25. Ulusal Bilişim Kurultayının Açılışında Yaptıkları Konuşma

19.11.2008
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
Sayın Cumhurbaşkanımızın, 25. Ulusal Bilişim Kurultayının Açılışında yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:

Değerli Katılımcılar,
Sayın Bakanlar,
Değerli Misafirler,
Değerli Bilişimciler,
25'inci Ulusal Bilişim Kurultayı'nın açılışında sizlerle beraber olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum.
Bu toplantılara önem verdiğimi göstermek için, bu konulara olan desteğimi göstermek için zaten bu faaliyetleri Cumhurbaşkanı olarak himayeme aldım. Bu yaklaşımımın, bizatihi bu konuların Türkiye için ne kadar öncelikli konular olduğunu gösterdiğine inanıyorum.
Ayrıca şunu da söylemek istiyorum ki, bu yöndeki bütün faaliyetleri yakın takip edeceğim, destekleyeceğim ve bundan sonra da aynı şekilde himayeme almam gerekiyorsa onu yapacağım, başka türlü destekler gerekiyorsa onları da vermeye devam edeceğim.
Hatırlayacaksınız, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu seneki açılış konuşmamda bu konuların altını özellikle çizmiştim. Bilim, bilişim, teknoloji üretmek, araştırma-geliştirme konuları Türkiye'nin muhakkak önceliği olmalıdır diye, özellikle bunlara hep dikkati çekmiştim. Bugün Türkiye Bilişim Derneği'nin düzenlediği bu toplantıda, kamu kesiminin, özel kesimin, üniversitelerin, hatta öğrencilerin, sivil toplum örgütlerinin hepsinin biraraya gelmesini ve bütün bu konuları burada çok derinlemesine değerlendirmesini gerçekten Türkiye için çok faydalı buluyorum. Eminim ki, bu toplantılarda fikirler karşılıklı paylaşılacaktır, dünya ile Türkiye arasında mukayeseler yapılacaktır, Türkiye'de yapılanlar tekrar gözden geçirilecektir, hedeflerimize ulaşmada neredeyiz; bunlar en iyi şekilde değerlendirilecektir. Türkiye'nin bilgi toplumuna dönüşmesine yönelik Strateji Belgesinin neresindeyiz, ne kadarını uygulayabildik, hangi adımları attık, hangilerinde geciktik; bütün bunların fotoğrafının bu toplantıların neticesinde ortaya çıkacağına inanıyorum.
Size şunu da söylemek isterim: Sizin aylık Bilişim derginizin son sayısını, Kasım sayısını gayet dikkatli bir şekilde inceledim. Orada, şu anda salonda da görüyorum sektörün önemli simalarının, sektörde faaliyet gösteren önemli şirketlerin genel müdürlerinin fikirlerini gerçekten dikkatli bir şekilde okudum. Ve bütün bunlar bana gelecekle ilgili. çok büyük ümit verdi. Bütün bunlar, Türkiye'deki bilincin, şuurun ve kararlılığın nasıl arttığını çok açık bir şekilde göstermektedir. Ayrıca, hatırlarsanız 9'uncu Kalkınma Planımızda da ortaya konulan vizyon tamamen bilgi toplumu olma yönündedir. Buraya ulaşma açısından da tabii ki bu sektörün yapacağı çok büyük rol olacaktır, çok önemli katkıları söz konusu olacaktır.
Ayrıca şunu da sizinle paylaşmak isterim. Tabii sizler bunları en iyi bilen kişilersiniz. Türkiye maalesef sanayi devrimini gecikerek takip etti. Ama bu iletişim devrimi bunu anında takip edebiliyor, burada bir gecikme söz konusu değil. Onun için gayretlerimizi özellikle yoğunlaştırmamız gerekir. Ve bilişim sektörünün sunduğu avantajları eğer ülke olarak, hepimiz hep beraber en iyi şekilde değerlendirir, kullanır ve bunu bilinçli bir şekilde uygularsak çok gelişmiş olan ülkelerle aramızdaki mesafeyi kapatma açısından büyük bir avantajı da elde etmiş olacağız.
