Sayın Cumhurbaşkanımızın, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Sayın Stjepan Mesiç tarafından onurlarına verilen resmi akşam yemeğinde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Sayın Cumhurbaşkanı,
Muhterem Hanımefendi
Değerli Konuklar,
Sözlerime güzel ülkenizde bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade ederek başlamak istiyorum.
Hırvatistan milli marşının "güzel ülkemiz" anlamına gelen "Liyepa naşa domovino" olduğunu öğrendim. Ülkenizin bu sıfat ile gerçekten ne kadar uyum içinde olduğunu belirtmek isterim.
Zagreb'e varışımızdan itibaren bizlere gösterilen yakın ilgi ve sıcak konukseverlik de ayrıca Hırvat dostlarımızın bu güzel ülkede yaşamayı ne kadar hakettiklerinin bir göstergesidir.
Ziyaretimiz sırasında, Hırvatistan'ın bağımsızlığını kazanmasından sonra kısa süre içinde gösterdiği büyük ilerlemeyi ve her alanda gerçekleştirdiği atılımları yerinde görme imkanını bulduk.
Bu vesileyle bilge kişiliği ve dirayetli yönetimi ile Hırvatistan'ın bu başarılarında çok önemli bir payı bulunan Zat-ı Devletleriyle biraraya gelmekten duyduğum samimi memnuniyeti özellikle vurgulamak isterim.
Her ne kadar sınırdaş olmasak da, Türkiye, Hırvatistan'ı her zaman komşusu olarak değerlendirmiştir.
Hırvatistan, geçmişte olduğu gibi gelecekte de bölgede Türkiye'nin önemli bir ortağı olacaktır.
Ziyaretim çerçevesinde yaptığımız görüşmelerin, bu ortaklığın temellerinin daha da sağlamlaştırılmasına katkıda bulunmasını temenni ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Güneydoğu Avrupa, Türkiye'nin tarihsel, kültürel ve insani bağlarının bulunduğu, her alanda yoğun ve çok boyutlu ilişkiler sürdürdüğü bir bölgedir.
Bu nedenle, Türkiye, bölge ülkelerinin başarılarını kendi başarısı olarak görmektedir.
Türkiye ve Hırvatistan'ı birbirine yakınlaştıran bu coğrafyanın istikrarında bugüne kadar tek başına veya beraberce üstlenmiş olduğumuz sorumluluklar, ilişkilerimizi daha da güçlendirmiş, diğer bölge ülkelerine örnek teşkil etmiştir.
Karşılıklı anlayış ve işbirliği üzerine kurulmuş ikili ilişkilerimiz, ortak çabalarımızla her geçen gün daha da gelişmekte ve derinleşmektedir.
Paylaştığımız ortak değerler ve ülkenizde 1990'lı yıllardan bu yana gerçekleşmekte olan yapısal değişim süreci, ülkelerimizi ve halklarımızı birbirine yaklaştırmakta; ortak bölgesel ve uluslararası işbirliği hedeflerimiz doğrultusunda, birlikte ilerlememizi mümkün kılmaktadır.
Bu bağlamda, Türkiye, Hırvatistan'ın hem Avrupa hem de Avrupa-Atlantik kurumlarıyla entegrasyon perspektifini desteklemekte, bu alanda atılan adımları memnuniyetle izlemektedir.
Geçtiğimiz Nisan ayında düzenlenen NATO Bükreş Zirvesi'nde Hırvatistan'a katılım daveti yapılmasından dolayı sizi içtenlikle kutlamak istiyorum.
AB üyelik müzakereleri kapsamında Hırvatistan'ın kaydettiği ilerlemeden dolayı da tebriklerimi ifade etmek isterim.
21.Yüzyılın şartları, Avrupa Birliği'nin dünyada barış ve refah için daha geniş bir küresel vizyon ve sorumluluk benimsemesini ve daha güçlü olmasını gerektirmektedir.
Berlin Duvarı'nın yıkılması, Avrupa Birliği'ni liberal demokrasinin değerlerini benimseyen yeni üyelerle ödüllendirmiştir.
Her yeni üye, Birliğin kültürel çeşitliliğine, değerlerine ve hepsinden önemlisi, geleceğine ilişkin vizyonuna katkıda bulunmaktadır.
Avrupa Birliği ile ortak değerleri paylaşan Türkiye ve Hırvatistan'ın da Birliğe çok önemli katkılarda bulunacakları kuşkusuzdur.
Gerek Avrupa'nın geneli, gerek bölgemiz konusunda paylaştığımız tüm bu ortak değerler ve hedeflerin, bizi komşularımızla ilişkilerimizi geliştirme, hoşgörü, uzlaşı ve karşılıklı anlayışa dayalı bir gelecek inşa etme yönünde teşvik ettiğine inanıyorum.
Hedefimiz, bir zamanlar "çatışma" tezlerine örnek gösterilen bölgemizin, farklı etnik kökenden, farklı dinlerden halkların barış içinde yaşadıkları ve farklılıklarını zenginlik olarak gördükleri, gerçek anlamda çok-etnili ve çok-kültürlü bir mozaik olduğunu kanıtlayabilmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Türkiye ile Hırvatistan arasında her alanda işbirliği imkanları bulunmaktadır. Sözkonusu imkanlardan, uluslarımızın karşılıklı çıkarları doğrultusunda daha geniş şekilde yararlanmamız gerektiğine inanıyoruz.
Ekonomi ve ticaret alanlarında ileri yönde atacağımız her adımın, karşılıklı olarak ekonomilerimize sağlayacağı katkıların yanısıra, bölgemizin refahına da hizmet edeceğine inanıyorum.
Aynı şekilde, Türkiye ve Hırvatistan'ın bölgesel barış ve istikrarın pekişmesine ortak katkıda bulunmaya devam etmelerine büyük önem atfediyorum.
Ziyaretimin dostluğumuzun daha da güçlenmesine büyük katkı sağlayacağına inandığımı belirterek ve Zat-ı Devletlerine bu davetten dolayı en içten teşekkürlerimi yineleyerek, kadehimi iki ülke halkları arasındaki dostluğa kaldırıyorum."