"Sayın Cumhurbaşkanı,
Değerli Hanımefendi,
Değerli Misafirler,
Bugün hep beraber, Sabancı Müzesi'nde bu güzel serginin açılışında bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Ümit ediyorum ki, Türkiye'ye geldiğiniz andan itibaren her şey iyi geçiyordur, buradan da iyi intibalarla, mutlu ayrılacaksınızdır.
Her ne kadar, siz Avrupa'nın batısında, biz de Avrupa'nın doğusunda olsak da birbirimize benzeyen birçok özellikler var. Bu sevgi vasıtasıyla da bunların birçoğunu bir kez daha fark edeceğiz.
Siz de konuşmanızda ifade ettiniz, İstanbul ile Lizbon gerçekten birbirine çok benziyor. Şimdi bu gördüğümüz manzara, İstanbul'dan gelse, yazıları olmasa, kimse itiraz etmez. Ben gerçekten yıllar önce ziyaret ettiğimde, Lizbon'a geldiğimde, hemen fark etmiştim ve çok etkilenmiştim. İstanbul'a ne kadar benziyor ve andırıyor diye.
Lizbon'da Gülbenkyan Müzesini ziyaret edince, orada da bunu duymuştum ve Gülbenkyan'ın Lizbon'un İstanbul'u ne kadar çok andırdığını, ne kadar çok hatırlattığını düşünerek sergiyi orada yaptığını söylemişlerdi bana ki, gerçekten çok doğru, birbirine çok benzeyen iki şehir.
Değerli Misafirler,
Gülbenkyan bir Osmanlı vatandaşı olarak, o zaman Türkiye'nin birçok kültürel zenginliklerini, Lizbon'da sergilemiş ama, bugün Gülbenkyan Vakfı, Lizbon'un güzelliklerini İstanbul'a getirmiş ve burada sergiliyor. Bu güzel fırsatı tabii oluşturdukları için hem Gülbenkyan Vakfı'na -değerli yöneticisi ki eski bakan arkadaşım benim- hem Türkiye'de Sabancı Müzesi'ne, Sabancı Müzesi ve bütün Sabancı Grubu'nun Başkanı Güler Hanıma, müzenin tüm faaliyetlerini en güzel şekilde organize eden Nazan Hanım'a, Türkan Hanım tabii sizlere, bütün Sabancı ailesine, herkese çok teşekkür ediyorum.
Eminim ki sizin bu ziyaretiniz ve bu sergi Türkiye ile Portekiz'i birbirine daha çok yaklaştıracak ve daha çok dayanışma içerisinde olacağız. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyorum. "