Sayın Cumhurbaşkanımızın, Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus'un onuruna verdiği akşam yemeğinde yaptıkları konuşma aşağıda sunulmaktadır:
"Sayın Cumhurbaşkanı,
Muhterem Hanımefendi,
Değerli Konuklar,
Öncelikle, dost ve müttefik Çek Cumhuriyeti'nin mümtaz Cumhurbaşkanı Sayın Klaus'un nazik davetine icabetle, Avrupa'nın kalbinde yer alan ve dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Prag'ı ziyaret etmekten büyük mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum.
Bu vesileyle sizlerle bu akşam Çek halkının gözbebeği Prag Kalesi'nde birarada bulunmaktan ayrıca kıvanç duyuyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Değerli Konuklar,
Türk-Çek ilişkilerinin başlangıcı uzun yıllar öncesine dayanmakta; Cumhuriyetlerimizin kuruluş yıllarına kadar uzanmaktadır.
Atatürk ve Tomas Masaryk gibi iki büyük önderin açtığı yolda gururla ilerleyen Türkiye ve Çek Cumhuriyeti sayısız ortak tarihi hatırayla birbirine bağlıdır.
Günümüzde müttefiklik ilişkisiyle taçlanan bu dostluk, her geçen gün giderek gelişen siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel ilişkilerin katkısıyla halklarımızı birbirine daha da yakınlaştırmaktadır.
Milletlerimizi birlikte ortak bir geleceğe taşımakta olan bu bağlar, karşılıklı üst düzey temaslarımızla her geçen gün daha da pekişmekte ve zenginleşmektedir.
Diğer milletler bakımından karşılıklı yarar esasına dayalı başarılı bir ortaklık örneği teşkil eden bu durum bizlere gurur vermektedir.
Çek Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler, bu açıdan güzel bir örnek oluşturmaktadır. 2000 yılında 260 milyon Dolar düzeyinde bulunan ikili ticaret hacmimiz, 2008 yılında dünya ekonomisinde hakim olan olumsuz koşullara karşın, 2 milyar ABD Doları'nı aşmıştır.
Karşılıklı yatırımlarımızın artık somut şekilde meyvelerini vermeye başlaması memnuniyetimizi daha da arttırmaktadır.
Ancak, Avrupa'nın örnek ekonomileri olarak, Türkiye ile Çek Cumhuriyeti arasındaki potansiyel dikkate alındığında, bu mevcut seviyeyi yeterli görmediğimizi belirtmek ve işadamlarımız arasındaki verimli temasların teşvikiyle önümüzdeki dönemde daha başarılı sonuçlar beklediğimizi vurgulamak isterim.
Siyasi ve ekonomik ilişkilerimize paralel olarak, toplumlarımız arasındaki insani ve kültürel ilişkilerin de her geçen gün geliştiğini görmekten mutluluk duyuyoruz.
Bu çerçevede Avrupa'nın incisi Prag kentinde bulunan dünyanın en köklü eğitim kurumlarından biri olan Charles Üniversitesi'nde Türk dostları yetiştiren Türkoloji Kürsüsü'nün canlandırılmasına Türkiye ile elbirliği yaparak imkân verdikleri için Çek Hükümeti'ne teşekkür ediyorum.
Sanat, kültür ve bilim alanında çok değerli eserler veren Çek fikir hayatının öndegelen temsilcilerinin de ülkemizde yakından tanındığını ve sevildiğini bu vesileyle özellikle kaydetmek istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Değerli Konuklar,
Türkiye ve Çek Cumhuriyeti, karşılıklı anlayış ve hoşgörünün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğu günümüzde, demokrasi ve hukukun üstünlüğü başta olmak üzere, aynı ortak evrensel değerleri paylaşan, küresel sorunların çözümü, barış ve istikrarın yerleşmesi yönünde samimi çaba harcayan iki önemli Avrupa ülkesidir.
Geride bıraktığımız yirmi yıl duvarların yıkılmasına ve Avrupa'nın bütünleşmesine tanık olmuştur. Ortak değerleri paylaştığımız, tarihsel süreçte siyasi kimliğinin oluşumuna hiç tereddütsüz ve fedakârca katkıda bulunduğumuz Avrupa'nın bütünleşmesinin Türkiye olmadan eksik kalacağı şüphesizdir.
Bu bakımdan, bugün Çek dostlarımızın Türkiye'nin Avrupa ile bütünleşmesine vermekte oldukları destek daha da anlamlı ve mühim hale gelmektedir.
Dolayısıyla, Avrupa Birliği katılım sürecindeki desteği ve dayanışması için başta Cumhurbaşkanı Klaus olmak üzere, tüm dost Çek halkına burada bir kez daha teşekkür ediyorum.
Prag'a gerçekleştirmekte olduğum bu ziyaretin, Çek dostlarımızın "Engelsiz Avrupa" şiarıyla ve başarıyla yürütmekte oldukları AB Dönem Başkanlığı sırasında vukubulması bizler için tarihi önem taşımaktadır. Dönem Başkanlığınızın kalan kısmı için sizlere can-ı gönülden kolaylıklar diliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı,
Türk-Çek dostluğuna sağladığınız önemli katkılar ve ziyaretim sırasında bana, Eşime ve Heyetime gösterilen sıcak misafirperverlikten ötürü şükranlarımı sunuyorum.
Ziyaretimin, hem şahsi dostluğumuza hem de ülkelerimiz arasında mevcut dostane ilişkilerin güçlendirilmesine sağlam bir halka daha eklediğinden eminim.
Bu anlayışla kadehimi, Zat-ı Devletleri'nin sağlık ve mutluluğuna, dost Çek halkının refah ve esenliği ile Türk-Çek dostluk ve işbirliğinin parlak geleceğine kaldırıyorum."