleri ile dünyanın başlıca gerilimli noktalarından bir kısmında pozitif bir kuvvet ve bölgesel anlamda sorumluluk sahibi bir güç teşkil etmektedir.
Bu politika, ülke içerisinde çoğulcu bir demokrasi, sağlıklı bir serbest piyasa ekonomisi ve modernliği kültürel kimlikle uzlaştıran bir sosyal gelenekle el ele yürümektedir.
Türkiye, hem Avrupa Birliği üyeliğine aday, hem de İslam Konferansı Örgütü'nün önde gelen üyelerinden biri olan ilk ve tek ülke olarak, global ölçekte olumlu bir etki yaratma potansiyeline sahiptir.
Bu rolüne örnek olarak, bir "Medeniyetler İttifakı" oluşturulması için yakın tarihte sergilediği girişimden bahsedebiliriz.
Bu girişim Türkiye ve İspanya tarafından, Birleşmiş Milletler himayesinde başlatılmıştır.
Bu önemli girişimin mesajı, dünya uluslarının, bir araya gelerek ve bir arada çalışarak, "diğerlerini" bir araya getirerek -tıpkı dünya sergilerinin yaptığı gibi- çok daha uyumlu, istikrarlı ve başarılı olacağıdır.
İşte tam olarak bu noktada Türkiye'nin misyonu uluslararası sergilerin misyonuyla çakışmaktadır.
Bu nedenle, EXPO 2015 İzmir Projesi tarihi bir fırsat doğurmaktadır.
Saygıdeğer konuklar,
Uluslararası Sergiler Bürosu'nun Seçkin Delegeleri,
Aichi 2005, Zaragoza 2008 ve Şanghay 2010'un temalarına baktığımızda, tüm temaların insanlığın bütünü açısından evrensel bir değere, öneme ve ilgiye sahip olması yönünde istikrarlı bir çizgi görüyoruz.
EXPO 2015 İzmir'in çekici teması da bu çizgiyi izlemekte ve sağlam bir miras bırakma potansiyeli taşımaktadır.
EXPO 2015, İzmir'de yapılacak altı aylık başarılı bir EXPO'yla sınırlı kalan bir platform olmayacaktır.
Bu EXPO, sergi öncesi ve sonrasında gerçekleştirilecek ilgili kurumsal araştırmalar ve diğer projelerle birlikte, sergi etkinliğinin ötesine taşacaktır.
İzmir'de düzenlenecek EXPO, genel insan sağlığının iyileştirilmesi yönünde günümüzdeki ve gelecekteki nesiller için bir dönüm noktası oluşturacaktır.
Durağan değil, son derece dinamik bir EXPO olacaktır.
Mekanik değil, insan sıcaklığının hat safhada hissedildiği bir EXPO olacaktır.
Sözlerimi bitirirken, Başkan'a, Genel Sekreter'e ve Uluslararası Sergiler Bürosu'nun saygıdeğer Delegelerine, tüm adaylara cesaret veren sözleri ve Uluslararası Sergiler Bürosu'nun emellerini gerçekleştirme yönündeki çabaları için bir kez daha teşekkür etmeme izin verin.
Teşekkür ederim."