Değerli misafirler, çok sevgili hemşerilerim, sözlerime başlamadan önce hepinize en derin muhabbetlerimi, sevgilerimi sunuyorum.
Tabii aranızda çeşitli vesilelerle bulundum, aslında hep beraber olduk, yıllarca hep beraber olduk, çünkü ben siyasette sizi temsil ettim. Sizler aslında bugün buradaki sivil toplum örgütleri Kayseri'nin tamamını temsil ediyorsunuz. Sadece Sanayi, Ticaret Odası gibi yarı kamu kuruluşları değil, gerçekten tamamen sivil olan ve her türlü düşünceye, her türlü farklılıklara sahip derneklerin temsilcilerini ve değerli hemşerilerimizi burada görüyorum. Dolayısıyla, siz gerçekten Kayseri'yi temsil ediyorsunuz. Geçen 20 yıl içinde hep sizlerle beraber oldum ve birçok vesilelerle bir araya geldik. Ama bugün sizin aranızdan çıkmış, bu şehirden çıkmış, bu şehirde doğmuş, burada büyümüş, burada okumuş, ilk, orta, lisesi tahsilini hep burada yapmış ve 'hâlen de annem, babam, kardeşlerimin burada olduklarını biliyorsunuz', bu şehirden siyasete girip daha sonra Cumhurbaşkanı olduktan sonra bu sıfatla bütün Türk milletini temsil eden bir kişi olarak karşınızda olmak, inanıyorum ki sizlere de hem de bana ayrı bir heyecan veriyor.
Siyasi hayatımda da daima bütün partilerden, 'o zaman siyasi hayattan bahsediyorum', herkesten çok büyük destek, çok büyük bir muhabbet ve sevgi gördüm. Siyasî hayatımdayken de ben de herkese hizmet etmek için hiçbir ayrım yapmadan herkesi kucaklamak için çok gayret sarf ettim ve bunun için hep uğraştım. Dolayısıyla, benim bugün bu noktada olmam, bütün Türk milletini temsil eden bir makamda Cumhurbaşkanı olmam da sizlerin, hepinizin de çok çok katkısı var, çok büyük desteği var. Eğer bu destek olmasaydı, ben burada başarılı olmasaydım şüphesiz ki böyle bir makama gelmek de kolay olmazdı. Bundan dolayı da hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Kayserililerin, tamamı, daima bana sahip çıkmıştır. Daima Kayseri'nin desteğini, korumasını, o sıcak soluğunu her zaman yanımda hissettim; bir kez daha hepinize bundan dolayı teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra epeyi bir vakit geçti, neredeyse beş ay oldu ve ilk defa şu anda aranızdayım. Daha önce başka illerimizi ziyaret ettim, bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk ziyaretlerimi Doğu ve Güneydoğu illerine yaptım. Buralarda hem vatandaşlarımızla beraber oldum, kucaklaştım, hem de orada teröre karşı amansız bir mücadele veren askerlerimizle, silâhlı kuvvetlerimizle, onların siperlerinde, cephelerinde, en uç karakollarda onlarla beraber oldum. Hatta o zaman bazıları Kayseri'ye gitmedin derken sizleri temsil eden değerli arkadaşlarımla konuştuğumda iftihar ederek 'burada sizlerle de paylaşmak istiyorum ki' ilk defa Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya gitmekten en çok iftihar eden biz Kayserililer olduk dediler.
Dolayısıyla, bir kıskançlık içine girmeden, seçilip hemen buraya geldin deme anlayışından çok uzak, çok daha önemli gördüğünüz, benim de çok daha önemli gördüğüm diğer ziyaretleri sizin de desteklemeniz ve bundan iftihar etmeniz beni ayrıca gerçekten gururlandırdı.
