"Değerli Kardeşlerim,
Sayın Bakanlar,
Hepinizi, sözlerimin başında sevgiyle muhabbetle selamlıyorum. Allah'ın selamı üzerinizde olsun. Bugün, Suudi Arabistan'ı ziyaret ediyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Sizler de belki biliyorsunuz, hayatımın bir kısmını bu güzel ülkede geçirdim. Tabii onun hatıraları da bu vesileyle canlanıyor. Ama bu ziyareti yapmaktan duyduğum en büyük memnuniyet, iki ülke arasındaki ilişkilerin giderek çok daha güçlenmesi, çok daha kuvvetlenmesidir. Bunda da Sayın Kral Abdullah'ın çok büyük rolü olmuştur. 2006 yılında Türkiye'ye yaptığı ziyaret tarihi ziyaret olmuştur. 40 yıl sonra ilk defa bir Suud Kralı Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Ama hemen ertesi yıl, 2007 yılında, ben Cumhurbaşkanı seçilince, beni bizzat tebrik etmek için Türkiye'ye bir kez daha gelmiştir ki, bu çok nadir görülen durumlardan birisidir. Bütün bunlar, Sayın Kral'ın Türkiye'ye gösterdiği, dostluk, alaka ve ilginin en büyük işaretidir. Benden bu ziyaretleri iade etmek ve kendisinin davetine de icabet etmek için, değerli iş adamlarımızla birlikte, değerli bakanlarımız; Savunma Bakanımız, Ulaştırma Bakanımız ve Ticaret Bakanımızla birlikte bu ziyareti gerçekleştiriyorum ve bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
İlişkilerimiz, gerçekten her alanda; siyasi alanda, güvenlik konularında, ticari konularda, hep ileriye gitmektedir. Aramızdaki siyaset, güvenlik meselelerinde aynı paralelde düşünüyor olmamız, aynı anlayışta olmamız öyle bir iklim oluşturmuştur ki, bu iklim içerisinde ilişkilerimiz tabii ki ticarette, yatırımlarda, kültürel konularda, üniversiteler arasındaki işbirliğinde en üst seviyeye ulaşacaktır. Önemli olan; güven, itimat, dostluktur. Bunun da en üst noktaya geldiğini görmekten, yine büyük bir mutluluk duyuyorum. Tekrar söylüyorum, bunda Sayın Kral'ın ve değerli bakan arkadaşlarının çok büyük rolü olmuştur.
Türkiye, bu bölgenin güvenliğine, istikrarına çok önem vermektedir. O bakımdan daima yapıcı, anlayışlı ve daima orta yolu takip eden bir ülke olmuştur. Ne yazık ki bölgemizde kışkırtıcı birçok şeyler de olmaktadır. Bunlara karşı da daima soğukkanlı bir şekilde hareket etmekte ve güvenliğe, istikrara, barışa birinci derecede önem vermektedir. Bu konularda, Suudi Arabistan ile yakın ilişkiler içerisinde bulunulmasına da yine çok önem veriyorum. Bu bağlamda, akşam yaptığımız görüşmeler gerçekten çok faydalı olmuştur. Bunu bizzat burada görmekten de ayrıca çok mesut oldum, mutlu oldum.
