Sayın Cumhurbaşkanımızın Tataristan-Türkiye İş Forumu'nun açılışında yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Değerli Dostum Sayın Cumhurbaşkanı Şaymiyev,
Sayın Başbakan Minnihanov,
Değerli Bakanlar,
Değerli Bürokratlar,
Türkiye'nin ve Tataristan'ın Değerli Müteşebbisleri, İş Adamları, Baylar, Bayanlar;
Bugün Tataristan'ı ve onun tarihî başkenti Kazan'ı ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı olmaktan gerçekten büyük bir gurur duyuyorum, büyük bir onur duyuyorum. Bu ziyareti büyük bir heyetle birlikte yapıyoruz. Değerli iş adamlarımız, değerli bakanlarımız, hatta Türk basınının çok değerli mensupları; hep beraberiz.
Bize gösterdiğiniz bu kardeşlik, misafirperverlik için çok çok teşekkür ediyorum. Hatırlayacaksınız, Sayın Cumhurbaşkanı yazın Türkiye'ye geldiğinizde bir araya gelemedik ama, telefonla konuştuk ve telefonda siz beni Kazan'a, buraya davet ettiniz. Ben de "İnşallah gelirim." dedim. Bugün o sözümüzü de tutuyor olmanın artı mutluluğunu taşıyoruz.
Bildiğiniz gibi Rusya Federasyonu'na bir devlet ziyareti gerçekleştiriyorum. Bu ziyaret çerçevesinde dün başta Devlet Başkanı Sayın Medvedev ve Sayın Başbakan Putin olmak üzere çok faydalı, çok değerli ve gerçekten çok güzel, samimi konuşmalar yaptık. Türkiye ve Rusya Federasyonu arasındaki ilişkilerin ne kadar kuvvetli olduğunu, ne kadar derin olduğunu, bunları karşılıklı bir kez daha teyit ettik ve bulunduğu bu güzel noktadan daha ileriye götürmek için bir deklarasyon imzaladık.
İlişkilerimizin geldiği bu seviyeden büyük bir memnuniyet duyuyorum. Rusya Federasyonu ziyaretimiz çerçevesinde Tataristan ve Kazan'a yapacağım ziyaret, Sayın Cumhurbaşkanı, Devlet Başkanı Medvedev ve Sayın Putin tarafından da çok desteklendi ve benim Kazan Üniversitesi'ni ziyaret edeceğimi Sayın Putin daha önce duymuş. Bana, "Gideceğiniz o üniversite, Rusya'nın en değerli, en büyük, en eski üniversitelerinden birisidir ve çok seçkin bir üniversitesidir" dedi. Onlar da doğrusu, bu ziyaretten büyük bir memnuniyet duyuyor. Bu ziyareti bu şekilde hazırlayan herkese tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.
Tabii Rusya Federasyonu'yla ilişkilerimiz bu kadar gelişirken, Rusya Federasyonu içerisinde Tataristan'la ayrı bir kardeşlik ilişkilerimiz de var. Kültürel, tarihî, çeşitli alanlarda, geçmişe dayanan birçok güzel ilişkilerimiz var. Bugün de tabii Tataristan'dan Türkiye'ye gelen, Türk vatandaşı olan çok değerli, seçkin vatandaşlarımızın yanında buraya gelen, burada çalışan ve artık burayı yurt edinen yine çok değerli Türkler var. Bütün bunlar birbirimizi tekrar fark ettiğimizi, keşfettiğimizi ve birbirimizle tekrar kucaklaştığımızı göstermektedir ki, buna en çok da halklarımız sevinmektedir. Sizin de biraz önce söylediğiniz gibi; siz daha önceki dönemleri de bilen, bu dönemi de bilen, -gerek Sovyetler zamanı, gerek şimdi- Rusya'nın yeni tarihinde de önemli vazifeler üstlenmiş, siyasetinde önemli roller almış bir kişisiniz. Bilirsiniz ki, bir zamanlar ne sizin bizden haberiniz vardı, ne bizim sizden haberimiz vardı açıkçası. Ama o dünya değişti ve bugün yeni bir dünyayla karşı karşıyayız. Bu yeni dünya içerisinde tabii ki kardeşler de birbirlerini buluyorlar, ilişkiler daha çok gelişiyor. Bu ilişkiler gelişirken, ülkelerimiz arasında Türkiye ve Rusya Federasyonu arasında, Türkiye ve Tataristan arasında çok yeni köprüler kuruluyor, her alanda çok yeni işbirlikleri cereyan ediyor. Bunun bu şekilde devam ediyor olması, bizleri ziyadesiyle mutlu etmektedir.
