İdareciler Günü'nde Yaptığı Konuşma

09.01.2009
Yazdır Paylaş Yazıları Büyült Yazıları Küçült
"Değerli Konuklar, Saygıdeğer İdareciler ve Saygıdeğer Eşleri,
Hepinize iyi akşamlar diyerek sözlerime başlamak istiyorum.
Her yıl 10 Ocak'ta kutlanmakta olan İdareciler Günü vesilesiyle bugün sizlerle beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Böyle bir günde siz değerli mülki idare amirleriyle beraber olmaya özellikle gayret sarf ettim. Çünkü burada bulunmam, devletin en temel görevlileri olan sizlere verdiğim önemi göstermek ve sizlerden beklentilerimizi dile getirmek içindir. Burada olmaktan gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Sizler, devletin, hükümetin bulunduğunuz yerlerdeki temsilcilerisiniz. Dolayısıyla sizlerin başarısı devletimizin başarısı olacaktır. Bundan dolayı sizlerle bundan sonra da her vesileyle daha çok birarada bulunmaya özen göstereceğim. Ayrıca geçen hafta beni ziyarete gelerek davet eden başta derneğinizin Sayın Başkanı ve üyeleri olmak üzere hepsine teşekkür ediyorum. Derneğin yaptığı çalışmaları da -biraz önce hep beraber dinledik- bundan sonra yakından takip edeceğim.
Değerli Misafirler,
Mülki idare amirliğini aslında Türk kamu yönetiminin temel direği olan nitelikli meslek memurları olarak tarif edebiliriz. Aslında bir kariyer mesleğidir. Herkes bir taraftan bir tarafa tayin olabilir ama, başka bir yerde çalışan gelip de mülki idare amiri olamaz, kaymakam olamaz. Dolayısıyla bir meslek memurluğu var. Onun için de çok özen gösterilmekte, göreve alınırken seçkin üniversitelerden müracaatlar alınmakta, çok çetin imtihanlar, mülakatlar yapılmakta ve sonunda da üç sene kadar süren ciddi bir ayrı eğitim süresi var. Yine memnuniyetle görüyorum ki, kaymakamların büyük bir kısmı en az bir yıllarını yurt dışında geçiriyorlar, bir üniversitede geçiriyorlar, lisan öğreniyorlar. Bazı çok gayretli olanları master yapıyorlar. Daha gayretli olanları doktoralarını veriyorlar. Bütün bunlar çok sevindirici. Çünkü devletin temel direği dediğimiz, devlet fonksiyonunun en iyi şekilde görülmesini temin eden devlet görevlileri sizlersiniz. Sizler ne kadar nitelikli olursanız, sizler ne kadar vasıflı olursanız, vizyonunuz, görgünüz, bilginiz ne kadar geniş olursa, devletimizin de çarkı o kadar güzel işler ve o kadar verimli neticeler alırsınız.
Demin, "Sizler hem devletin hem hükümetin temsilcilerisiniz" dedim. Bulunduğunuz yer çok büyük bir mülki amirlik olabilir veyahut da herhangi bir ilimizin en küçük ilçesi olabilir. Ama bulunduğunuz yerde devletin otoritesini, gücünü, hukukun üstünlüğünü, kanunların hakimiyetini sizler gösteriyorsunuz. Devlet sizler vasıtasıyla bu gücünü gösteriyor. Ama sadece devletin gücünü göstermiyorsunuz, aynı zamanda her yerde devletin ilk kapısı da sizlersiniz. Dolayısıyla devletin şefkat elini de, kucağını da yine sizler gösteriyorsunuz. Bir taraftan devletin otoritesi, gücü, imkanları, diğer taraftan da devletin halkını kucakladığı, halkına kucak açtığı, halkın başı sıkıştığında müracaat ettiği ilk kapısınız. O bakımdan sizlere hepimiz çok önem veriyoruz. Bundan sonra da çok önem vermeye devam edeceğiz.
Özellikle gezilerimde, -daha önceki görevlerim icabı da yaptığım gezilerimde- gezdiğim ilçelerde kaymakamların nasıl vatan, millet ve meslek aşkıyla çalıştıklarını, nasıl büyük fedakarlıklar yaptıklarını çok yakinen biliyorum. Bugün de aynı şekilde. Zaten mesleğin temeli de kaymakamlık oluyor. Valiler, mülkiye müfettişleri sadece İçişleri Bakanlığı bünyesinde de değil, -yine memnuniyetle görüyorum ki, sizler yetişen, bakanlıkta yetişen bu değerli meslek memurları- devletin başka birimlerinde de artık çok önemli sorumluluklar alıyor ve çok önemli görevleri yerine getiriyorlar.