O açıdan, Türkiye'de bu konuda güzel şeyler oluyor. Biraz önce Sayın Bakan'ın anlattıklarını hep beraber dinledik. Gerçekten 5-6 yıl önceyle mukayese ettiğimizde çok önemli gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Türkiye'de aslında bunun altyapısı vardır, genç bir nüfusumuz vardır, Türkiye'de çok güzel okullar vardır. Bütün bu altyapıyı en iyi şekilde besleyecek yasal tedbirlerin alındığını ve kaynakların da buna göre ayrıldığını görüyorum. Ve bu konulara verilen önemin hem hükümet tarafından, hem parlamento tarafından, hem de tabii ki bütün halkımız tarafından yerli yerine oturtulduğunu da görmekten yine büyük bir mutluluk duyuyorum.
Sizler yine yakından takip ediyorsunuz, en iyi biliyorsunuz, ama 5-6 yıl önce Türkiye'de sadece 3 tane teknopark vardı. Bugün bunların sayısının 30'u aştığını söylersem, bu neler yapıldığını en iyi şekilde göstermekte. Yine aynı şekilde temel yasaların çıkmış olması önemlidir. Bunlar altyapıyı, hukuki altyapıyı oluşturma açısından da çok elzem olan şeylerdir. Bu sene çıkartılan araştırma-geliştirmeyle ilgili yasa başta olmak üzere, biraz önce Sayın Bakan'ın söylediği yasalar, bütün bunların Türkiye'nin bilgi toplumu olma yönünde atılan en önemli adımlar olduğunu görüyorum.
Ve yine memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki, Türkiye artık bu konulara da kaynak ayırmaya başladı. Artık bütçe yapılırken bütçede böyle bir kalem var, araştırma ve geliştirme konularına bütçeden ayrılan kaynaklar var, verilen paralar var. Bunların en iyi şekilde Türkiye'de değerlendirilmeye başlandığını görüyoruz. Kendi milli kaynaklarımızın yanında bölgesel birçok kaynaklar var. Bunlardan en iyi şekilde faydalanmamız gerekir. 7'nci Çerçeve Programını bu anlamda çok önemli bir imkân olarak görüyorum ve Türk bilim adamlarının Avrupa bilim kültürünün içinde var olduğunu gösterme açısından aslında Türkiye büyük fedakârlıklar yapmaktadır. O açıdan, bütün bunların en iyi şekilde değerlendirilmesi bizim için gerçekten bir mecburiyettir.
Bunun altını da çizerek söylüyorum, çünkü Türkiye büyük bir nüfusu olan, Türkiye önemli bir coğrafi bölgede yer alan bir ülke. Birkaç gün önce İstanbul'da Savunma Sanayii ile ilgili bir açılışta da ifade ettim, Türkiye'nin stratejik derinliği herkes tarafından görülmekte, bilinmekte. Böyle bir ülke sadece teknoloji transfer eden bir ülke olamaz, böyle bir ülke sadece teknolojiyi kullanan bir ülke olamaz. Böyle bir ülke muhakkak teknoloji üreten, bilim üreten, bunları geliştiren bir ülke olmak zorundadır. Bu sadece ekonomi açısından, hayatımızı kolaylaştırma açısından değil, bu siyasi açıdan, güvenlik açısından, her bakımdan bizim için elzemdir ve bu fırsatı asla kaçırmamamız gerekir.
O açıdan bu faaliyetlere olağanüstü önem veriyorum ve hepinizin gayretlerini çok takdir ediyorum. Ve inanıyorum ki, bu yatırımların, -çünkü böyle bir dönemden geçiyoruz- sadece para yatırımları değil, hukuki altyapının hazırlanması, bütün bunların neticelerini 5-6 sene sonra çok somut bir şekilde göreceğiz. Ve inanıyorum ki, kısa süre içerisinde Türkiye'nin ismi bilgi üretimi söz konusu olduğunda Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Japonya, Hindistan, Kore gibi ülkelerin arasında da zikredilmeye başlayacaktır.