Değerli İş Adamları,
Aziz Kardeşlerim,
Size Türkiye ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Türkiye, bölgesinde güçlü bir ülkedir. Özellikle son bir iki ay içerisinde çok köklü reformlar yapmıştır. Bunlar hem siyasi, hem ekonomik reformlar olmuştur. Avrupa Birliği ile de tam üyelik müzakerelerine başlamıştır. Tabii Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerine başlayan Müslüman bir ülke olmasından eminim ki sizler de büyük gurur duymuşsunuzdur. Ben yakinen biliyorum. Başta Kral olmak üzere, çok değerli Suudlu dostlarımız, hepsi bu süreci desteklemişlerdir ki, bunun da çok önemli katkısı olmuştur, bunu ifade etmek isterim. Yine bu çerçeve içerisinde, Türk ekonomisi yeniden yapılandırılmıştır. Türk ekonomisi yeniden yapılandırılırken, güven ortamı da çok güçlü hale getirilmiştir. Yerli-yabancı ayrımları tamamen kaldırılmıştır. Yatırımlar açısından Türkiye'de çok büyük bir güven ortamı oluşmuştur. Mahkemelerimiz, aynı şekilde, yine hukukumuz değiştiği için yerli-yabancı ayırımı yapmadan, haklı ve haksızı ona göre ayırmaya başlamıştır. Bütün bunlar Türkiye'nin o büyük potansiyelini de harekete geçirmiş ve çok büyük yatırımlar, Türkiye'ye hem batıdan hem doğudan gelmeye başlamıştır. Suudi Arabistan'ın çok değerli işadamları da bunu görmüş, onlar da baştan finans sektörü olmak üzere, turizm sektörüne, sanayi sektörüne çok güçlü yatırımlar yapmışlardır. Bütün bunlardan memnuniyet duyuyoruz. Bunun neticesindedir ki Türkiye'nin gayri safi milli hasılası 750 milyar dolara ulaşmış, dış ticaret hacmimiz 350 milyar dolarlara yaklaşmıştır. İhracatımız 120 milyar dolar olmuştur. İhracatımızın da yüzde 95'i sanayi mallarıdır. Bunun yüzde 25-30'a yakını otomotiv olmuştur. Ve dünyanın dört bir yanına bunu ihraç etmeye başlamıştır. Turizm yine Türkiye'de çok önemli sektör olmuş, geçen sene 28 milyon yabancı Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Eminim ki Türkiye'deki otelleri sizler de çok iyi biliyorsunuz. Avrupa'nın en güzel otelleri Türkiye'de yapılmıştır ve Türkiye daima bu yarışmalarda en birinci otelleri ortaya çıkartmıştır. Bunlarla sizlerin de gurur duyduğunuza inanıyorum. Çünkü bir kardeş ülkenin başarısı diğer kardeş için de daima gurur kaynağı olmuştur. Suudi Arabistan da çok büyük hamleler yapmaktadır. Suudi Arabistan'daki kalkınmayı, yenileşmeyı de çok yakından takip ediyoruz. Çok büyük değişiklikler olmuştur. Benim yaşadığım 80'li yıllarla bugünü mukayese ettiğimde, karşılaştırılamayacak, tanınamayacak hale gelmiştir. Riyad, Cidde birçok şehirler gerçekten çok büyük gelişmeler göstermiştir. Suudi Arabistan'ın sadece petrole bağımlı olmamak için diğer sektöre yaptığı yatırımları da takdirle karşılıyorum. Bugün, dünya büyük bir ekonomik krizle karşı karşıya. Bu krizden en az etkilenen ülkelerin başında Suudi Arabistan gelmiştir. Bütçesinden bunu görüyoruz. Yatırımlara verdiği önemden görüyoruz. 