Değerli Konuklar,
Bugünkü modern kamu yönetimi inisiyatif almayı öngörüyor. Sizler bulunduğunuz yerlerde inisiyatif alarak, birçok işleri belki merkezin haberi olmadan orada hallediyorsunuz. Birçok zorlukları orada geçiyorsunuz, birçok başarıları da tabii yine sizler orada gerçekleştiriyorsunuz. Sizler devleti ve hükümeti temsil ederken, çok dar anlamda da bir idarecilik yapmıyorsunuz. Yine modern kamu yönetimi çerçevesinde ekonomiyle ilgileniyorsunuz, sosyal faaliyetlerle ilgileniyorsunuz, kültürel faaliyetlerle ilgileniyorsunuz. Bunlarla da ilgilenmek gerekiyor. Bir ilin, bir ilçenin, bir bölgenin ekonomik olarak kalkınması, yeni atılımlar yapması, yeni hamleler yapması, ufkunun genişlemesi yine sizlerin çok büyük katkılarıyla gerçekleşiyor.
Şüphesiz ki belediye başkanları halk tarafından direkt seçilen ve gelen kişilerdir. Ama bazen de onlar demin bahsettiğim eğitimi almamış olabilirler. Sizler çok profesyonel kariyer meslek memurları olmanız nedeniyle bu büyük görevler için bir taraftan dikkatle seçiliyorsunuz, bir taraftan da eğitiliyorsunuz. O bakımdan sizden -kaymakamlardan ve şüphesiz ki valilerimizden- beklentilerimiz çok daha fazladır. Sadece dar anlamda bir idarecilik değil, bunun çok ötesine taşmanız gerektiğine inanıyorum ve bunun da yapıldığını görüyorum. Tabii eğitim yine bunun ayrı bir boyutudur. Bu çerçeve içerisinde de ne kadar çok eğitime önem verdiğinizi, okulların açıldığını, üniversitelerin her ilimizde açılmasında valilerimizin ne kadar çok katkılarının olduğunu görmekten de büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Biraz önce bahsedildiği gibi yine önemli projelerde de başta kaymakamlar olmak üzere, mülki amirlerin çok büyük katkısı söz konusu oldu. Bazı genel müdürlükler kaldırıldı ama, o kaldırılan genel müdürlüklerin bütün görevlerini kaymakamlar yapmaya başladılar. KÖY-DES projesinin gerçekleştirilmesi kaymakamlar vasıtasıyla oldu. Bugün illerimiz arasında yapılan ve büyük bir başarıyla yine halkın hizmetine sunulan birçok yollar, çift yollar, valilerimizin çok üstün gayretleriyle ve bizzat takibiyle gerçekleşti.
Güvenlik konuları yine valilerin, kaymakamların birinci derecede sorumluluğu altındadır ki, biraz önce hem Sayın Bakanın hem Sayın Başkanın ifade ettiği gibi, eğer güvenlik konuları iyi gitmezse, sizlerin gözüne hiç uyku girmez, ailelerinizin gözüne hiç uyku girmez. Aslında güvenlik konuları iyi gitse bile daima teyakkuzda olan insanlar varsa, onlar valiler ve kaymakamlardır. Ülkenin herhangi bir yerinde bir sıkıntı, -bu tabii afet olabilir veya herhangi bir olay olabilir- herhangi bir olay olduğunda bizlerin aklına gelen ve ilk aradığımız kişiler valilerdir, kaymakamlardır. Dolayısıyla bütün bunların sorumluluğu sizlerin üstündedir.
Bütün bunlar demin söylediğim gibi devlet çarkının en verimli ve en iyi şekilde işlemesiyle de ilgilidir. Yine bugün modern kamu yönetiminde devlet anlayışında devlet çarkının iyi işlemesi, hantal olmaması, verimliliğin artması, şeffaflığın olması, yeri geldiğinde devlet adına yetki kullanan herkesin hesap verebilir olması, -siyasetçiden kamu otoritesini kullanan en küçük birimdeki kişiye kadar- bütün bunlar da tabii bugünkü kamu yönetiminin gerekleridir.
Ayrıca bütün bunların ölçülmesi, başarının ölçülmesi, performans kriterleri bunlar da çok önemlidir. Aslında biraz önce sizlerin kime ödül verdiğinizi anlatırken saydığınız başarılar bir nevi performans ölçümüdür. Bugün bazı ülkelerde bu çok daha ileri derecede yapılmaktadır. Hatta Amerika'daki yeni yönetim, bakan seviyesinde çok yüksek düzeyli birisini kamunun, devletin işleyişinin performansını ölçmekle ilgili tayin etti. Bizim de bu konulara çok önem vermemiz gerekir. Halkın dilinde o klasik memur anlayışı, zihniyeti dediğimiz şeyden bugün çok uzaklaştığımızı görüyorum. Ve hâlâ anlatılan olayların artık giderek çok azaldığını da görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Devletin, milletin nasıl kucaklaştığını, kaymakamların, valilerin beldelerine, bölgelerine, illerine nasıl sahip çıktığını ve nasıl canla başla çalıştıklarını ifade etmek istiyorum.
