Sayın Cumhurbaşkanımızın Türk-Rus İş Konseyi Toplantısı'nda yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Türkiye'nin ve Rusya'nın Değerli Müteşebbisleri,
Değerli Baylar, Bayanlar,
Hepinize sözlerime başlamadan önce, sevgiler, saygılar sunuyorum. Bugün yine sizlerle beraber olmak büyük bir mutluluk veriyor. Çünkü sizler iş yapan insanlarsınız, üreten insanlarsınız. İnsanları istihdam eden kişilersiniz. Hatta devletlere vergi ödeyen insanlarsınız. Döviz kazandıran insanlarsınız. Hem Rus hem Türk iş adamları için sesleniyorum. Sizleri burada bugün beraber görmek gerçekten büyük bir mutluluk bizim için. Sayın Devlet Başkanı Medvedev'in daveti üzerine bugün buradayım. Ve sabahtan beri çok güzel görüşmelerimiz, toplantılarımız gerçekleşiyor. Biraz sonra da Sayın Başbakan Putin ile görüşmek için ayrılacağım. Aslında Sayın Odalar Birliği Başkanı'nın vaktimin az olduğunu söylemesi, bu sebeptendir. Şunu hemen ifade etmek isterim ki, bu görüşmelerimiz gayet açık, samimi bir şekilde cereyan etmiştir. Ve şunu görmüşümdür ki, en üst seviyede her iki ülkenin de iradesi vardır; ilişkileri daha ileri safhaya taşımak için, ilişkileri daha da güçlendirmek için. İlişkilerimiz zaten çok boyutludur. Yani çok boyutlu demek nedir? Her alanda işbirliği ve her alanda güçlü işbirliği. Şimdi bu ziyarette imzaladığımız deklarasyon, ilişkileri buradan daha da ileriye taşımakla ilgilidir, her alanda. Muhakkak ki, bu kadar çok işbirliği olunca, zaman zaman problemler de çıkacaktır; ticarette çıktığı gibi, gümrük konularında çıktığı gibi. Onları çözmek için de bugün talimatlar karşılıklı olarak verilmiştir. İnanıyorum ki, onlar da kısa süre içerisinde bitirilecektir ve çözülecektir. Ticaretimizi çok daha ileri düzeylere çıkartacağız. Hatta bugün ben Rusya'ya "Ruble ve Türk lirasıyla, niye ticaret yapmıyoruz" diye bir teklif getirdim. "Yabancı parayı aradan çıkartabiliriz. Kendi paralarımızla ticaret yapabiliriz" dedim. Ve bu konuya Rus tarafının çok sıcak baktığını görmekten büyük bir memnuniyet duydum. Bu konuda da yine talimatlar verildi. İlgili bakanlarımız, bürokratlarımız, gerekli çalışmaları hemen başlatacaklar ve en kısa zamanda bunun uygulamasına geçeceğimize de inanıyorum.
Başarılardan biraz önce bahsedildi. Ticaret büyük bir hacme ulaştı. Yatırımlar karşılıklı olarak çok büyüdü. Turizm çok büyük rakamlara ulaştı. Yatırımlar her sahada var. Bir zamanlar biz, Rusya'dan cam teknolojisini almıştık, düz cam teknolojisini. Şişecam'ın başındaki Sayın Hanımefendi burada. Bugün Sayın Medvedev'e tanıştırırken, "Burada 3500 kişiyi istihdam eden fabrikaların başındaki, yani onlardan sorumlu olan kişidir" dedim. Kendisi hayret etti ve çok takdir etti. Sadece buradaki fabrikalar değil, tabii ki Şişecam'ın bütün fabrikalarının, bütün işletmelerinin yönetim kurulu başkanı olarak takdim ettim. Ama bir şey de söyledik. "Bir zamanlar biz düz cam yapma teknolojisini sizden almıştık" dedik. Şimdi burada 400-500 milyon dolarlara varan düz cam fabrikası yatırımları var, Türkler kuruyor. Bu karşılıklı işbirliğinin nerelere ulaştığını gösteriyor. Her alanda işbirliği yapıyoruz. Askeri-teknik konularda da işbirliği yapıyoruz. Enerji alanında zaten çok büyük boyutlu bir işbirliği var. Nükleer enerjiden tutun da -işte görüşmeler devam ediyor- gaza kadar, enerjinin her alanında. Türkiye'de çok büyük gaz depolama planlarımız, programlarımız var. Rus iş adamlarını, şirketlerini davet ediyoruz, bu yatırımlara katılın diye. Önümüzdeki 10 sene içerisinde Türkiye'nin enerjiye 100 milyar dolarlık yatırım yapması lazım. Üretimi büyüyen ve bunu mevcut enerji arzıyla karşılayamayan bir ülkeyiz. Onun için mecburuz yatırım yapmaya. "Buyurun yatırımlara sizler de ortak olun" diyoruz ki ilgi gösteriyorsunuz.