Değerli hemşerilerim, Kayseri ile ilgili her zaman güzel sözler söylenir. Bu güzel sözleri Kayseri gerçekten hak etmektedir. Bugün de yine çok güzellikler yaşadık. Kayseri'nin en çok övündüğü eserlerinden birisi olan Erciyes Üniversitesinde bugün çok güzel şeyler oldu. Sadece üniversitede değil bu şehir de çok güzel oldu. Şimdi şu arkamda duran meydan, burada benden yaşı daha büyük olanlar hatırlayacaklar, küçüklüğümüzde hep meydanın önüne gidiyoruz, Sarayın önüne gidiyoruz, Cumhuriyet Meydanına gidiyoruz, Hükümet binasının önüne gidiyoruz; hep böyle söylenirdi. Bu meydan gerçekten çok tarihî bir meydan; burada hem Saray vardı, burada hem Atatürk heykeli vardı. Şimdi yine aynı şekilde var, o zaman küçük olduğu için bazen heykelin önüne gidiyoruz denirdi, burada Hükümet Konağı olduğu için Hükümetin önüne gidiyoruz denirdi. Ama başından beri de tabii burası hep Cumhuriyet Meydanıydı. Bugün bu Cumhuriyet Meydanının Türkiye'ye, Cumhuriyete, hepimize çok yakışacak şekilde yeniden düzenlenmesi vesilesiyle de bir aradayız. Bundan dolayı da büyük bir mutluluk duyuyorum, Belediye Başkanımızı da bundan dolayı kutluyorum.
Kayseri'nin sanayisi, müteşebbisleri, ticareti, bunlar hepsi birçok şehre örnek olmuştur, hatta bu şöhreti Türkiye'nin de dışına çıkmıştır. Kayseri gerçekten bir marka olmuştur. Hatırlayacaksınız birkaç sene önce bu şöhret dışarıda Kalvenizme örnek verilirken Kayseri örneği olarak verilmiş, üstüne birçok raporlar yazılmış, birçok bilim adamları gelmiş buralarda incelemeler yapmıştır. Belki de İstanbul, birkaç şehrimizden, Ankara'dan sonra Türkiye dışında yabancı televizyonlarda, yabancı gazetelerde en çok konu olan illerimizden biri olmuştur; bununla her zaman iftihar ettim. Bugün çeşitli vesileyle söyledim, burada bir kez daha ifade etmek isterim; Kayseri'de en çok takdir ettiğimiz şeylerden birisi, Kayseri'yi temsil eden siyasetçiler, Kayseri'yi burada yöneten yöneticiler, valiler, belediye başkanları, hâkimler, savcılar, buradaki askerî kişiler, komutanlar, üniversite, hepsi arasında büyük bir uyum olmuştur. Tabii ki iş hayatı, ticaret odası, sanayi odası, sizleri temsil eden bütün dernekler büyük bir uyum, büyük bir dayanışma, büyük bir harmoni olmuştur. Bu birçok il tarafından da takdirle izlenmiştir. Ama böyle bir uyum, istikrar, huzur söz konusu olduğunda da Kayseri'de daima güzel şeylere hep şahit olmuşuzdur. Farklı farklı düşüncelerde olan, farklı farklı siyasî akımlardan olan kişiler, partiler de Kayseri'de hep daima dayanışma içerisinde olmuşlardır, farklılıklarını büyük bir medenî anlayış içerisinde büyük bir demokrasi anlayışı içerisinde ortaya koymuşlardır. Hiçbir zaman çatışmanın, kavganın ve enerjinin boşa harcandığı il olmamıştır burası; bundan dolayı da daima hep iftihar etmişimdir.
Sizlerle en son toplantımızı bundan 6 ay önce, yazın yapmıştık, o zamanki tabii kimliğim farklıydı, o zaman üstümde siyasetçi kimliğim vardı ve bir siyasetçi olarak sizlerle beraberdim. O zaman çok daha farklı konuları konuşup çok daha farklı şeyleri sizlerle paylaşıyordum. Bugün şüphesiz ki Cumhurbaşkanı olduktan sonra siyasetten arınmam gerekir ve siyasetten arınmış bir insan olarak bütün vatandaşlarımızı, herkesi temsil eden bir insan olarak konuşmak durumundayım ve herkesi aynı şekilde kucaklıyorum. Sadece Kayseri'nin değil şüphesiz ki Türkiye'nin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar herkesi kucaklıyorum, herkesi temsil ediyorum ve herkesin en iyi şekilde mutlu olması için ben de şüphesiz ki bana düşen görevleri yerine getirmek için uğraşıyorum.