2010 yılına, 2020 yılına kadar yaptığı perspektifler ve yatırım programlarından bunu görüyoruz. Birçok ülke yatırımlarını ertelerken, Suudi Arabistan, tam tersine bunlara hız vermiştir. Bunları çok büyük bir takdirle karşılıyoruz. Krizin fırsata çevrilmesi bu şekilde olur. Birçok ülke krizi fırsata çevirmek ister ama, o mümkün olmaz. Bunun Suudi Arabistan'da mümkün olduğunu görmek, bizim için de gerçekten sevinç kaynağıdır. Nasıl siz Türkiye'deki güzelliklerle onur duyarsanız, biz de Suudi Arabistan'daki güzelliklerle daima gurur duyarız, onur duyarız. Suudi Arabistan'ın bu kalkınma hamlelerinde, başta müteahhitlerimiz olmak üzere Türk iş adamlarının rol alıyor olması yine büyük bir sevinç kaynağıdır. Onlara fırsat verdiğiniz için sizlere teşekkür etmek istiyorum. Özellikle Mekke'de, Medine'deki büyük projelere, Hacdaki büyük projelere, bütün bunlara inanıyorum ki Türk firmaları avantajlı bir şekilde girecektir. Zaten onların tecrübelerini de siz yakinen tanıyorsunuz. Demiryollarında çok büyük hamleler yapıyorsunuz. Bunlar da büyük projelerdir. Bütün körfezi batıya bağlayan büyük projeleriniz var. Bütün bu konularda yine beraber çalışmak istiyoruz. Türk iş adamlarının çok büyük katkısı olacağını inanıyorum. Ayrıca Mekke'de, Medine'de, Arafat'ta buralardaki demiryollarıyla ilgili, kısa-hafif metrolar, bütün bunlarda da, iş adamlarımızın çok güzel projeleri vardır. Ümit ediyorum ki bütün bunlar da sizler tarafından beğenilecektir. Havaalanlarıyla ilgili, Türk firmaları çok başarılı olmuştur. Onların da yine tecrübelerini buraya taşıyacaklarına inanıyorum. Bütün bunların takdir edileceğinden hiç şüphem yoktur. Burada şunu da ifade etmek isterim ki, krizden bütün ülkeler gibi tabii Türkiye de etkilenmektedir ama Türk bankacılık sistemi bu krize çok sağlam yakalanmıştır. Bu krize Avrupa'da en sağlam yakalanan bankacılık sektörü, Türk bankacılık sektörü olmuştur. Çünkü geçen 5-6 yıl içerisinde bankacılık sektörü tamamen yenilenmiş, onları takip eden mekanizmalar geliştirilmiş, kurallar geliştirilmiş ve bunun neticesinde de Türk bankacılık sistemi bütün Avrupa, Amerika ve uluslararası finans kurumları tarafından daima takdir edilmiştir. O bakımdan Türk bankalarına güvenebilirsiniz. Onların verdiği garanti mektuplarına güvenebilirsiniz. Bunları eminim ki sizler de uluslararası finans kurumlarının raporlarında hep görüyorsunuzdur.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: İlişkileri her alanda geliştirmeliyiz ve gelişiyor da. Bakın size bir rakam vereyim, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında haftada 35 uçak seferi vardır. Bunların hepsi de doludur. Çoğu kişi bunu bilmez. Geçen sene bunun yarısıydı. İlişkilerimiz gerçekten çok güçlü bir şekilde gelişmektedir. Bunun altında karşılıklı güven ve dostluğun tazelenmesi vardır. Biz devlet adamları, iki ülke arasında bu güzel iklimi yarattık, oluşturduk. Bu güzel iklimde eminim ki çok güzel meyveler yetişecektir. Ve bunlar da sizlerin sayesinde olacaktır. Siz iş adamları, karşılıklı yapacaksınız bunu. Türk ve Suud iş adamları hem Türkiye'de hem Suudi Arabistan'da, yeri geldiğinde 3. ülkelerde beraber çalışmalıdırlar ve bunun yolunu bulmalıdırlar. Bizler size bu talimatları açıkçası veriyoruz. Önünüzde herhangi bir engel olursa, başta Kral olmak üzere Suudi Arabistan'ın liderleri, bütün sayın bakanlar, bizde de başta ben olmak üzere Sayın Başbakanımız, bütün bakanlar, hep beraber bunları aşmaya ve sizlerin işlerini kolaylaştırmaya hazırız. Şimdi artık iş size kalmıştır, inanıyorum ki siz de çok başarılı olacaksınız. Tekrar hepinize sevgilerimi, muhabbetlerimi sunuyorum ve başarılar diliyorum, sağ olun."