Bu coğrafyada yakınız, bu bölgede güçlü iki ülkeyiz. 500 yıllık tarihimiz var. Bütün bunlardan yola çıkarak ve bugün de karşılıklı güven ve saygı içerisinde hareket ederek, en üst seviyede götürebiliriz işlerimizi. Bakın eğer siyasi iradeler ve siyasi konularda anlayış ve işbirliği, bu talimat olmasaydı, iş yapmanız da zor olabilirdi. Ama bu olduğuna göre hiç çekinmemeniz lazım. Türkiye ile ilgili her türlü yatırım imkanı sizlere eşit bir şekilde hazırdır. Türkiye kendisini son 4-5 yılda yenilemiştir. Yeniden yapılandırmıştır. Türk hukuk sistemi yeniden yapılmıştır. Yerli ve yabancı şirket ayrımı yoktur biliyorsunuz. Herhangi bir konuda problemle karşılaşırsanız, mahkemeye gittiğinizde, siz Türk müsünüz Rum musunuz, diye sormazlar. Siz Rus musunuz, siz Amerikalı mısınız, sormazlar. Siz haklı mısınız, haksız mısınız, sadece buna bakarlar. Yatırımcı için de aslında en büyük güvence budur. Yine makro ekonomik konulardaki başarılar ve yaptığımız reformlar sayesinde çok uzun vadeli planlar yapabilirsiniz. Uzun vadeli bir şekilde Türkiye'nin geleceğini de görebilirsiniz. Yine bildiğiniz gibi Türkiye, Avrupa gümrük birliğinin içerisindedir, tam üyedir, on seneyi geçti. Ve Türkiye'nin hukuk ve ekonomi standartları, AB standartları seviyesine çıkartıldı ve çıkartılıyor. Bütün bunları şunun için söylüyorum, Türkiye önü görülebilir bir ülkedir. Yatırımlar yaparken, 50 milyon dolarlık, 100 milyon dolarlık yapılmıyor sadece. Bunlar da büyük rakamlar ama, artık milyarlık da yatırımlar yapılıyor. Dolayısıyla siz bu paranızı o ülkeye mi, bu ülkeye mi yatıracağım derken, önce dikkat edeceğiniz şey, tabii ki kendinizi güvende hissetmeniz ve gelecekle ilgili de çok iyi bir beklentinizin olması, geleceği tahmin edebilmeniz gerekir. O açıdan Türkiye önü görülebilir bir ülkedir. Siz değerli iş adamlarına bunun altını özellikle çiziyorum ki, Türkiye'ye gelirken tereddüt etmeyin diye. Aslında çok şeyler söylendi. Bunların hepsine katılıyorum. Size çağrım şudur; Biz sizin önünüzü açıyoruz, Türk ve Rus iş adamlarının. Sizler de bu açtığımız yoldan yürüyün. Ne kadar hızlı yürürseniz o kadar memnun oluruz. Ne kadar çok iş yaparsanız, o kadar memnun oluruz. Eğer herhangi bir şekilde problemlerle de karşılaşırsanız, -ki bu mümkündür- o zaman bu gördüğünüz heyet veya görmediğiniz görevliler, bunları çözmek için, sizlere yardımcı olmak için her zaman hazırdır. Tekrar hepinize başarılar diliyorum."