Sayın Cumhurbaşkanımızın, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Sayın Parvanov onuruna verdikleri akşam yemeğinde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Türkiye'ye hoşgeldiniz.
Zat-ı Devletlerini ve beraberinizdeki değerli heyet üyelerini misafir etmekten büyük mutluluk duyuyoruz.
Devletlerimiz ve milletlerimiz arasında komşuluk münasebetleriyle pekişen köklü ve kuvvetli bağlar mevcuttur.
Asırlardan günümüze süzülen bu insani ve kültürel yakınlığımız ve özenle muhafaza ettiğimiz karşılıklı dostane duygularımız ilişkilerimize ayrı bir anlam katmaktadır.
Velhasıl, milletlerimizi birleştiren yüzlerce senelik bağlar, Türk ve Bulgar insanının yekdiğerini en iyi şekilde tanımasına ve karşılıklı menfaatlerini anlamalarına, halklarımız arasında kuvvetli dostluk hisleri oluşmasına imkan tanımıştır.
Bugün de dost ve müttefik ülkeler olarak, başta Karadeniz ve Balkanlar olmak üzere, mühim bölgesel işbirliği süreçlerinde ortaklık ve dayanışma içinde bulunuyoruz.
Türkiye'nin kararlılıkla takip ettiği Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinin de ilişkilerimize ilave işbirliği olanakları ve yeni bir ivme kazandıracağından şüphe duymuyorum.
Bu işbirliği ruhu ve anlayışıyla, Nabucco örneğinde olduğu gibi, Avrupa açısından büyük önem taşıyan enerji ve ulaştırma projelerinin başarıyla hayata geçirilmesi için birlikte gayret sarfediyoruz.
İşbirliğimizin ve dostluğumuzun, siyasi, ekonomik, ticari, toplumsal ve kültürel geniş bir yelpazede, bu sağlam temel üzerinde geliştiğini görmek şüphesiz sevindiricidir.
Bunun belki de en somut göstergesi siyasi diyalogumuzun ve temaslarımızın yoğunluğudur.
Aynı şekilde, ekonomik ve ticari ilişkilerimizde fevkalade hızlı ilerlemeler sağlanmaktadır.
Türkiye'nin, Balkanlarda Bulgaristan'ın en büyük ticari ortağı ve ihraç pazarı olmasının yalnızca bugün için memnuniyet verici değil, işbirliğimizin geleceği açısından da ümit verici olduğunu düşünüyorum.
Zaten, son iki yılda ikiye katlanarak 4 milyar Doları aşan ticari ilişkilerimizdeki temel hedefimiz de yakın gelecekte 10 milyar Dolara ulaşmaktır.
Ticaretin yanısıra, karşılıklı yatırımlarımızı da arttırmalıyız.
Türk firmalarının son dönemde Bulgaristan'da büyük çaplı yatırımlar gerçekleştirmekte olmalarından ve Bulgar firmalarının da Türkiye'ye yönelik ilgilerinin arttığını görmekten memnuniyet duyuyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Saygıdeğer Misafirler,
Dünya devletleri ve milletleri olarak, bir yandan küreselleşmenin ortaya çıkardığı fırsatlardan azami ölçüde fayda sağlamak, ama aynı zamanda küreselleşmenin yarattığı risklerden korunmaya çalışmak için çaba harcadığımız bir dönemdeyiz.
Küreselleşen dünyamızda, yeni ekonomik sıkıntıların, terörizm gibi sınıraşan tehditlerin, iklim değişikliğine bağlı sorunların ve farklı kültürler arasında yaşanabilecek bir çatışma senaryosunun tüm ülkelerin gündeminde ön sıraları işgal ettiğini, maalesef, görüyoruz.
Bundan dolayıdır ki, çatışma ve gerilim noktalarının bertaraf edilmesinin, sorunların barışçı yollardan çözülmesinin, çevremizde bir istikrar, güvenlik ve refah kuşağı oluşturulmasının önemi her geçen gün artmaktadır.
Bu da ancak bölgesel ve uluslararası işbirliğiyle mümkündür.
Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci, Bölgesel İşbirliği Konseyi gibi oluşumların bu bağlamda önemli araçlar teşkil ettiğine inanıyorum.
Türkiye ve Bulgaristan'ın bölgesel işbirliği süreçlerinde sergiledikleri yakın temas ve dayanışma örnek oluşturacak bir nitelik taşımaktadır.
Kültürel kutuplaşma riskinin ciddiyetini koruduğu günümüzde, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve tarihsel önyargıların zaman zaman iç siyasi mülahazalarla istismar edildiğini de üzülerek görüyoruz.
Bu girişimlere kararlılıkla karşı koyarak, özellikle genç nesillere geleceği yapıcı bir anlayışla inşa etmeleri için uygun bir ortam sağlamak müşterek görevimiz ve sorumluluğumuzdur.
Değerli Dostum Cumhurbaşkanı Sayın Parvanov ile bugün gerçekleştirdiğimiz yararlı görüşmelerde, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ilişkilerin "komşuluk" olgusunun da ötesine geçerek, hemen her alanda büyük ilerleme kaydettiğini memnuniyetle bir kez daha vurgulama imkanına sahip olduk.
Esasen, Türkiye ile Bulgaristan arasında komşuluktan da öte, kardeşlik ve akrabalık bağları da mevcuttur.
Nitekim, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ilişkilerin gelişmesinde Türk asıllı Bulgaristan vatandaşlarının oynadığı rol çok büyüktür.
Onların bu güzel ülkenin gelişmesine katkıda bulunmaya ve Türkiye ile Bulgaristan arasında oluşturdukları dostluk köprüsüyle ilişkilerimizi perçinlemeye devam etmeleri en samimi arzumuzdur.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Saygıdeğer Misafirler,
Türkiye her zaman Avrupa'nın tarihi, siyasi ve kültürel coğrafyasının ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Türkiye'nin sağlayacağı stratejik derinlik, Avrupa Birliği'nin küresel bir role ve ağırlığa sahip olmasına imkan verecek, ülkemizin genç ve eğitimli nüfusu ve dinamik ekonomik yapısı, Avrupa ekonomisine güç ve etkinlik katacaktır.
Bu kapsamda, Bulgaristan'la işbirliğimizin karşılıklı çıkarların örtüştüğü kapsamlı bir ortaklığa dönüştüğünü görmekten duyduğum memnuniyeti burada bir kez daha vurgulamak istiyorum.
İlişkilerimizde mevcut büyük potansiyeli milletlerimizin dostluk ve refahına katkıda bulunacak şekilde değerlendirmenin ortak hedefimiz olmaya devam edeceğine inanıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Dostum,
Bu duygu ve düşüncelerle, bir kez daha Türkiye'ye hoşgeldiniz diyor; kadehimi Zat-ı Devletlerinin sağlık ve mutluluğuna, komşumuz, dostumuz ve kardeşimiz Bulgar halkının esenliğine, Türkiye-Bulgaristan ilişkilerinin daha da kuvvetleneceğine samimiyetle inandığım geleceğine kaldırıyorum."