Kazakistan Cumhuriyeti Başkenti Astana'nın 10. Kuruluş Yıldönümü Törenlerinde Yaptıkları Konuşma
05.07.2008
Sayın Cumhurbaşkanımızın Kazakistan Cumhuriyeti başkenti Astana'nın 10. Kuruluş Yıldönümü törenlerinde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Sayın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Değerli Dostum Majesteleri, Sayın Devlet Başkanları, Değerli Konuklar;
Bağımsız Kazakistan Cumhuriyetinin Başkentinin Astana'ya taşınmasının 10'uncu yıldönümü kutlamalarına değerli dostum Sayın Nazarbayev'in onur konuğu olarak katılıyor olmaktan ve sizlere hitap etme fırsatını bulmaktan büyük kıvanç duyuyorum.
Öncelikle Kazakistan halkını kendine kardeş bilen Türk halkının cumhurbaşkanı olarak, halklarımızın ortak tarihine şahitlik etmek üzere de burada bulunduğumu belirtmek isterim.
Sayın Nazarbayev'in dostları olarak burada bir araya gelmiş olmamız, onun liderliğinde Kazakistan'ın bölgesel barış ve iyi komşuluk ilişkilerine yaptığı katkının güzel bir örneğidir. Astana şehri de Kazakistan'ın bölgesi ve dünya için üstlenmiş olduğu barış, hoşgörü, diyalog, uyum ve istikrar içinde kalkınma anlayışını en güzel şekilde ortaya koymaktadır. Astana, şüphesiz Sayın Nazarbayev'in vizyonunun eseridir.
Kazakistan'ı anlamanın en iyi yolu, Başkent Astana'da bulunmak, ülkenin ve Avrasya'nın kalp atışlarını burada hissetmektir. Gerçekten de Astana şehri her gelişimde hayranlıkla izlediğim, şehircilik ve mimari başyapıtlarıyla hızla büyüyen Kazakistan'ın dinamizmini en iyi yansıtan bir yerdir. Üniversiteleri ve sanat kurumlarıyla aynı zamanda Kazakistan'ın kültür başkenti olmaya namzettir.
Avrasya'nın önemli bir çekim merkezi haline gelen Astana'nın inşasında Kazakistan halkının yaratıcı gücüne Türk firmalarının ve iş gücünün de katkıda bulunuyor olması, bizi ziyadesiyle sevindirmektedir.
Başkentin siluetini oluşturan pek çok bina, Türk Kazak kardeşliği ve işbirliğinin nişanesi olarak yükselmekte ve bizleri selamlamaktadır.
Bu güzel vesileyle Türk Büyükelçiliği'nin 23 Haziran itibarıyla Almatı'dan Astana'ya taşınmış bulunduğu haberini sizinle paylaşmaktan da memnuniyet duymaktayım.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk adına Astana'nın müstesna bir köşesinde bir anıt yapılmasının kararlaştırmasını ve bu amaçla birkaç gün önce anıtın seçme işlemlerinin tamamlanmış olmasını büyük bir memnuniyetle karşıladığımı huzurlarınızda belirtmek isterim.
Bugün Astana'nın Başkent oluşunun 10'uncu yıldönümüyle, değerli dostum Nazarbayev'in doğum gününü birlikte kutluyor olmamız çok anlamlıdır.
Yeniden dirilişe öncülük eden ve yeni dönemde yeni bir başkent vizyonunu hayata geçiren liderler hiç şüphesiz tarihin altın sayfalarında yerini alacaktır. Siz halkınızın ezelden beri bağrında taşıdığı özgürlük ruhunu ve yaratıcılığını sadece Kazakistan'ın bağımsızlığı, istiklal ve refahı için değil, aynı zamanda bölge ve dünya barışına uyum için seferber etmeyi başardınız.
Zat-ı Âlilerinin 1992 yılındaki önerisiyle hayata geçirilen Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı, bu yöndeki çabalarınızın başarılı bir örneğidir.
Türkiye CICA'yı Asya coğrafyasında güvenlik ve istikrarın temel yapı taşlarından biri olarak telakki etmekte ve başından beri bu süreci güçlü biçimde desteklemektedir. Vizyoner ve akıl önderliğiniz sayesinde binlerce yıldır bu geniş coğrafyayı yurt edinmiş Kazakistan halkının hayallerini yer ve gök arasında sınırlayabilecek bir engel kalmamıştır.