Bu vesileyle şunu da ifade etmek isterim, özellikle valilerimiz için bu geçerli. Bir ilde eğer vali, belediye başkanı, ilin en üst seviyedeki komutanı, hakimleri, savcıları, -üniversiteleri varsa ki artık bütün illerde üniversiteler var- rektörleri ve o ilin önde gelen büyük işadamları arasında bir uyum, işbirliği, bir çalışma ortamı, böyle bir harmoni oluştuysa o ilde büyük başarılar olmaktadır. Ama bu harmoni oluşmadıysa, herkes ayrı bir havadaysa, kendileri sadece görevleri icabı birbirleriyle biraraya geliyorlar, selamlaşıyorlarsa o zaman o illerde büyük sinerjiler oluşmuyor, o illerde büyük başarılar da görmüyoruz. Bunu ziyaret ettiğim illerde görüyorum, bazen beni ziyaret eden heyetlerle, -bu ziyaretler genellikle valilerin başkanlığında gerçekleşiyor- Onlarla da paylaşıyorum. Ve onlara da bu tavsiyemi yapıyorum. Bu vesileyle bunu burada da sizlerle paylaşmak istedim.
Tabii, mülki idare amirleri, valiler, kaymakamlar, Anayasamızın öngördüğü demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olmayı gerçekleştiren yine en önemli devlet görevlileridir. Ayrıca, demokrasimizin olgunlaşması, temel hak ve özgürlüklerin vatandaşlarımız tarafından en iyi şekilde kullanılabilmesi, vatandaşlarımızın güvenliğinin en iyi şekilde sağlanmasıyla ilgili politikaların, düşüncelerin, stratejilerin geliştirilmesi de ilk kademede yine sizler vasıtasıyla olmaktadır. Sizler bütün bu önerileri yaşayan ve uygulayan insanlarsınız. Sizler bunları gerekli makamlara sunmaktasınız ve onlar bunları yasa haline getirebilmektedir. O açıdan da "Devletin en önemli görevlileri sizlersiniz" derken, bunu bilinçli bir şekilde söylüyorum. Eğer kaymakamlarımız, valilerimiz, mülki idare amirlerimiz her bakımdan sağlam olmazsa, devlet çarkının da sağlam olmayacağını burada ifade etmek isterim. O açıdan sizlere her bakımdan özen göstermenin, devletimizin geleceğine, ülkemizin geleceğine de verdiğimiz önemi gösterme anlamına geldiğini burada tekrarlamak isterim.
Bu görevleri sadece sizler yapmıyorsunuz. Bazı görevler vardır ki, görevleri yapan devlet görevlilerinin eşlerine de sorumluluk düşer. Resmi sorumlulukları olmasa bile, eşleri de aynı sıkıntıyı çekerler. Bazen aynı sorumluluğu hissederler ve çok büyük fedakarlıklarda bulunurlar. Kaymakam, vali eşleri bu şekildedir. Büyük sosyal hizmetler yapar eşleriniz. Eğitim konusunda yine çok büyük gayretleri olur. Misafirlerin ağırlanması, onlarla en iyi şekilde ilgilenilmesi, yine eşlerin görevleri arasındadır. O açıdan da eşlerinizin fedakarlıklarını görmemiz gerekir. Ben inanıyorum ki bu görevi yapanlar büyük bir tatmin içerisindedir de. Çünkü yapılan görev devlete ve vatandaşa direkt yapılan hizmettir. Bu büyük bir tatmindir. Aynı zamanda yapılan eserleri hep birlikte takip edebilirsiniz, görebilirsiniz. Bu ayrı bir tatmindir. Ama neticede bütün bunlar tabii ki Türkiye'nin başarı hanesine yazılmaktadır.
Ben bir kez daha hepinize başarılar diliyorum. Devlet olarak hepinize verdiğimiz önemin altını çiziyorum. Anadolu'nun bütün topraklarını, bütün illerini, ilçelerini karış karış dolaşan, oralarda hizmet eden kişiler vardır aranızda. Çoğunuz öylesiniz, kolay değil. Çocuklarınız büyürken eğitim sıkıntısı çekersiniz. Onlar bazen sizden uzakta kalmak durumunda kalır. Bütün bunların takdir edilmesi gerekir. Bunların en iyi şekilde takdir edildiğine ve daha çok edileceğine de inanıyorum. O açıdan bugün sizlerle özellikle beraber olmayı arzu ettim. Bundan sonra inşallah her vesileyle biraraya geleceğiz. Tekrar hepinize başarılar diliyorum. Ve böyle bir toplantıyı düzenledikleri için yine Türk İdareciler Derneğine teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum."
Yazdır Paylaş Yukarı