Biraz önce hep beraber Tataristan'ın iş hayatıyla ilgili, ekonomisiyle ilgili sergiyi gezerken ve burada sunumları dinlerken gerçekten de büyük bir gurur duydum. Tataristan'ın ağır sanayisinin ne kadar önemli olduğunu, Rusya Federasyonu içerisinde ekonomisinin ne kadar çok önemli yer tuttuğunu ve özellikle sadece Rusya Federasyonu'nda değil; uçakta, helikopterde, petrokimyanın birçok dalında dünyayla, dünya ekonomisiyle ne kadar çok ilişkili olduğunu da biliyordum ama, bir kez daha yaşamış oldum, bir kez daha gördüm. Sizin bu başarılarınız tabii bizler için de büyük bir sevinç kaynağıdır.
Türkiye de -geldiğinizde her zaman görüyorsunuz- her yıl gelişen, güçlenen; bir taraftan Avrupa Birliği'yle bütünleşme süreci içerisine girmiş, tam üyelik müzakerelerini yapan, bir taraftan sürekli dinamik bir reform süreci yaşayan, bunun neticesinde hem demokrasisi, hem ekonomisi giderek güçlenen büyük bir ülkedir. Türkiye'deki çalışma disiplinini, Türkiye'deki organizasyon kabiliyetini, hizmet sektöründeki kaliteyi sizler de geldiğinizde en iyi şekilde görüyorsunuz ve eminim ki, bundan büyük bir memnuniyet duyuyorsunuz. Türkiye'nin ekonomisi, Avrupa'da altıncı büyük ekonomidir. İhracatımızın yüzde doksanı sanayi ürünleridir. Her ne kadar petrolümüz ve gazımız yoksa da, hatta bazen "İyi ki de yok." diyoruz. Çünkü çok çeşitli alanlarda kendimizi geliştirme ve çeşitli alanlarda dünyayla rekabet edebilme durumundayız. Çünkü buna mecburuz. Bugün yine çok güzel sahnelere hep beraber şahit olduk. Alabuka Serbest Sanayi Bölgesi'nde Türk iş adamlarının yatırım yapması, buraya getirip sermayelerini koyması, ülkenize duyduğu güvenin neticesidir. Bu güvende muhakkak ki hepinizin, sizlerin teşviki çok önemlidir. Eğer iş adamlarımız kendilerini burada güvende bulmasalar, kendilerini burada eşit muamele yapılan bir durumda hissetmeseler, tabii ki o zaman tereddütler olur. Çok büyük yatırımları yapan firmalarımızın duyduğu bu güven, diğer iş adamlarımıza ve firmalarımıza da işaret olmuştur ve onlar da gelip yatırımlar yapmaya başlamışlardır ki, bugün üçüne tekrardan şahit olduk.
Biz Sayın Cumhurbaşkanı ile beraberken, gelmeden şöyle konuştuk; "Gidelim, biz teşvik edelim Türk-Tatar iş adamlarını; aralarında daha çok işbirliği yapsınlar, daha çok aralarında yeni hedefler koysunlar. Biz de o talimatları verelim, daha sonra da onlar başarılınca tekrar hep beraber görelim." dedik. Dolayısıyla size burada bir çağrıda bulunuyoruz. Daha çok iş yapın, daha çok beraber olun, daha çok ortak hedefler peşinde koşun. Her alanda; sadece sanayide, inşaatta değil, diğer alanlarda da, bunları eminim ki en güzel şekilde başarabilirsiniz.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı burada. Onların da sizin kurumlarınızla çok yakın ilişkileri var ve ortak çalışmalar yapıyorlar. Tataristan, aynı zamanda Rusya Federasyonu'nun içerisinde yüksek teknolojiye dayalı sanayinin, bilimsel araştırmaların en çok geliştiği bölgedir. Dolayısıyla bu konularda da işbirliğine önem veriyoruz.