Biraz önce Sayın Bakan e-devlet'ten de bahsetti, ondan da çok memnun oldum. Aslında hepimizin, yani kamunun görevi, vatandaşlarına hizmeti en iyi şekilde sunmaktır. O açıdan teknolojiden, iletişimin, bilişimin bütün imkânlarından da tabii en iyi şekilde faydalanmamız gerekiyor. Bugün bazı devletler var ki, bakanlar kurulu toplantılarını bu ekrandan yapıyorlar, biraraya gelip bir salonda, odada oturmuyorlar artık. Ama Türkiye'de de güzel gelişmelerin olduğunu biliyorum. Sağlık sektöründe, İçişleri Bakanlığı'nda, Dışişleri Bakanlığı'nda çok güzel şeyler yapılıyor. Dışişleri Bakanı olduğum süre içerisinde e-konsolosluk projesini gerçekleştirmekten her zaman doğrusu kıvanç duydum. Almanya'da öyle şehirlerimiz var ki, Türkiye'de Anadolu'daki şehirlerimizden daha büyük Türk nüfusu var. Bunlara en iyi şekilde hizmet edebilmek için oradaki konsolosluktaki görevlilerin sayısını 10 misli artırsanız yine yetişemezsiniz. Frankfurt gibi 200 bin Türk nüfusu olan şehirler var. Ama bugün artık her türlü pasaport işlemlerinin, her türlü vatandaşlık işlemlerinin bilgisayar üzerinden rahatlıkla yapıldığını görüyoruz. Amerika Birleşik Devletleri gibi çok büyük bir ülkede teorik olarak her eyalette konsolosluk açamazsınız ki. İnsanlar binlerce mil uçarak gelip beş dakikalık işinin yapılması için saatler harcamak zorunda değiller artık. Bunların hepsi kıvanç vericidir tabii.
Özel sektörde de güzel şeylerin yapıldığını görüyoruz. Bankacılık sektöründe yapılanlar gerçekten sadece Türkler tarafından değil, Avrupa tarafından da takdir ediliyor. Güzel ödüllerin alındığını görmek hepimize gurur veriyor.
Şimdi, tüm bunların birleşmesinin ve entegre bir şekilde çalışmasının gerekliliği açıktır. O açıdan e-devlet konusunda artık tek kapı sözüne geçmek, güvenli bir şekilde bilgi paylaşımının bütün kurumlar tarafından yapıldığını görmek hem hepimizi çok sevindirecek, onurlandıracak, ama aynı zamanda da bütün vatandaşlarımızın hizmetlerini, ihtiyaçlarını en iyi şekilde artık yerine getirecektir. Artık gelip devlet kurumlarının önünde kuyruklar oluşması, sırada beklemeler, bunlar bize yakışmaz gerçekten. Bunların hepsinin kalktığını, yavaş yavaş kalktığını görmek hepimize eminim ki büyük bir güven vermektedir.
Değerli katılımcılar, değerli bilişimciler; aslında bugün sizlerle daha uzun süre kalmak ve dinlemek isterdim. Ama biraz önce de belirtildiği gibi, Malatya'da bir programımız var, ona yetişmek zorundayım.
Hepinize tekrar sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.
Bu toplantının neticelerinin Türkiye için çok önemli olduğuna inanıyorum. Burada yapacağınız tavsiyeler, öneriler bütün bunlar eminim ki, çok dikkatli bir şekilde devlet, hükümet tarafından takip edilecektir. Sayın Bakan'ın bu konudaki gayretlerini doğrusu yakından bilen bir kişi olarak, yine çok takdirle karşılıyorum, tebrik ediyorum. Ama bu hepinizin bir dayanışması meselesidir ve Türkiye'yi bir yerden başka bir yere taşıma meselesidir. O açıdan sizleri tekrar tebrik ediyorum, başarılar diliyorum. Ve desteğimin bundan sonra da devam edeceğini bir kez daha burada tekrarlıyorum.
Hepinize sevgiler sunuyorum.
Yazdır Paylaş Yukarı