Sayın Cumhurbaşkanımızın Sivas Kongresi'nin 89.Yıldönümü Törenlerinde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır.
" Değerli vatandaşlarım, sevgili hemşerilerim, aziz Sivaslılar; sözlerime başlamadan önce hepinizi sevgiyle, muhabbetle, saygıyla selâmlıyorum ve kucaklıyorum.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Sivas'a ilk ziyareti yapıyor olmaktan da ayrı bir mutluluk duyuyorum. Sivas'a ne zaman gelsem daima Sivaslıların sevgisiyle karşılaştım, daima gönülden muhabbetlerini gördüm ve daima bu şehirle, Sivas'la gurur duydum.
Bugün bu ziyaretimizin böyle anlamlı bir güne rastlaması ayrıca beni mutlu etmiştir. Bu anlamlı gün, 4 Eylül 1919, yani 89 yıl önce Sivas Kongresi'nin yapıldığı gün. Böyle bir günde Sivas'ta bulunmak, Sivaslılarla beraber olmak ve bugünün anlamını bir kez daha hep beraber gözden geçirmek gerçekten hepinize inanıyorum ki sadece heyecan veriyordur. Biraz önce yapılan konuşmalardan bütün hafızalarımızı tazeliyoruz ve bu ülkenin, bu devletin nasıl kurulduğunu, hangi emeklerle kurulduğunu, ne büyük fedakârlıklarla Türkiye Cumhuriyetinin temelinin atıldığını bir kez daha hep beraber yâd ediyoruz.
Her şeyden önce, başta devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere onun silâh arkadaşlarını, Millî Mücadeleyi başlatanları bir kez daha saygıyla, rahmetle anıyoruz.
Sivas Kongresi, aslında her şeyin dönüm noktası olmuştur. Sivas Kongresi, Erzurum'dan sonra Millî Mücadeleyi başlatmak isteyen bütün millî güçlerin, kuvvetlerin toparlandığı, derlendiği ve bütün kuvvetlerin bir araya geldiği, siyasi iradenin açıkça konduğu ve bütün dünyaya vatanın bölünmezliğinin, ülkenin bağımsızlığının ilânı olduğu, millî iradenin her şeyin üstünde olduğunun içeride ve dışarıda duyurulduğu, büyük anlamlı bir Kongre oldu.
Sivas Kongresi, aslında Atatürk'ün dediği gibi, Cumhuriyetin temellerinin Sivas'ta atıldığı büyük anlamlı bir buluşma oldu. Devletimizin temellerinin atıldığı çok büyük önemli bir toplantı oldu ve tarihini yeniden şekillendiren, tarihine yeniden yön veren çok büyük bir buluşma oldu.
Sivas Kongresi'nden sonra bu kongrenin bağrından Türkiye Büyük Millet Meclisi doğdu. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bağrından Türkiye Cumhuriyeti Devleti doğdu.
İstiklâl Savaşı yapıldı. O açıdan da Sivas Kongresi tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birisidir. Bir kez daha, Sivas Kongresi'ne katılan, emek veren bütün Millî Mücadelenin liderlerini ve onlara kucak açan, onları misafir eden, onları bağrına basan Sivaslıları tekrar şükranla anıyoruz.
Değerli vatandaşlarım, tabii Türkiye Cumhuriyeti kuruldu, çok büyük işler yapıldı, çok büyük başarılar elde edildi; siyasi reformlar yapıldı, çok büyük ekonomik hamleler yapıldı, ama yapılacak hâlâ çok iş var. Atatürk'ün devletimizi kurduktan sonra bütün Türk Milletine gösterdiği bir hedef var. Bu hedefi her ne kadar kendisi "muasır medeniyetlerin ötesine ulaşmak" diye tarif ettiyse de bunu açıkladığımızda, zengin olmak, müreffeh olmak, en gelişmiş toplumların yaşadığı özgürlükleri, hürriyetleri yaşamak; bunu açtığımızda şehirlerimizin, köylerimizin, yollarımızın, evlerimizin, hastanelerimizin, her şeyin en gelişmiş ülkelerdeki standartlara ulaşması diye tarif edebiliriz. Eğer ülkemiz problemlerinden arınmış, en gelişmiş ülkelerle yarışır hale gelmişse o zaman görevimizi yapmış olacağız; o zaman başımız dik olacak, o zaman daha çok gurur duyacağız. Muhakkak ki çok şeyler yapıldı, ama tekrar söylüyorum, yapılacak hâlâ çok şey vardır. Onun için birliğimiz, beraberliğimiz içerisinde gece gündüz çalışmamız lâzım. Gece gündüz noksanlıklarımızı gidermek için, eksikliklerimizi gidermek için, milletimizi, halkımızı, Yüce Türk Milletini hak ettiği seviyeye getirmek ve onları refah içerisinde yaşatmak için gece gündüz çalışmamız lâzım. İhmal edilen yılları telâfi etmek için bizim başkalarından daha çok çalışmamız gerekir. Onun için hepimizin enerjimizi milletin problemlerini çözmeye ve çocuklarımızın geleceğini daha iyi yapmaya el birliği içerisinde seferber etmemiz lâzım.