Türkiye'nin önünün çok açık olduğuna, Kayseri'nin önünün çok daha açık olduğuna inananlardanım, bunu her zaman söyledim, siyasetteyken de hiç karamsar olmadım. Daima geleceğin parlak olduğunu, azimle çalışmamız gerektiğini söyledim. Şimdi aynı şeyi söylüyorum; hepimiz azimle çalışmalıyız, herkesi kucaklamalı, büyük bir dayanışma içinde olmalıyız. Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu biliyorum.
Yine bu beş aylık Cumhurbaşkanlığım süresi içerisinde çok seyahatler yaptım. Dışişleri Bakanlığımda Türkiye'de, daha çok da dışarıda çok dolaşan bir insandım. Cumhurbaşkanlığına gelince doğrusu biraz daha az aktif olacağımı tahmin ediyordum ama şartlar öyle getirdi ki, enerjimi Türkiye'nin çıkarına, halkımızın çıkarına en iyi şekilde değerlendirmek için yine birçok ziyaretlerin içerisinde buldum kendimi. Yaptığım bütün ziyaretlerde de Türkiye'ye olan saygıyı, Türkiye'ye olan sevgiyi gördüm hem doğuda, hem batıda. Türk Cumhuriyetlerine gittiğimde yine çok büyük bir bilinçle karşılaştım. Hepimizin aynı milletten olduğu bilinci gerçekten bütün Türk Cumhuriyetlerinde, bütün Türk dünyasında var, onlar da Türkiye'nin daha çok güçlenmesi, daha çok gelişmesi, Türk ekonomisinin giderek büyümesi, Avrupa'nın 6'ncı, dünyanın 17'nci büyük ekonomisi olduğunu duymaktan bizler kadar gururlandığını gördük. Batıya, Avrupa'ya, Amerika Birleşik Devletlerine gittiğimde Türkiye'ye duyulan saygının gayet açık seçik olduğunu ve Türkiye'ye bölgesinde bütün çevre ülkelere örnek olan bir ülke olduğunu fark etmelerinden, Türkiye'nin dünya barışına katkısını, Türkiye'nin bölge istikrarına katkısını gördüklerinden dolayı saygı duyduklarını hep gördüm. Yine komşularımızı ziyaret ettiğimde, onların da Türkiye'yi çok yakından takip ettiğini, bir taraftan Türkiye sevgisinin gerçekten samimi olarak içlerinde olduğunu, bir taraftan Türkiye'nin başarılarını bir şekilde kendilerinin de paylaştığını ve hatta Türkiye bunları gerçekleştiriyor, bizler de gerçekleştirmeliyiz dediklerini ve açık açık söylediklerini; hep bunları gördük, bütün bunlarla da hep iftihar ettik.
Türkiye'nin şüphesiz ki bazı problemleri, sıkıntıları da vardır, ama bu sıkıntıların hepsinin aşılacağına inanıyorum. Bütün bunların birgün geride kalacağına inanıyorum ve dört-beş sene sonra Türkiye'nin bugünkünden çok daha farklı bir ülke olacağına inancım çok kuvvetlidir, bunu, inanarak samimiyetimle sizlerle paylaşmak istiyorum.
Değerli hemşerilerim, Türkiye'deki bütün bu gelişmelerden şüphesiz ki Kayseri'nin de hissesi olmuştur, hatta Kayseri hep destek olmuştur, bazen de örnek olmuştur demin söylediğim gibi.
Bu duygularla bir kez daha siz hemşerilerimi sevgiyle selâmlıyorum, hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Hepinize sevgiler ve saygılar sunuyorum. Eşlerinize, dostlarınıza, komşularınıza, ailelerinize benim bu sevgi mesajlarımı iletmenizi sizden ayrı ayrı rica ediyorum.
Hepinize iyi akşamlar diliyorum.