Zat-ı Âlilerine sağlık, afiyet ve uzun ömürler diliyorum ve bütün Kazak kardeşlerimize Türk halkının selamlarını tekrar sunuyorum."
"Sayın Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Değerli Dostum Majesteleri, Sayın Devlet Başkanları, Değerli Konuklar;
Bağımsız Kazakistan Cumhuriyetinin Başkentinin Astana'ya taşınmasının 10'uncu yıldönümü kutlamalarına değerli dostum Sayın Nazarbayev'in onur konuğu olarak katılıyor olmaktan ve sizlere hitap etme fırsatını bulmaktan büyük kıvanç duyuyorum.
Öncelikle Kazakistan halkını kendine kardeş bilen Türk halkının cumhurbaşkanı olarak, halklarımızın ortak tarihine şahitlik etmek üzere de burada bulunduğumu belirtmek isterim.
Sayın Nazarbayev'in dostları olarak burada bir araya gelmiş olmamız, onun liderliğinde Kazakistan'ın bölgesel barış ve iyi komşuluk ilişkilerine yaptığı katkının güzel bir örneğidir. Astana şehri de Kazakistan'ın bölgesi ve dünya için üstlenmiş olduğu barış, hoşgörü, diyalog, uyum ve istikrar içinde kalkınma anlayışını en güzel şekilde ortaya koymaktadır. Astana, şüphesiz Sayın Nazarbayev'in vizyonunun eseridir.
Kazakistan'ı anlamanın en iyi yolu, Başkent Astana'da bulunmak, ülkenin ve Avrasya'nın kalp atışlarını burada hissetmektir. Gerçekten de Astana şehri her gelişimde hayranlıkla izlediğim, şehircilik ve mimari başyapıtlarıyla hızla büyüyen Kazakistan'ın dinamizmini en iyi yansıtan bir yerdir. Üniversiteleri ve sanat kurumlarıyla aynı zamanda Kazakistan'ın kültür başkenti olmaya namzettir.
Avrasya'nın önemli bir çekim merkezi haline gelen Astana'nın inşasında Kazakistan halkının yaratıcı gücüne Türk firmalarının ve iş gücünün de katkıda bulunuyor olması, bizi ziyadesiyle sevindirmektedir.
Başkentin siluetini oluşturan pek çok bina, Türk Kazak kardeşliği ve işbirliğinin nişanesi olarak yükselmekte ve bizleri selamlamaktadır.
Bu güzel vesileyle Türk Büyükelçiliği'nin 23 Haziran itibarıyla Almatı'dan Astana'ya taşınmış bulunduğu haberini sizinle paylaşmaktan da memnuniyet duymaktayım.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk adına Astana'nın müstesna bir köşesinde bir anıt yapılmasının kararlaştırmasını ve bu amaçla birkaç gün önce anıtın seçme işlemlerinin tamamlanmış olmasını büyük bir memnuniyetle karşıladığımı huzurlarınızda belirtmek isterim.
Bugün Astana'nın Başkent oluşunun 10'uncu yıldönümüyle, değerli dostum Nazarbayev'in doğum gününü birlikte kutluyor olmamız çok anlamlıdır.
Yeniden dirilişe öncülük eden ve yeni dönemde yeni bir başkent vizyonunu hayata geçiren liderler hiç şüphesiz tarihin altın sayfalarında yerini alacaktır. Siz halkınızın ezelden beri bağrında taşıdığı özgürlük ruhunu ve yaratıcılığını sadece Kazakistan'ın bağımsızlığı, istiklal ve refahı için değil, aynı zamanda bölge ve dünya barışına uyum için seferber etmeyi başardınız.
Zat-ı Âlilerinin 1992 yılındaki önerisiyle hayata geçirilen Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı, bu yöndeki çabalarınızın başarılı bir örneğidir.
Türkiye CICA'yı Asya coğrafyasında güvenlik ve istikrarın temel yapı taşlarından biri olarak telakki etmekte ve başından beri bu süreci güçlü biçimde desteklemektedir. Vizyoner ve akıl önderliğiniz sayesinde binlerce yıldır bu geniş coğrafyayı yurt edinmiş Kazakistan halkının hayallerini yer ve gök arasında sınırlayabilecek bir engel kalmamıştır.
Zat-ı Âlilerine sağlık, afiyet ve uzun ömürler diliyorum ve bütün Kazak kardeşlerimize Türk halkının selamlarını tekrar sunuyorum."