Sivas, Türkiye'nin en önemli şehirlerinden birisi. Sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda çok önemli rol aldığı için değil, ama Cumhuriyet öncesi dönemlere gittiğimizde çok büyük medeniyetlere yataklık etmiş ve eserleri hâlâ dimdik ortada duran Sivas açık bir müzedir. Sadece Sivas'ın merkeziyle değil, kazalarıyla, ilçeleriyle de böyledir. Divriği Camii ve Sahabesi, aslında farkında olmadığımız çok büyük bir kıymettir, çok büyük bir değerdir. Bu önünden her gün geçtiğimiz, içinde hep beraber hemhal olup yaşadığımız bu medreseler, bu camiler, bunlar hepsi birer sanat şahikasıdır. Onun için Sivas'ın ayrı bir değeri vardır.
Sivas'a her geldiğimde Sivas'ın daha güzelleştiğini, daha geliştiğini görmekten gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Ama Sivas'ta da yapılacak çok şey vardır; çünkü ihmal edilen yılların telâfi edilebilmesi için çok çok fazla çalışmak gerektiğini tekrar söylüyorum. Sivas'ı Türkiye'nin diğer bütün şehirleriyle, başta Ankara, İstanbul olmak üzere bağlantılarının en güzel şekilde kurulmaya başlandığını görmekten ayrıca büyük bir mutluluk duyuyorum.
Değerli hemşerilerim, değerli Sivaslılar; Sivas'ı yakından takip ediyordum ve takip etmeye devam edeceğim; bundan emin olun. Çünkü, Sivas'a geldiğimde her zaman çok sevinirim, ama bazen de hüzünlenirim. Bundan dolayı böyle büyük bir şehir, Selçuklular, büyük Türk imparatorluklarından birisine bu kadar merkezlik yapmış bir şehir, bu kadar yiğit insanların bulunduğu bir şehir, çok daha muhakkak ki ileride olması gerekir; sanayisinin, ticaretinin, her şeyinin çok daha ileride olması gerekir. Bunun için Ankara'dan daima Sivas'ı takip edeceğim. Sivas'a inşallah sık sık geleceğim. Başta üniversiteniz olmak üzere Sivas'ın diğer önemli meselelerini de yakından takip edeceğim ve inanıyorum ki her geçen ay, yıl ve her geçen zaman Sivas'ı çok daha güzelleştirecek, güçlendirecek ve Sivaslılar Sivas'la nasıl daima gurur duyuyorlarsa, gelecekte de gurur duymaya devam edecektir.
Ben, tarihimizin en önemli olaylarından birisine evsahipliği yapan, Atatürk ve arkadaşlarına en büyük misafirperverliği gösteren, onlara kucak açan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının temellerinin atılmasına ev sahipliği yapan bütün Sivaslı vatandaşlarımı, hemşerilerimi bir kez daha sevgiyle, saygıyla kucaklıyorum. Millî Mücadelede emeği geçen, şehit olan, başta Atatürk olmak üzere herkesi rahmetle anıyorum. Bugün de bu ülkenin birliği ve bütünlüğü için savaşan, gece gündüz gözünü kırpmadan en büyük fedakârlıkları yapan kahraman subaylarımız, askerlerimiz, polislerimiz, köy korucularımız, vatandaşlarımız, hepsine, hayatını kaybedenlere, bu uğurda hayatını, canını verenlere bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum ve hepsini rahmetle anıyorum. Ve bu ülkenin birliğinin, dirliğinin asla bozulamayacağını bir kez daha bütün dünyaya ilân ediyorum.
Değerli vatandaşlarım, hepinize mutluluklar diliyorum, hepinize başarılar diliyorum ve hepinize aydınlık gelecekler diliyorum.
Saygıyla, sevgiyle bir kez daha hepinizi muhabbetle kucaklıyorum, sağ olun, var olun."