Tabii kültürel konular, ilişkilerimizin ayrı boyutudur. Geçen sene bininci yılını kutladınız Kazan'ın. Dünyanın her tarafında da sizin buradaki kutlamalarınız büyük televizyonlarda hep gösterildi, hep takip ettik. Türkiye'den de bakanlarımız geldi, bu kutlamalara hep katıldık. "Kültürel boyut" dediğimde Tatar kültürü aslında çok şehirli bir kültürdür. Bütün Türklerin ve Müslüman coğrafyası içerisinde çok şehirli bir kültürdür. O açıdan tarihte çok yeri vardır. Karşılıklı olarak bu kültürel faaliyetleri geliştirmemiz, karşılıklı kültür adamlarının ziyaretleri; bunların da çok önemli olduğuna inanıyorum ve yine halklarımızı birbirine çok daha fazla yaklaştıracaktır.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Her ne kadar dünyadaki ekonomik kriz, bugün aynı ticaret hacmini devam ettirebilir miyiz diye bazı tereddütler doğursa bile, 2002 yılındaki ticaret hacmimiz 17 milyon dolardı. 2002 yılının sonunda 17 milyon dolar, şimdi 2.5 milyar dolar. Yani 5 sene içerisinde, inanılmaz bir büyüklük söz konusu. Ben bunun devam edeceğine inanıyorum. Yeni ticaret imkânları çıkacaktır. İşte görüyorsunuz; şirketler karşılıklı yatırımlar yapıyorlar. Sizin Türkiye'de güzel yatırımlarınız var, güzel teşebbüsleriniz var. Bütün bunları hep beraber desteklemeye devam edeceğiz ve bunların neticelerini de hep beraber alacağımıza inanıyorum.
Ayrıca dün Moskova'da yaptığımız görüşmelerin neticesinde ticareti kolaylaştırmak için bazı mekanizmaları da gözden geçirdik ve bunların incelenmesi yolunda da talimatlar verdik. Bunlardan biri yerli para birimleriyle ticaret yapmak. Yani Ruble, Türk Lirası, bunlarla ticaret yapmak, gümrüklerde karşılaşılan zorlukların giderilmesiyle ilgili çok kararlı ve çok dostane bir tavır gördük Rusya'nın yetkililerinden; Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan'dan.
Bütün bunlar, ilişkilerimizin güçlü bir şekilde devam edeceğinin en güzel işaretleridir. Türk müteahhitlerine daima övgü yağdırdınız. Baş başayken de Sayın Cumhurbaşkanı bunları söyledi, buradayken de söyledi. Onlara teşekkür ediyorum bizi mahcup etmedikleri için. Biraz önce bu sergiyi gezerken Başbakanlık binasını, Meclis binasını Türk müteahhit firması yapmış. Hemen başbakana sordum; "Nasıl, memnun musun?" dedim. Bana çok memnun olduğunu söyledi. İnanıyorum ki bu güveniniz doğrultusunda onlar burada daha çok iş yapma imkânı bulacaklardır.
Universiade, büyük bir organizasyon. Biz 2005 yılında İzmir'de gerçekleştirdik bunu. Bu organizasyonla ilgili de her türlü tecrübemizi size aktarmaya hazırız. Ben bir kez daha Tataristan'ı ve tarihî Kazan şehrini ziyaret etmekten büyük bir gurur duyuyorum, büyük bir onur duyuyorum. Eminim ki, heyetimizde birçok arkadaşımız, onlar da ilk defa geliyorlardır. Bizlere gösterdiğiniz bu dostluk ve kardeşlik için de herkes adına teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum."