Sayın Devlet Başkanı,
Saygıdeğer Hanımefendi,
Değerli Konuklar,
Geçmişte birçok vesileyle ziyaret etme fırsatı bulduğum güzel ülkenizde bu kez Cumhurbaşkanı olarak bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Moskova'ya varışımızdan bu yana bizlere gösterilen yakın konukseverlik nedeniyle teşekkürlerimi sunuyorum.
Yüzyıllardır dünyanın en önemli ülkelerinden biri olan Rusya, Türkiye için ortak tarih ve ortak alışkanlıkları simgeleyen vazgeçilmez bir komşudur.
Tarih bizlere karşılıklı saygıyı, çatışma yerine birlikte varolmanın faziletini öğretmiştir.
Bu çerçeve içinde karşılıklı anlayış ve ortak çıkarlar temelinde gelişen işbirliğimizde tüm konularda açık, samimi ve şeffaf bir diyaloğu sürdürmekteyiz.
Avrasya coğrafyasında barış, istikrar ve güvenliğin simgesi haline gelen ilişkilerimiz, dünyada iki ülke, iki komşu arasındaki ilişkilerin mükemmel örnekleri arasında gösterilmektedir.
Bugün, ilişkilerimizin tüm boyutlarını gözler önüne seren "Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu Arasındaki İlişkilerin Yeni Bir Aşamaya Doğru İlerlemesi ve Dostluğun ve Çok Boyutlu Ortaklığın Daha Da Derinleştirilmesinde İlişkin Ortak Deklarasyon"u imzaladık.
Geleceğimize yeni perspektifler kazandıracağına inandığım bu belgeyi imzalamaktan onur duydum.
Değerli konuklar,
Devletler ve halklar arasındaki ilişkilerin genel olarak ekonomik ve ticari ilişkiler temelinde geliştiği bir gerçektir.
Nitekim Rusya'nın imparatorluk oluşundan sonra 18'nci yüzyılda İstanbul'a gönderdiği ilk diplomatik temsilci ticari müzakerelerden sorumludur.
Rusya Federasyonu'nun kurulmasının ardından ise 25 Mayıs 1992 tarihli "İlişkilerin Esasları Hakkında Antlaşma" temelinde gelişen işbirliğimiz sonucunda 2008 yılında Rusya Federasyonu Türkiye'nin bir numaralı ticaret ortağı konumuna gelmiştir.
Türk müteahhitlerin Moskova'da ve Rusya'nın birçok bölgesinde gerçekleştirdikleri projeler inşaat sektörümüze duyulan güvenin göstergesidir.
Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin ekonomik ve ticari işbirliğimizin önümüzdeki dönemde daha da geliştirilmesi yönündeki ortak anlayışımızı pekiştirdiğine inanıyorum.
Sayın Devlet Başkanı,
Siz de takdir edersiniz ki halklarımızın arasındaki etkileşim devletler arasındaki ilişkilerin her zaman daha da ötesine geçmiştir. Halklarımızı yakınlaştıran sadece siyaset ve ticaret değildir.
Dünyadaki en köklü Türkoloji kürsülerinden bazılarının Rusya'da bulunması bizleri ne kadar yakından tanıdığınızın bir göstergesidir.
Türk halkı da Rus halkını gittikçe daha yakından tanımaktadır. Sayıları her geçen gün artan karma evlilikler ve bu ailelerin çocukları, gelecekte Türk-Rus dostluğunun en sağlam temellerini oluşturacaklardır.
Türk halkı bağımsızlık savaşında Rusya Şuraları Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Hükümeti'nin ve Rus halkının katkılarını hala şükranla hatırlamaktadır.
Aynı dönemde iç savaş nedeniyle ülkemize sığınan Rus entelektüelleri ve aristokratları Cumhuriyetimizin kültür hayatında önemli izler bırakmışlardır.
Türk ve dünya edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Nazım Hikmet, memleket özlemini Moskova'nın karlı kayın ormanlarında şiirleştirmiştir.
Tarihin bize bıraktığı bu kültürel mirasın 2007 yılının Türkiye'de Rus Kültür Yılı, 2008 yılının ise Rusya'da Türk Kültür Yılı olarak ilan edilmesi sonucunda düzenlenen başarılı etkinliklerle taçlandırılmasından büyük memnuniyet duyduk.
Dimitri Anatolyeviç,
Son yıllarda tatil için birinci sırada Türkiye'yi tercih eden ve sayıları 3 milyona yaklaşan Rus misafirlerimiz bugün artık Antalya'yı Soçi kadar yakın görmektedir. Ruslar artık Akdeniz'dedirler.
Bir Rus atasözünün "iyi kardeşlik en büyük zenginliktir" öğüdünü verdiğini öğrendim: 88 yıl önce Moskova'da imzalanan "Kardeşlik ve Dostluk Antlaşması" halklarımızın kardeşliğinin şahididir.
Bu duygu ve düşüncelerle, ziyaretimin iki ülke işbirliğinin çok yönlü özel ortaklık hedefi doğrultusunda ilerlemesine katkıda bulunmasını diliyor, Zat-ı Devletleri'nin ve Saygıdeğer Hanımefendi'nin sağlık ve mutluluğunu, Türk ve Rus Uluslarının güçlü dostluğunu, Rus halkının esenliğini diliyorum.